AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın deprem felaketinin ardından yaptığı ziyaretlerde sık sık tekrarladığı "Bana bir yıl verin" sözlerine yanıt veren HDP Eş Genel Başkanı Buldan, "Cumhurbaşkanı’na sesleniyoruz, bu ülkenin, bu halkların, bu toprakların, bu coğrafyanın, bırakın size bir yıl, bir gün dahi tahammül edecek gücü kalmadı. Bu halk, sizden hesap soracak, hesap vere vere gideceksiniz" ifadelerini kullandı.

HDP'li Buldan, Erdoğan'ın "Bana bir yıl verin" sözlerine yanıt verdi: Hesap vereceksiniz
Fotoğraf: Depophotos

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın deprem bölgesinde sarf ettiği “Bana bir yıl verin” sözlerine, "Bu ülkenin bırakın size bir yıl, bir gün dahi tahammül edecek gücü kalmadı" ifadeleriyle yanıt verdi.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, siyasetçiler Ahmet Türk, Sırrı Sakık ve bileşen partilerin temsilcileri Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Sözcüsü Kezban Konukçu, Yeşil Sol Parti Eşsözcüsü İbrahim Akın, Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce'nin de aralarında bulunduğu heyet, depremin etkilediği Hatay'da depremzedeleri ziyaret etti.

Mezopotamya Ajansı'nın aktardığına göre, İskenderun’da bulunan Koordinasyon Merkezi'nde depremzedeleri ziyareti eden heyet, burada açıklama yaptı.

‘BİZLERİ AYAKTA TUTAN DAYANIŞMADIR’

Burada bir konuşma yapan Buldan, yaşamını yitirenlere başsağlığı dileyerek "Ölümlerin yaşandığı bu kentte bütün depremzedelere, halkımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Yaşamını yitiren bütün insanlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. Hastanelerde ve çadırlarda tedavi görmekte olan insanlarımıza bir an önce sağlıklarına kavuşmalarını ve acil şifa dileklerimi iletiyorum. Bugün burada bileşen partilerimizle, ittifak partilerimizle, DTK ve kurumlarla birlikte depremzedeleri ziyaret etmek, acılarımızı sarmak ve acılarımızı hafifletmek üzere bir ziyaret gerçekleştirdik. Bugün burada bir kez daha acının ne kadar büyük olduğunu, yıkım ve felaketin ne kadar büyük olduğunu gözlerimizle gördük. Evet, acı büyük, yıkım büyük ancak bütün bunlar karşısında büyük bir dayanışmanın olduğunu da gördük. Belki bizleri ayakta tutan tek şey, bu tür olaylarda, bu tür afetlerde dayanışmadır, birlikte omuz omuza yürümektir. Dayanışmanın acıyı hafifletmesinin bizlere verdiği güçtür" dedi.

Hatay başta olmak üzere bütün kentlerde eksikliklerin olduğuna dikkat çeken Buldan, "İnsanlar enkaz başında yakınlarının cenazesinin çıkmasını beklerken, bir yandan da gecenin eksi derecelerinde üşümenin ve buna benzer mağduriyetlerin yaşandığını hala görüyoruz. Çadır eksikliğinin çok fazla olduğu, ısınmanın, barınmanın çok fazla yaşandığı bu kentte, bir kez daha feryatları duyuyoruz. Çadıra ihtiyaç var, barınmaya ihtiyaç var. Enkazın altından insanların yakınlarının çıkarılmasına ihtiyaç var. İlk günlerde hiçbir şekilde müdahale edilmeyen, iş makinelerinin olmadığı bu kentlerde, bugün bakıyoruz iş makineleri enkazları kaldırmak için sıraya girmişler. Depremzedelerin yakınlarını enkaz altında bırakanların feryadı, cenazelerine bir an önce kavuşmak, bu cenazelerin vücut bütünlüğü bozulmadan, dini vecibeler yerine getirilerek defnedilmesidir" şeklinde konuştu.

Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O gün ortada olmayanlar, bugün bir seferberlik içerisinde iş makinelerini depremzedelerin ve enkazların olduğu yerde kullanmaya başlamışlar. Buradan uyarıyoruz, vücut bütünlüğü bozulmadan o cenazelerin enkaz altından çıkarılması, dini açıdan da vicdanı olarak da ahlaki olarak da bir gerekliliktir. Yine bunun yanında hukuki anlamda da enkazların kaldırılmasının, daha sonra bizlere delil olarak sunulacak olan malzemelerin ortadan kaldırılmasının da büyük bir suç olduğunun altını çizmek istiyorum. Bütün bunlar gerçekleşmeden, enkaz kaldırmanın büyük bir suç olduğunu ifade etmek istiyorum.

"SORUMLULUĞU OLANLAR HESAP VERECEK"

Bugün sorumluluğu olanlar, sanki yaşanan bu depremde hiçbir sorumluluğu yokmuş gibi davrananlar bilsin ki; hesap vereceksiniz. Binlerce insanımızın enkaz altında kalmasından dolayı hesap vereceksiniz. Bu halk sizlerden hesap soracak. Binalara imar affı çıkarmanızdan dolayı sizlerden hesap soracak. Enkaz altında kalan insanları çıkarmadan, enkaz kaldırma işlemlerine başladığınız için sizlerden hesap soracak. 20 yıldır topladığınız yaklaşık 40 milyar dolarlık deprem vergisini, depremin dışında her yerde çarçur etmenizden dolayı insanlar sizden hesap soracak. Dolayısıyla bütün bunlar yaşanırken, ‘Bana bir yıl verin’ diyen Cumhurbaşkanı’na sesleniyoruz, bu ülkenin, bu halkların, bu toprakların, bu coğrafyanın, bırakın size bir yıl, bir gün dahi tahammül edecek gücü kalmadı. Bir yılı size ödül olarak size hiç kimse vermeyecek. Çünkü gideceksiniz. Bu halk, sizden hesap soracak, hesap vere vere gideceksiniz.

Bu depremlerden, bu afetlerden kurtulmanın ilk adımı, AKP-MHP iktidarını göndermektir. Bu halklara yaşattığınız acının, verdiğiniz zulmün, bundan ötesi olmadığını bilerek, herkesin Türkiye halklarının bu bilinçle, AKP’nin artık siyasi arenadan, siyasi tarihten silinmesi için birlikte hareket etme zamanı gelmiştir. Mücadele, örgütlülük, dayanışma önemlidir. Bütün bunların farkındayız, bunların farkında olarak ayakta olduğumuzu biliyoruz. Ancak atacağımız ilk adım, AKP ve MHP iktidarını göndermek olacak. Ben bir kez daha burada yaşamını yitiren bütün insanlarımıza, yakınlarını kaybeden bütün insanlarımıza geçmiş olsun ve sabır dileklerimi iletiyorum. Hepimizin başı bir kez daha sağ olsun, Allah hepimize sabır versin."