Tarımda ekinlere ve bitkilere zarar verme potansiyeli bulunan böcekleri yok etmek için kullanılan kimyasal bir zehir olarak tanımlanan ‘pestisit’ sağlığı bozuyor. En çok Adana, Mersin, Manisa, Aydın, Bursa, İzmir, Antalya'da kullanılıyor. Uzmanlar: Kullanımı azaltmaya yönelik kamusal politika uygulanmalı.

Göz göre göre zehirleniyoruz
Fotoğraf: AA

Sibel BAHÇETEPE

Pestisit kullanımı giderek artıyor. Dünyada yıllık 4 milyon ton pestisit kullanılıyor. Türkiye'de kullanılan pestisit miktarının ise yılda 50 ila 60 bin ton olduğu tahmin ediliyor. Pestisit kullanımının giderek kontrolden çıktığına dikkat çeken bilim insanları "Göz göre göre zehirleniyoruz. Pestisitlerin yol açtığı etkiler son derece vahim. Agroekolojik yani güvenilir ve besleyici gıdaların doğa dostu yöntemlerle üretilip herkese ulaşabildiği bir gıda sistemine acilen geçilmeli" dedi.

VERİLER GİZLENİYOR

Avrupa Birliği Gıda Güvenliği Otoritesi’nin (EFSA) yasaklamasına rağmen pestisit kullanımı dünyada rekor seviyelere çıktı. Dünyada her yıl 385 milyon pestisit zehirlenmesi vakası yaşanıyor, 11 bin kişi hayatını kaybediyor. Son olarak Heinrich Böll Stiftung Derneği tarafından hazırlanan Pestisit Atlası’nda bu konuya dikkat çekildi. Pestisite yoğun maruz kalanlarda kalp, akciğer ya da böbrek yetmezliğinin yaşandığı ifade edilirken, pestisitlerin de etkisiyle parkinson, lösemi, akciğer ve meme kanseri, tip2 diyabet, astım, alerji, obezite ve hormon bozukluklarında da dünyada ciddi artışların olduğu kaydedildi. Türkiye’de kullanılan pestisitin yaklaşık yüzde 50’sini Adana, Mersin, Manisa, Aydın, Bursa, İzmir ve Antalya illerinde kullanıldığı belirtildi. Antalya'da 2020'de hektar başına pestisit kullanımı yaklaşık 14 kilogram iken Manisa’da ise 9 kilogram seviyesinde olduğuna dikkat çekildi. Atlasta, Türkiye’de pestisit kullanımını azaltmaya yönelik bir kamusal politika uygulanmadığı belirtilirken, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen projeleri pestisit kullanımını azaltacak, iklim krizine direnç oluşturacak, yerelde üretimi ve küçük çiftçiliği odağa koyan agroekolojik bir yaklaşım içermediği ve buna yönelik bir planının da bulunmadığı da yer aldı.

YÜZDE 40 ARTTI

Gıda Mühendisi Dr. Bülent Şık, BirGün'e yaptığı değerlendirmede Türkiye’de 1990 yılında yaklaşık 30 bin ton civarında olan pestisit kullanımının iki katı artış göstererek 2018 yılında 60 bin tona ulaştığını söyledi. Şık "2022'de ise 55 bin ton oldu. Tarımda pestisit kullanımı giderek artıyor, son on yıl içinde Türkiye genelindeki pestisit kullanımı yüzde 40 artış gösterdi" dedi. Şık, şöyle devam etti: "Türkiye’de kullanılan toplam pestisit miktarının bitkisel üretim yapılan alanlara bölünmesi suretiyle hektar başına kullanılan pestisit miktarının hesaplanması yöntemi, üretimin yoğun olduğu bölgelerde pestisit kullanımının fazla olduğunu gözlerden gizliyor. Örneğin Hollanda, Belçika, İtalya ve Portekiz’de yıllık pestisit kullanımının hektar başına 5 kilogramın üzerinde olduğu, 2020'de Türkiye genelinde kullanılan pestisit miktarının ise hektar başına 2,2-2,5 kilogram olduğu ve bu değerin AB ülkelerine kıyasla çok düşük olduğu ileri sürülüyor. Ancak bu ifade doğru değil. Doğru bir değerlendirme için il bazındaki kullanım miktarlarına baktığımızda, ülke genelinde kullanılan pestisitlerin yaklaşık yüzde 50’sinin Adana, Mersin, Manisa, Aydın, Bursa, İzmir ve Antalya illerinde kullanıldığını görürüz. Bu kadar yüksek bir kullanım elbette ciddi sorunlar doğurur."

Pestisit kullanımın en çok olduğu 10 il şöyle:

Antalya: 4,272
Manisa: 4,213
Mersin: 3,985
Adana: 3,276
Malatya: 2,280
Konya: 2,178
Bursa: 2,071
Çanakkale: 2,015
İzmir: 1,946
Aydın: 1,900

(*ton)

Dr. Bülent Şık
Gıda Mühendisi

5 YAŞ ALTI RİSK BÜYÜK

Pestisitin kısırlık, hormonal bozukluk, üreme sağlığı etkileri gibi pek çok soruna yol açabileceğini anlatan Şık, çocuklar ve yetişkinler üzerindeki etkilerinin de farklı olduğunu söyledi. Şık, "5 yaş altı çocuklar toksik kimyasal maddeleri vücutlarından yetişkinlere kıyasla 5-6 kat daha uzun süre de atarlar yani toksik etkilere daha uzun süre maruz kalırlar" diye konuştu. Agroekolojik bir tarımsal üretim programını ülke genelinde yaygınlaştırmak gerektiğine dikkat çeken Şık, özetle şunları söyledi: "Ancak ülkemizde agroekolojik bir kamusal plan yok. Örneğin organik tarım uygulamalarının ülke genelindeki tarımsal faaliyetler içindeki toplam payı sadece binde 8. Bu rakam ekolojik tarımın ortada olmadığını gösterir. Agroekolojik bir tarımsal planla gıda ihtiyacımızın karşılanması mümkün. Üstelik toprağı ve sulak alanları da kimyasal kirlilikten, doğal hayattaki diğer canlıları özellikle de gıda üretiminde büyük rolleri olan uçucu böcekleri de yok olmaktan korumuş oluruz."