Google Play Store
App Store

Müzisyen Okan Fahoğlu, ilk albümü ‘Vaveyla’yı dinleyicilerine sundu. Albümün isteyip de atamadığı çığlıkları ifade ettiğini söyleyen Fahoğlu, “Heybemi döktüm, ne varsa onu yaptım açıkçası. Zaman içinde ne çalıştıysam neyi özümsediysem onları okudum” diyor.

Heybemi ‘Vaveyla’ albümüme döktüm
Fotoğraf: BirGün

Dilan ESEN

Müzisyen Okan Fahoğlu’nun ilk albümü ‘Vaveyla’ Z Müzik etiketiyle çıktı. İlk teklisi ‘Beni’nin ardından Fahoğlu, ‘Vaveyla’da Nesimi Çimen’den Aşık Veysel’ kadar çok sayıda ozanın eserlerini seslendiriyor. Fahoğlu ile müzik yaşamını ve yeni albümünü konuştuk. Fahoğlu, “Albümde yıllarca ne dinlediysem, neyi özümsediysem o var” diyor.

Müzik maceranız nasıl başladı?

Hem ailemde hem de içimde vardı. Çok isteyerek ve severek başladım müzik derslerine. Annemin dedesi yaşadıkları köyde bağlama çalan, deyiş okuyan biriymiş. Oldukça usta olduğu söyleniyor. Sazı da bende duruyor. Çok eski, yaklaşık 100 yaşında bir enstrüman. Bağlama çalmak annemin de hayaliymiş. Kısmet olmamış hiç. Biraz da onun hayali beni müziğin içine itti. Evimizde de türkü dinlenirdi hep. Çocukken plastik bir sazım olduğunu anımsıyorum. Babam da hep Mahzuni Şerif türküleri öğretirdi. Önce köy derneğimizin açtığı bağlama kursuna gittim ancak kısa sürdü. Lise dönemim başlar başlamaz aynı zamanda Erdal Erzincan Müzik Kursu'nda da bağlama ve repertuar dersleri almaya başladım. Oradan açılan kapı konservatuvarın sıralarına kadar uzandı.

Bu eserlerin sizdeki etkisi?

Benim için deyişler çok özel bir yere sahip. Çok kıymetli cümleler var. ‘Nasıl iyi biri olabiliriz’i zarifçe ifade ediyor. Kötüyü istemeyen, kabul etmeyen bir inanışı var. İnsanı iyiye, güzele yönlendiren güçlü bir yanı var. Bu beni hep çok derinden etkiliyor. İyi ki varlar, var olmuşlar.

Bu albümü yapmaya nasıl karar verdiniz, macera nasıl başladı?

Dinlemek müziğin çok büyük bir bölümünü oluşturuyor. İyi bir dinleyici olmaya çalışırım. Albümler, tekliler yayımlanınca hemen dinlerim. Kurs dönemimde hocalarımın da albümleri yayımlanırdı. Çıktığı gün alıyordum. İmzalatıyordum hatıra olması için. Oradan hatırımda kalan bir mesele. Bir gün benim de olmasını çok istedim. Kendim için bir şeyler kaydetmeyi öğrenmek için gittim aslında stüdyoya. Albümde aranjelerimi yapan Nihat ağabeyin yanına ilk gittiğimde bu fikir henüz saklıydı. Yeni mezun olduğumu öğrenince ‘bir şeyler okur musun’ diye sordu. O an içimden gelen bir deyiş okudum. ‘Sana bir albüm kaydetmemizi ister misin’ diye sorunca gizli saklı kalmadı. O akşam başlamış olduk.

Kayıt süreci ne kadar sürdü?

Yorucuydu ama tatlı bir yorgunluk. Yaparken kayda dair bir şeyler anladım, öğrenmeye başladım. Yaklaşık 1 yıl sürdü.

Albümün adı nereden geliyor?

Vaveyla yabancı kökenli bir sözcük, ‘çığlık’ demek. Vaveyla koparmak, feryat etmek gibi. Hepimizin feryadı başka. Atmak isteyip de atamadığım çığlıkları ifade etmesini istedim. Sevdiğim, hoş ezgilerle...

Kapak fotoğrafı manidar...

Anadolu'da ve yakın farklı coğrafyalarda birçok medeniyetin izleri var. En çok dikkatimi çeken yüz yıllar evvel enstrümanların ucuna takılan süslemeler oldu. İnsanlar kendileri için kıymetli, kutsal olan şeyleri enstrümanlarına takmışlar. Bağlamamdaki püskülü de annemle yaptık. Ben de ona bir mana yükledim ve ona sahip çıkmak, benimsemek anlamındaki bu koreografik fotoğraf ortaya çıktı.

Nesimi Çimen, Aşık Veysel, Genç Abdal, Kul Pervane, Gevheri gibi ustalardan eserler var albümde. Eser seçimlerini nasıl belirlediniz?

Kurs dönemlerimde Mercan hocam (Erzincan) "Heybenizi dolu tutun" derdi. Heybemi döktüm. Zaman içinde ne çalıştıysam, neyi özümsediysem onlar döküldü. Yapmaya karar verdiğimiz dönemde pilot olarak çalıp okuduğum eserlerden derlendi albümün repertuarı. Oturup düşünsem sanırım yine bu eserlerden çok da farklı olmayacaktı diye düşünüyorum. Bir kez daha emeği olan yardımı dokunan herkese teşekkür ederim. Hepsi benim için çok kıymetli. Albümde okuduğum eserlerin asıl sahiplerine aşk olsun… Aslolan onlardır. Ben sadece aracı olmaya çalıştım.

∗∗∗

LANSMAN 12 KASIM’DA

Vaveyla’nın lansman konseri 12 Kasım Pazar günü saat 19.00’da Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi Kardelen 1 Salonu’nda gerçekleşecek.