Eğitim alanında yürürlükte olan 2 bin 709 protokolden yalnızca bin 167’si resmi kurumlar ile imzalandı. Protokol imzalanan STK’lerin ismi ise açıklanmadı.

Her 5 protokolden 1’i STK’lerle imzalanmış
Vakıflarla yapılan protokoller protesto edilmişti. (Fotoğraf: Eğitim Sen)

Mustafa BİLDİRCİN

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2024 yılı bütçe görüşmelerine damgasını vuran Bakan Yusuf Tekin’in tarikat ve cemaat çıkışının yankıları hala sürerken MEB, işbirliği yaptığı vakıf ve derneklerin isimlerini açıklamadı.

Bakan Tekin, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Sizin, ‘Tarikat, cemaat’ dediğiniz, bizim ise ‘STK’ dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz” demişti. Tekin hakkında, sözleri nedeniyle çok sayıda suç duyurusu yapılmıştı.

BAKAN TEKİN’E SORULDU

CHP Milletvekili Ayça Taşkent de Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in sözlerine tepki göstererek, MEB’in protokol yaptığı kurumların isimlerinin açıklanmasını istedi. Taşkent'in, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yanıtlaması istemiyle 3 Ocak'ta verdiği soru önergesinde,“ MEB’in hangi STK’ler ile protokolü vardır? Protokollerin kapsamı ve içeriği nedir?” sorularına yer verildi.

TEKİN SORUYU GÖRMEDİ

Bakan Tekin’in CHP’li Taşkent’e yanıtı ise “MEB, protokol imzaladığı cemaat ve tarikatların isimlerini gizliyor” eleştirilerinin haklılığını bir kez daha gözler önüne serdi. Tekin’in yanıtında, 2024 yılı itibarıyla eğitim alanında 2 bin 709 protokolün yürürlükte olduğu belirtilerek yürürlükteki protokollerden bin 167’sinin resmi kurumlarla, 556’sının ise STK’ler imzalandığı kaydedildi. Geriye kalan 986 protokolün tarafları ise yanıtta belirtilmedi. Tekin öte yandan, protokol imzalanan STK’lerin ismi ile protokollerin içeriğinin sorulduğu soruyu ise görmezden geldi.

KARANLIKTAN GEÇİYORUZ

Tekin’in yanıtını BirGün’e değerlendiren CHP Milletvekili Ayça Taşkent, Türkiye’nin AKP iktidarı ile birçok alanda derin bir karanlığa teslim edildiğini savundu. Türkiye’de iktidar eliyle en çok tahrip edilen alanların başında eğitim alanının geldiğine dikkati çeken Taşkent, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’de 100 çocuktan 22’sinin yoksul olduğu, 4-6 yaş arasındaki binlerce çocuğun Kuran kurslarına teslim edildiği, eğitimde fırsat eşitliğinin yok edilmeye çalışıldığı, çocuk işçiliğin her geçen gün yükseldiği, çocukların MESEM’lerde hayatını kaybettiği bir karanlıktan geçiyoruz. Tüm bu karanlık içinde Milli Eğitim Bakanı böyle bir açıklama yapabiliyor. Eğlenmesi, gülmesi, iyi bir eğitim alması, özgür bir ortamda yetişmesi gerekirken bizim çocuklarımız yoksullukla, çocuk yaşta işçilikle, çocuk istismarları ile mücadele ediyor. Gericiliğin hızla yayıldığı, yoksulluğun her geçen gün arttığı Türkiye’de çocuklarımızın payına maalesef hiç hak etmedikleri bir gelecek düşüyor.”