SODEV’in paylaştığı araştırmaya göre toplumsal huzurun en önemli unsuru ekonominin düzeltilmesi oldu. En büyük ikinci talep Adalet olurken yapılan araştırmada ‘terör söylemi’ alt sıralarda kaldı.

Halkın asıl gündemi yoksulluk ve adalet
Adana’da ucuz ekmek almak isteyen yurttaşla uzun kuyruk oluşturmuştu. (Fotoğraf: AA)

Oğulcan AYDIN

Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) ekim ayı araştırması “Toplumsal Kutuplaşmanın Sebepleri ve Boyutu Araştırma Raporu” raporunu yayımladı. Bin 67 kişiyle yapılan görüşmelerden oluşan rapordan çarpıcı veriler ortaya çıktı. İktidarın ‘terör, güvenlik’ gibi kavramları milliyetçi oyları konsolide etmek ve yerel seçim öncesi gündeme oturtma çabasına karşın halkın gerçek taleplerinin geçim sıkıntısı ve yoksulluk olduğu bir kez daha görüldü.

Araştırmada katılımcılara “Sizce Türkiye’de daha fazla huzur içinde yaşayabilmemiz için yapılabilecek ilk şey nedir?” sorusu yöneltildi. Bu soruya “Ekonominin düzeltilmesi” yanıtını verenlerin oranı yüzde 32,4 ile ilk sırada yer aldı. “Adaletin işletilmesi” diyenlerin oranı yüzde 14,5 olurken, “Mültecilerin gönderilmesi” diyenler yüzde 11 oldu, “Terörü bitirmek” şıkkını işaretleyenler ise yalnızca yüzde 9’da kaldı.

SİYASİLERİN SUÇU

Araştırmada katılımcılara yöneltilen sorulardan biri de “Sizce toplumdaki ayrışma, kutuplaşmanın en büyük nedeni nedir?” oldu. Bu soruya verilen yanıtlara göre toplumsal kutuplaştırmayı en çok siyasilerin tercih ettikleri dil ve davranışlar derinleştirdi. Bu soruya “Siyasilerin davranışları” diyenlerin oranı yüzde 20, “Eğitim ve cehalet” diyenlerin oranı yüzde 15, AKP diyenlerin oranı yüzde 7, CHP diyenlerin oranı ise yüzde 1 olarak gerçekleşti.

Raporda kutuplaşmanın önümüzdeki yıllarda artacağına dair ciddi endişe olduğu da ortaya çıktı. “Önümüzdeki yıllarda sizce Türkiye’nin kutuplaşmaya yönelik gidişatı ne yönde olacaktır?” sorusuna katılımcıların yüzde 50’den fazlası artacağı yanıtını verdi.  Aynı kalacağını düşünenlerin oranı yüzde 32, azalacağını düşünlerin oranı ise yüzde 14 olarak gerçekleşti. “Barışı güvence altına almak için aşağıdakilerden hangisi sizin görüşünüze daha yakındır?” sorusuna ise yüzde 70’i “Ne olursa olsun müzakere yolu tercih edilmelidir” yanıtını verirken yüzde 30’luk bir kesimin “Gerekirse savaşılmalıdır” yanıtını tercih ettiği görüldü.

DİYALOG KAPISI AÇIK

BirGün’e konuşan Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) Başkanı Rasim Şişman rapora ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Çarpıcı bulgular elde ettik. ‘Kendine benzemeyen birinin çocuğunuzla evlenmesini ister misin?’ gibi sorular sorduk. Aldığımız cevaplar vahim. Dolayısıyla Türkiye’de bir kutuplaşma olduğu malumumuzdu ama bu ölçüde bir kutuplaşmayı tahmin etmiyorduk. Sebebini irdelediğimizde ekonomi öne çıktı. Refah azalıyor, refahın bölünmesindeki adaletsizlik artıyor. Bundan dolayı her grup birbirinin gözüne batıyor. Her şeye rağmen bizi memnun eden bulgu ise araştırmaya katılanların yüzde yetmişinin barış için müzakereyi savunması oldu. Cumhur İttifakı seçmeninde bu tavır daha az, muhalefet cenahında ise daha fazla.”

Türkiye’de herkes yoksullaşmış durumda. Yoksullaşma sadece ekonomik olarak ele alınamaz, toplumdaki gerilimi arttırır. Yoksullaşma bundan beslenir diyen Şişman, “Ezici çoğunluk kendi mahallesine sıkışıp kalmış durumda. Bu tüm çevreler için geçerli. Tüm görüş farklılıklarına rağmen diyalog zemini istenci söz konusu. Kutuplaşmanın en büyük nedenini sorduğumuzda, siyasilerin eylem ve söylemleri yanıtını aldık. Aslında toplumun genel olarak kutuplaşmanın ana nedeni olarak siyasiler olduğunu gördük. Eğitim ve AKP de diğer kutuplaşma sebebi olarak gördük. Sorun olarak gördüğümüz birçok başlıkta AKP’nin yarattığı sistemin eseri olarak görüyoruz. Siyasi partilerin kutuplaşmaya etkisini sorduk. Her siyasi parti seçmenine sorduk. AKP ile ilgili çok çarpıcı veriler var. AKP’nin ittifak ortağı MHP’nin seçmenlerinin yüzde 52.6’sı AKP’yi kutuplaştırma sebebi olarak görüyor. Gözden kaçmaması gereken bir veri.”