İşkencecilerden ‘marjinal’ savunma
Erzurum’da yatılı Kuran kursunda 14 çocuğa yönelik işkence davasına, sanık savunmaları damga vurdu. Sanıklar Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’ne "LGBT derneği", "Mağdurlara para verdiler" suçlamasında bulundu.
Sibel BAHÇETEPE
Erzurum Palandöken’de 2021’de Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Hacı Bahattin Evgi Yatılı Erkek Kur’an Kursu’nda 14 çocuğu sistematik işkenceye maruz bırakan yurt müdürü ve hizmetlinin yeniden yargılandığı davanın duruşması geçtiğimiz günlerde görüldü. Sanıkların mahkemedeki savunması pes dedirtti. Davanın avukatlığını üstlenen Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’ne yönelik "LGBT derneklerinin yönlendirmesi, para vermesi ve avukat hanımların evlere kadar gidip şöyle ifade verin" şeklinde savunma yapan sanıklara dernekten tepki geldi. Dernek, şiddete boyun eğmemek için sonuna kadar bu dava ile mücadele edeceklerini vurguladı.
PES DEDİRTEN SAVUNMA
Yatılı Kuran kursunda kalan çocuklara şiddet ve işkence uyguladığı iddia edilen kurs müdürü Nuhi Karababa "görevi kötüye kullanmak" ve "işkence" suçlamalarıyla 39 yıl, hizmetli Uğur Göngür’e ise 36 yıl hapis cezası verilmiş, ceza İstinaf Mahkemesi’nce bozulmuştu. Yeniden yargılaması başlanan sanıklar geçen hafta Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Davada tutuklu sanıklardan Karababa’nın "Hepsi LGBT derneklerinin yönlendirmesi, para vermesi, avukat hanımlar gibi ta evlere kadar gidip şöyle ifade verin demeleri sebebiyle suçlandık"; Güngör’ün ise "LGBT dernekleri ve bir takım marjinal gruplar tarafından ailelere ve ben ‘H.B.’e, T.B, E. K’ya siz ne kadar para aldınız?’ dediğimde hiç bir şekilde cevap vermediler" şeklinde savunma yapması tepkiye neden oldu. BirGün’e konuşan Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği’nden avukat Nilda Baltalı, yaşanan bu olayda, çocukların maruz kaldıkları şiddetin boyutuna dikkat çekerek "10, 11, 12 yaş grubundaki çocuklar aylar boyu yatılı olarak konakladıkları ve aynı zamanda okul işlevi gören bu yerde defalarca kez vücutlarına vurulmak suretiyle ağır fiziksel şiddetin mağduru oldular. Bütün bunlara rağmen mağdurların ‘Çocuk İzlem Merkezi’nde bir kere dinlenmeleri yeterlidir, çocukları daha fazla yıpratmayın’ dediysek de, Çocuk Koruma Kanunu gereğinde yalnızca bir kez ifadelerinin alınmaları yeterli iken, taleplerimiz asla yerine getirilmedi. Böyle olunca bazı çocuklar açısından sanıklar hakkında yargılama sonuçlanmış ve hapis cezaları verilmişse de, bazı çocuklar açısından devam eden yargılamada ne yazık ki çocuklar ifadelerini değiştirdi" dedi.
MÜCADELE EDECEĞİZ
Sanıkların mahkemede yaptığı savunmaya dikkat çeken Baltalı, şöyle devam etti: "İstisnasız her duruşma tarafımıza yönelik olarak haksız bir şekilde çok ağır ithamlarda bulunmaya devam edilmektedir. Sanıklar sadece Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nin gönüllü avukatları olmamız, güvendikleri ve öğretmen olarak bildikleri kişiler tarafından şiddete maruz kalan çocuklara sahip çıktığımız için üzerimize gelmektedirler. Mahkemeye sanıkların tarafımıza ve çocukların ailelerine yönelik hakarete varan beyanlarına karşı itirazda bulunduğumuzu belirttik. Sanıkların bu söylemleri nedeniyle can güvenliğimizden endişe duyuyoruz. Daha önce Erzurum’da Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda dahi fiziksel ve sözlü saldırılara uğradığımızdan, sanıkların savunmalarının savunma hakkının sınırlarını aştığını düşünmekteyiz. Biz yalnızca çocukların geleceğini düşünüyor, onlar için mücadele ediyoruz. Şiddete boyun eğmemek için sonuna kadar mücadele edeceğiz."
∗∗∗
EVLERİNE HİÇ GİTMEDİK
Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, özetle şunları kaydetti: "Çocuklara ve kadınlara yönelik hak ihlallerine karşı mücadele veren örgütüz. Sistematik biçimde işkenceye uğrayan çocuklarımızın evlerine hiç gitmedik, para vermedik. Çocuklarımız yaşadıklarını anlatır, biz de durumu yargıya taşıdık."