Amasra davasında madenciler katliama neden olan ihmalleri sıraladı: Ocakta gaz seviyesi yükseldiğinde sensörlerin uyarı vermesi engellendi. Denetimler göstermelik yapıldı. İhmalleri bildirenler sürgüne yollandı.

İhmali bildirenler sürgüne yollandı
Fotoğraf: Depo Photos

Emek Servisi

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022'de 43 işçinin öldüğü, dokuz işçinin yaralandığı patlamaya ilişkin 7'si tutuklu 23 sanığın yargılanmasına Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Tanıkların dinlenmesiyle süren duruşmada, maden işçisi Aykut Atak, son bir ayda hava sıkıntısı yaşadıklarını, ocağın önceki zamanlara göre daha sıcak olduğunu söyledi. Maske eğitimlerinin yetersiz olduğunu ve kurtarma çalışmalarında kendisinin de maskeyi açamadığını anlatan Atak, "Üretim baskısı vardı, önceden 100 araba çıkarıyorduk son zamanlarda 120 araba kömür çıkarmadan bizi bırakmıyorlardı. Gaz seviyesi yükseldiğinde yukarıda bulunan sensörler alarm vermemesi için aşağı seviyeye indiriliyordu ve üretime yeniden devam ediliyordu" diye konuştu.

ÜRETİM BASKISI

Maden işçisi Şener Bensiz, patlama günü kurtarma çalışmalarına katıldığını ve maskelerini arkadaşlarıyla birbirlerine bakarak açtıklarını belirterek, "Yani kolay açamadık. İş yerimde adam kayırmacılık da çok vardı. Şefin, müdürün adamı olan daha az çalışırdı, daha kolay işler verilirdi. Üretim baskısı da çoktu. Üretim sırasında gaz değeri ne zaman yükselirse sensörler ötmemesi için aşağı indirilirdi" dedi.

İşçilerden Hasan Ergin de müessesede haksızlık, adam kayırma, üretim baskısı, mobbing uygulandığını söyleyerek bu durumları dilekçeyle müessese müdürüne bildirdiği için İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci'nin kendisinin görev yerini değiştirdiğini söyledi. İşçisi Ayhan Kobay, daha önce üretimde çalıştığını söyleyerek "2019'a kadar üretim nezaretçisi olarak çalıştım, sonra geri hizmete alındım. Ayakbaşında metan birikmesi vardı, bildirdim ve o panoyu boşalttım, görev yerim değiştirildi" dedi.

MASKEYE ULAŞAMADILAR

Maden işçisi Vural Çolak ise kurtarma çalışmalarına katıldığında kendi maskesini açamadığını, başka bir arkadaşının maskesini kullandığını anlattı.

Patlamada yaralanan ve gazdan zehirlenerek ölen arkadaşlarının birçoğunun maskesiz olduğunu gördüğünü aktaran Çolak, "Maskeyi kimisi açamamış, kimisi açmış ama elinde kalmış. Arkadaşlarım maske istasyonlarına ulaşamadığı için vefat ettiler. Hava yetersizliği de vardı. İşe hep yorgun başlardık" dedi.  Üretim baskısından bahsederken "Kömür bunlar için insan canından daha önemli, Sürekli kömür kömür kömür başka bir şey dedikleri yoktu" diyen Çolak, denetime gelen müfettişlerin gaz birikmesi yaşanan noktaları götürülmediğini, temiz havada dolaştırılıp yukarı çıkarıldığını savundu.

Avukat Dermiş Emre Aydın, yaşanan patlamada sorumluğun işçilerin üzerine atılmaya çalışıldığını belirterek “Biz ilk keşfe gittiğimizde patlamanın nasıl olduğuna ilişkin bir senaryoyla bizim önümüze gelmişlerdi. Bu senaryoyu da hazırladıkları kroki üzerinden aktarmışlardı. Krokide aktardıkları senaryo, patlamanın iki farklı alternatif senaryosu olabileceği ve bu noktada işçilerin hatasından kaynaklı olmuş olabileceği üzerinde kurulu senaryo" diye konuştu.