İnsan yakmanın affı olur mu?

Kayhan AYHAN

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2 Temmuz 1993’te 33 aydının yakılarak katledilmesine ilişkin Sivas Katliamı davasında idama mahkûm edilen Hayrettin Gül’ün ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrilen cezasını "sürekli hastalık" gerekçesiyle kaldırdı. Söz konusu karar Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlandı. 

Erdoğan 31 Ocak 2020'de de yine Sivas Katliamı Davası'nda ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılan 86 yaşındaki hükümlü Ahmet Turan Kılıç'ın kalan cezasının kaldırılmasına karar vermişti.

Erdoğan'ın Sivas Katliamı davasında ikinci kez kullandığı af kararı tepkiyle karşılandı. Cezaevinde yüzlerce ağır hasta tutuklu olduğunu vurgulayan insan hakları savunucuları, siyasi tutukluların tahliye edilmediğini hatırlatarak verilen bu kararla bir ayrımcılık yapıldığını vurguladı.

517 HASTA CEZAEVİNDE

İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre; 2022 yılında 78; 2023 yılının ilk 5 ayında ise 15 tutuklu cezaevinde yaşamını yitirdi. Hâlâ 651’i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutuklu cezaevinde tutuluyor. En son Erzincan L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutuklu Şakir Turan geçtiğimiz günlerde yaşamını yitirdi.

ÇİFTE STANDART

Sivas Katliamı davası avukatlarından Şenal Sarıhan af kararına tepki gösterdi. BirGün'e açıklama yapan Sarıhan, "Bugün Türkiye'de adli ya da siyasi sebeple cezaevinde olup hasta olan ve salınması gereken Adli Tıp raporlarında belirtilen hükümlüler varken bu kişilere uygulalanan özel ilgi ve af tam bir çif standarttır. Adil bir uygulama yok" dedi. Bu sanıkların insanlığa karşı suç işlediğine vurgu yapan Sarıhan, özetle şunları söyledi:

"Bu suçlarda nasıl zaman aşımı yoksa aynı şekilde affın da olmaması gerekir. Sıradan bir cinayet değil, insanları yaktılar. Yaktıkları insanları düşünceleri, dini inançlarını varsayarak yaktılar. İnsanlığa karşı suç, bireylerin, toplulukların ırkı, dini, siyasi düşünceleri sebebiyle saldırıya uğraması ve katledilmesi nedeniyle uygulanan bur suçtur. Sivas'ta olan da tam budur. Alevi toplumuna yönelik bu saldılar sadece Sivas'ta değil, Malatya, Maraş, Çorum gibi yerlerde de işlendi. Bu nedenle saldırılar sistemlidir aynı zamanda. İnsanlığa karşı suçun sistemli de olması gerekiyor. Bu sistemli bir suçtur. Bu yanıyla bu affın olmaması ve bir kişinin sözüyle affedilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Cumhurbaşkanının bu konuda yetkisi olmadığını da düşünüyoruz. Söz konusu kişinin hastalığının da tahliyeye elverişli olmadığı inancındayız. Biz bu yanlarıyla hukuki mücadelemizi ve itirazlarımızı sürdüreceğiz."

KOLAYLIK SAĞLANDI

Dava süreci hakkında da bilgi veren Sarıhan, "Katliamın birinci davasında sanıklar hakkında idam cezası verildi. Bu sanıkların önemli bir kısmı tahliye edilmdi. Verilen cezaların 9 sanıkla ilgili infazı mümkün olmadı. Bunlar örgütlü bir şekilde yurtdışına kaçırıldı. Ceza almış olan sanıkların önemli bir bölümü ise cezaevinde hep özel koruma ile karşılaştılar. Eşlerle buluşma imkanı yokken çocuk sahibi oldular. İktidar bu sanıklara her türlü kolaylığı sağladı" dedi. Sivas Katliamı davasının 14 Eylül'de görüleceğini de hatırlatan Sarıhan,  "Davada zamanaşımı tehlikesi var. Muhtemelen 30 yıl olacağı için zamanaşımı isteyecekler. Biz bu davanın zaman aşımından düşmemesi gerektiğini, bu davanın insanlığa karşı suç olduğunu hatırlatacağız" ifadelerini kullandı.

***

Ahlak bunun neresinde?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da af kararına sosyal medyadan tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Ahlaki meşruiyeti olmayan Erdoğan, bu ülkeye ömrünü vakfetmiş, 80 yaşının üstüne gelmiş emekli generallerimizi hapiste tutarken; suçu sabit bir katilin serbest bırakılmasını emretmiş. Şimdi söyler misiniz, ahlak bunun neresinde?" diye sordu.