Halkın direnişi AKP’nin çaresizliği

POLİTİKA SERVİSİ

Rize İkizdere’de AKP iktidarına yakınlığıyla bilinen Cengiz Holding’in taş ocağı açma planı, bir haftadır köylülerin direnişiyle karşı karşıya. Bunun öncelikli sebebi, taş ocağı yapılması istene yerin, bölgedeki dört köyün yerleşim ve tarım bölgelerinin ortasında kalıyor olması, yapılırsa köylülere ne yaşama ne de toprağı işleme şansı bırakacak.

Saray rejiminin, beşli çetedeki rant ortaklarından birinin çıkarı için köylünün yaşamına kastetmesi, toprağını gasp etmesi belki çok şaşırtıcı ya da yeni değil. Cengiz, özellikle doğa katliamında başı çeken yandaş şirketlerden birisi. Kuzey ormanlarını feda etme pahasına yapılan üçüncü köprünün ihalesi de yine Cengiz İnşaat’ta idi. Bunun yanına henüz geçtiğimiz dönemde kendi yurttaşlarına beş yüz lira paha biçerken, ülkenin her köşesinde esnaf borçları yüzünden intihar ederken, yine Cengiz Holding’in 424,4 milyon dolarlık vergi borcunu silmiş olmasını da ekleyelim. Saray, Cengiz’in istikrarı için 85 milyonun istikbalini bir kalemde silmekte tereddüt etmiyor.


İkizdere’deki mücadelenin iktidar kanadından görünümü bu. Kriz her gün yurttaşları daha da yoksullaştırırken ülkenin tüm varlığını yandaş şirketlere armağan etmekte beis görmeyen Saray rejiminin, köylünün hem yaşam hem üretim alanı olan toprağını da rant ortakları için gasp etmekte beis görmüyor. Fakat niyeti aynı kalsa da bu gaspa direnen köylülere karşı tutumu, çaresizliğini gözler önüne seriyor.

İktidarın rant politikaları da buna karşı örgütlenen direnişler kadar eski. Cerattepe’de halkın “Cengiz kaç kaç kaç kadınlar geliyor” sloganlarıyla toprağına sahip çıkmasının üzerinden beş yıl geçti. Bugün artık değişen, iktidarın, seçimden seçime sağladığı meşruiyeti bile kaybetmiş haldeki çaresizliği, zayıflığı.
Dün sosyal medyada çokça paylaşılan, jandarmanın direnen köylüye silah çekmesi, bu çaresizliğin ve rejimin geldiği noktanın da açık özeti. Artık Türkiye’de AKP iktidarı, değil vatandaşın herhangi bir sorununa yanıt verebilmek, yandaş şirketi için köylünün altındaki toprağı çalmaya çalışan, karşısında en ufak direnişi gördüğünde halka silah doğrultmaktan başka çaresi kalmamış bir zor rejimi. Cebinde ne seçim desteği ne göstermelik ekonomi rakamları ne de direnişlere çamur atacak bir argümanı kalmamış Saray rejimi, ülke yangın yeriyken panik halinde yurttaşın cebindeki üç kuruşun, köylünün elindeki üç karış toprağın peşinde. Yurttaş kuruşunun, köylü toprağının hesabını sorduğu vakit doğrulttuğu silah, kendi çaresizliğinin, halkın direnci ve yola gelmezliği karşısında kral çıplak deme hali.