Türkiye’de son günlerde yükselen devlet-mafya ilişkilerine dair açıklama yapan İstanbul Tabip Odası, “Topluma karşı işlenen bu suçların tüm failleri ile siyaset, sermaye ve mafya üçgeninde girilen tüm gizli ve kirli ilişkiler açığa çıkarılmalı, sorumlular halka hesap vermelidir. Bu kirli karanlıktan hep birlikte mücadele ederek kurtulacağız!” dedi.

İstanbul Tabip Odası: Bu kirli karanlıktan hep birlikte kurtulacağız

İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu, son günlerde suç örgütü lideri Sedat Peker’in iddialarının ardından yoğun şekilde tartışılmaya başlanan mafya-devlet ilişkilerine ilişkin açıklamada bulundu.

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i hedef gösteren sözlerine de değinilen açıklamada “Demokrasinin en temel ilkelerinden birisi siyasi faaliyetlerin serbest olarak yürütülmesidir. Bu faaliyetlerin fiili olarak veya tehditlerle engellenmesi kabul edilemez” denildi.

Açıklamada, Sedat Peker’le ilgili olarak ise “Söz konusu şahsı aralarında çok sayıda meslektaşımızın da bulunduğu Barış Akademisyenlerini kanlarını oluk oluk akıtmakla tehdit ederken koruyup kollayanların, yıllarca birlikte iş tutanların, destek mitingi yaptıranların kim olduğunu biliyoruz” ifadeleri yer aldı.

“Topluma karşı işlenen bu suçların tüm failleri ile siyaset, sermaye ve mafya üçgeninde girilen tüm gizli ve kirli ilişkiler açığa çıkarılmalı, sorumlular halka hesap vermelidir” diyen İTO, siyasi iktidarın politikalarından zarar görenlerle birlikte mücadele yürütmeye devam edeceklerini belirtti.

İTO’nun ‘Bu Memleket Bizim! Bu Kirli Karanlıktan Hep Birlikte Kurtulacağız’ başlıklı açıklaması şöyle:

“TEHDİTLER KABUL EDİLEMEZ”

“Türkiye günlerdir bir organize suç örgütü liderinin itirafları/ifşalarını izlerken dün siyasi tahimizde şimdiye kadar hiç şahit olmadığımız bir olay yaşandı; AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i açık olarak tehdit etti.

Öncelikle belirtelim ki; AKP genel başkanı sıfatı ile parti grup toplantısında söylemiş olsa bile, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalefet partilerinden birisi olan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Rize'nin İkizdere ve Çayeli ilçelerinde gerçekleştirdiği esnaf ziyareti sırasında yaşanan saldırıya atıfta bulunarak “Orada da gerekeni yaptılar. Daha neler olacak neler... Bunlar iyi günler.” şeklinde sarf ettiği sözler toplumda büyük bir infial uyandırmıştır. Demokrasinin en temel ilkelerinden birisi siyasi faaliyetlerin serbest olarak yürütülmesidir. Bu faaliyetlerin fiili olarak veya tehditlerle engellenmesi kabul edilemez.

Öte yandan, geçmişten günümüze devlet-siyaset-mafya ortaklığında işlenen siyasi cinayetler, uyuşturucu, kumar ve benzeri kirli ticaret ağları, devasa boyutlara ulaşan yolsuzluk ve rüşvet çarkına ilişkin ifşalar, bu ifşaları örtme çabaları tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır. Söz konusu şahsı aralarında çok sayıda meslektaşımızın da bulunduğu Barış Akademisyenlerini kanlarını oluk oluk akıtmakla tehdit ederken koruyup kollayanların, yıllarca birlikte iş tutanların, destek mitingi yaptıranların kim olduğunu biliyoruz. Şimdilerde bu şahsın organize suç örgütü lideri olduğunu yeni fark etmişler gibi davrananlar bu ifşaları “deli saçması” olarak geçiştirmeye çalışmak yerine kendileriyle ilgili iddialara açık, net, tutarlı cevaplar vermelidirler. Aksi halde kurdukları hiçbir cümlenin hiçbir inandırıcılığı yoktur.

Topluma karşı işlenen bu suçların tüm failleri ile siyaset, sermaye ve mafya üçgeninde girilen tüm gizli ve kirli ilişkiler açığa çıkarılmalı, sorumlular halka hesap vermelidir. Bu hesabı sorması beklenen yargının bugüne kadar harekete geçmemiş olması düşündürücüdür.

Ülkemizde yaşanan ekonomik ve sosyal krize ek olarak COVID-19 salgınının yönetiminde de başarısız olan siyasi iktidarın hesap vermek yerine demokrasi ve özgürlükleri tamamen ortadan kaldırma girişimlerine karşı itirazımızı siyasi iktidarın bu politikalarından zarar gören tüm toplumsal kesimlerle birlikte sürdürmeye devam edeceğiz.

Bu memleket bizim!

Bu kirli karanlıktan hep birlikte mücadele ederek kurtulacağız!”