Ekonomi yönetimi yaptığı son düzenleme ile döviz dönüşümlü KKM’de tarihi uzattı. Kamuya beklentilerin üzerinde yük bindiğine dikkat çeken Prof. Dr. Başlevent, “Her icraatın ucu vatandaşa dokunuyor.” dedi.

Her icraat halkın cebine dokunuyor

Havva GÜMÜŞKAYA

Ekonomi yönetimi kur korumalı mevduatın (KKM) bir an önce sıfırlanmasını istiyor. 1 Ocak itibarıyla TL dönüşümlü kur korumalı mevduatların sonlanması için yeni hesapların açılması ve vade sonu yenilemesi durduruldu. Ancak döviz dönüşümlü KKM hesapları, sistemin sonlaması için çıkış adımlarını yavaşlatıyor. Yapılan son düzenleme ile döviz dönüşümlü KKM'de tarih uzatıldı.

TL KKM’ler ile ilgili düzenlemeler mevduatta gerilemeyi bir miktar sağladı. Kur korumalı TL mevduat ve katılma hesapları 26 Ocak haftasında yüzde 1,76'lık düşüş kaydetti. KKM toplamından net çıkış 44,1 milyar TL ile iki haftanın en yüksek seviyesinde gerçekleşti. Toplam mevduat 2,46 trilyon TL olarak izlendi. KKM’de kalan bakiyenin büyük ölçüde döviz dönüşümlü KKM’ler olduğu tahmin ediliyor. Dolarizasyon ise yüksek seviyede kalmaya devam ediyor. KKM’ler de döviz mevduatı olarak düşünüldüğünde gerçek dolarizasyon oranı ise yüzde 57,1 ile yüksek seviyede bulunuyor.

BİRDEN ÇOK ZARAR

KKM’nin birden fazla zararı olduğuna dikkat çeken Prof. Cem Başlevent, ilk olarak düşük faiz politikasının ömrünü bir buçuk yıl kadar uzattığını belirterek “Bu politikanın ülke ekonomisine verdiği zarar çok büyüdü” ifadelerini kullandı. Kurların hızla artmasıyla kamuya beklentilerin üzerinde yük bindiğini vurgulayan Başlevent, “Merkez Bankası'nın (TCMB) kârı olarak sonuçta Hazine'nin kasasına girebilecek olan bir meblağ piyasaya sürülmüş oldu. Bu da şimdi enflasyonla mücadeleyi zorlaştırıyor” dedi. Bireylerin KKM sayesinde dövize endeksli yatırımı tecrübe ettiğini belirten Başlevent, “Bu günümüzde ve gelecekte de dövize yatırım yapmalarına neden olabilir” ifadelerini kullandı.

SEÇİM SONRASINA DİKKAT

Başlevent, döviz dönüşümlü KKM’nin devam ettiği ve TL mevduat faizleri belli bir düzeyinin üzerinde olduğu müddetçe KKM’yi ‘saatli bomba’ olarak ifade etmenin kötümser bir yaklaşım olabileceğini kaydetti. “Ancak döviz dönüşümlü KKM sona erdirilmeye çalışılırsa ve yeni bir faiz deneyi yapılırsa elbette işler karışacaktır” diyen Başlevent, “Muhtemelen bu yüzden ekonomi yönetimi mümkün olduğunca hızlıca KKM bakiyesini azaltmaya çalışıyor” şeklinde konuştu.  KKM’nin sonlandırılmasıyla oluşacak döviz talebinin karşılanabilmesi için TCMB’nin 50-60 milyar dolarının olması gerektiğine dikkati çeken Başlevent: “Böyle bir cephane mevcut değil. Dolayısıyla zorunlu olarak zamana yayılacak. Yerel seçimi atlattıktan sonra ithal ürünlere olan talebi iyice kısacak vergi politikaları gündeme gelebilir. Oluşacak cari fazla TCMB’nin işini kolaylaştırabilir. Ama bu da vatandaşlar için çok zorlu bir sürecin yaşanacağı anlamına gelir. Her icraatın ucu vatandaşa dokunuyor bir şekilde.”

Büyük ölçüde klasik mevduata dönüşün sağlandığını kaydeden Başlevent, “TL mevduattan KKM’ye geçenlerin klasik mevduata geri dönüşünü teşvik ediyorlar. Kalan bakiyenin büyük ölçüde döviz dönüşümlü KKM olduğu tahmin ediliyor. Şirketler de vergi avantajı olduğu için bundan faydalanıyor” dedi.

Hazine Bakanı Mehmet Şimşek, kasım ayında yaptığı açıklamada, “Para politikasındaki normalleşme ile teşvike ihtiyaç olmadan KKM’den çıkış tamamlanacaktır. KKM’nin getirdiği en büyük teşvik vergi istisnasıdır. O konuda da bir değerlendirme yapacağız” diyerek şirketlerin faydalandığı vergi istisnasının bu yıl içerisinde gündeme gelebileceğini açıklamıştı.

∗∗∗

KKM’NİN BEDELİ AĞIR OLDU

Eski Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin 20 Aralık 2021’de ‘asrın buluşu’ olarak hayata geçirdiği yeni Bakan Mehmet Şimşek’in ise göreve gelir gelmez tasfiyesi için düğmeye bastığı KKM’nin kamuya yükü ağır oldu. Hazine’den yapılan transferler yıl ortası itibarıyla tamamen Merkez Bankası’na (TCMB) kaydırılmasına rağmen, bütçe 1 trilyon 375 milyar TL açık verdi. Hazine, KKM yükünü TCMB’ye devrettiği 2023’te 59.8 milyar TL kur farkı ödedi. KKM hesaplarına aktarılan 900 milyar TL’lik kur farkı ise TCMB’ye kaldı. TCMB’nin 2023’te gerçekleştirdiği kur farkı ödemesinin 950 milyar TL’yi bulabileceği hesaplanıyor. 2 yılı aşkın süredir uygulamada olan KKM için yapılan kur farkı ödemelerinin devlete 1,1 trilyon lirayı aşan devasa bir maliyete yol açtığı tahmin ediliyor.