Sultanbeyli’de bir fabrikaya ait konteynerde çıkan yangında 3 işçi yaşamını yitirdi, 2 işçi ise ağır yaralandı. Konteynerin barınmaya uygun olmadığını belirten uzmanlara göre denetimsizlik ve ihmal işçilerin canına mal oldu.

İşçilerin “kader”i ucuz ölümler mi?
Yangın öncesi konteynerde büyük bir patlama meydana geldi.

Oğulcan AYDIN

Sultanbeyli'de bir fabriya ait konteynerde çıkan yangında 18 yaşındaki Muhammed Şahin, 21 yaşındaki Murat Çolak ve ismi henüz öğrenilemeyen bir işçi yaşamını yitirdi, 2 işçi de ağır yaralandı.Firmanın, işçileri ısıtma tesisatı olmayan konteynerlerde yaşamaya mahkûm ettiği ortaya çıktı. Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut, "İhmalkarlık, denetimsizlik işçilerin canına mal oldu" dedi.

İstanbul Sultanbeyli'de bulunan Tube Çelik Yapı Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait çelik yapı malzemeleri üreten işyerinin yanında işçilerin kaldığı konteynerde dün saat sabah 07.30 sularında yangın çıktı. İddiaya göre; 5 işçinin kaldığı konteynerde sobadan kaynaklı çıkan yangın kısa sürede tüm konteyneri kapladı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yanan konteyner söndürülerek kontrol altına alındı. Yangında, konteynerdeki işçilerden Murat Çolak, Muhammed Şahin ve ismi henüz öğrenilemeyen bir işçi daha hayatını kaybetti. Yaralanan 21 yaşındaki Ahmet K.  ve 17 yaşındaki Fırat Karadağ ise sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı.

Mahalle sakini Adem Doğan, "Sabah patlama sesine uyandım. Sonra bir kişi bağırıyordu dışarıda. Yan komşudan yangın tüpü getirip müdahale ettik. Patlama olunca yaklaşamadık. Sobayı yakarken tiner kullanmışlar. Dışarı çıkardığımız yaralının söylediği şey 'Biz 4 kişiyiz' oldu. 2 kişiyi biz çıkardık" dedi. Ağır yaralananlardan 17 yaşındaki çocuk işçi Fırat Karataş’ın sigortasız olarak çalıştığı öğrenildi. Vücudunun yüzde 60'nın yandığı belirtilen Karataş yoğun bakıma alındı. Karataş’ın kuzen Kemal Karataş, yangından kaçış için güzergâh olmadığı ve konteynerin içinde cam bulunmadığı belirtti. Yangına ilişkin BirGün, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) itfaiye ekiplerine ulaştı. Henüz itfaiye raporları çıkmamış olsa da itfaiye gözlemlerine göre, sobayı tutuşturmak için tiner kullanılması ve tinerin parlaması sonucunda patlamanın meydana geldiği belirlendi.

Yangının asıl nedeni itfaiyenin raporuyla ortaya çıkacak. 

SORUMLULAR YARGILANSIN

İşçilerin kaldığı konteynerin barınma koşullarına uygun olmadığını belirten iş güvenliği uzmanları, konteynerin yanmaz çelikten yapılması gerektiğini belirtti. Konuya ilişkin İSİG Meclisi tarafından yapılan paylaşımda ise işçi konutları ile ilgili mevzuatın yetersiz olduğu kaydedildi. Mevzuatta ifade edilen “Koğuşların soğuk mevsimlerde sağlığa uygun bir şekilde ısıtılması gerekir. Tutuşturucu maddeler ısıtmada kullanılmaz” ifadelerinin ihlal edildiği ortaya çıktı.

ISITMA TESİSATI YOKMUŞ

DİSK’e bağlı Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) Genel Başkanı Özgür Karabulut konuyla ilgili BirGün'e yaptığı değerlendirmede iş cinayetinin yaşandığı barakada herhangi bir ısıtma tesisatı olmadığını ifade etti. Karabulut, şöyle devam etti: "İşçilere ayrılan barınma alanı yaşama uygun değil. Geçici bir barınak kurmuşlar. Geçici olarak kurulmuş bu konteynerler, hava soğuk olunca da ısıtmak zor oluyor. Elektrikle ya da kömür, tiner gibi maddelerle ısıtma yapmaya çalışıyorlar. Sobadan çıkan yangınla insanlar yaşamını yitirdi."

Bu denli ağır işlerde 18 yaş altı işçilerin çalışmasının yasak olduğunu ifade eden Karabulut, “Kuralsız, denetimsiz patronun insafına bırakılmış bir işyeri. Gurbetçi işçilere ev tutulmalı. İşçiler, ucuz maliyetli olsun diye konteynerlerde kalmaya zorlanıyor ve böyle sonuçlar doğuyor. Burada denetim olsaydı, işçilerin uygunsuz konteynerde kaldığı görülür ve uyarılırdı. Ama hiçbir denetim yapmadıkları için her gün bir işçi ölümüyle uyanıyoruz. Maalesef işçilerin hayatı, patronun hayatından çok ucuz ve değersiz görülüyor. Cezasızlık olduğu için işverenler bunları yapıyor. Özellikle kış aylarında şantiyelerde ve bu gibi yapılarda yangın çıkıyor. Kuralsız bir işyeri olduğu belli. Devlet şikâyette bulunulmadığı mühletçe denetleme yapmıyor. Dolayısıyla ihmalkarlık, denetimsizlikten dolayı işçiler yaşamını yitirdi. Biz sorumluların derhal ortaya çıkarılması ve yargılanmasını istiyoruz” diye konuştu.