İstismar mağduru çocuğun ifadesini alan psikoloğa taciz suçlaması

Diyarbakır Çocuk İzlem Merkezi'nde (ÇİM) görevli psikolog S.'nin, istismara maruz bırakıldığı iddiası ile ifadesi alınan çocuğa yönelik cinsel tacizde bulunduğu ileri sürüldü.

Gazete Duvar’dan Ardıl Batmaz’ın haberine göre, olay, 7 Nisan’da Diyarbakır’daki ÇİM’de meydana geldi. İddiaya göre, kurumda görev yapan psikolog S, istismara maruz bırakıldığı iddiası ile ifadesini aldığı çocuğa yönelik cinsel içerikli sorular sordu. Psikolog S.'nin, çocuğun cinsel yönelimine ve hayatına ilişkin sorular sorarak tacizde bulunması, çocuğun ifade işlemleri sırasında hazır bulunmak üzere görevlendirilen avukatın tutanağına da yansıdı.

Tutanakta, çocuğun avukatının ifade işlemlerinin tamamlanmasından sonra tutanakların imzalanması için girdiği odada, psikolog S.'nin çocuğa yönelik cinsel içerikli sözlerine şahit olduğu yer aldı.

"MERAK ETTİĞİM İÇİN SORDUM"

Psikolog S.'nin çocuğa yönelik cinsel içerikli sorular sorduğuna şahit olan avukat, duruma tepki gösterdiğini ve bu tepki üzerine psikolog S.'nin odadan çıktığını belirtti.

ÇİM'den ayrılan avukat, ilgili görevlilere durumu aktardı. Avukat, ilerleyen saatlerde psikolog S. tarafından arandı. Psikolog S., avukata, "Avukat Hanım kusura bakmayın, isterseniz çocuğu çağırın, kendisinden özür dileyeyim, bunu merak ettiğim için sordum" dedi.

BARODAN SUÇ DUYURUSU

Yaşanan gelişmelerin ardından Diyarbakır Barosu, psikolog S. hakkında 'cinsel taciz' ve 'görevi kötüye kullanma' suçlarından suç duyurusunda bulundu.

Çocuk İzlem Merkezleri'nin yapısına ilişkin bilgi verilen suç duyurusunda, bu merkezlerin 'çocuk dostu' olması gerektiğine vurgu yapıldı. 'ÇİM'de görevli kişilerin belirli eğitimlerden geçmiş, çocuğun yüksek yararı ilkesini esas alan ve bu kapsamda görevinin gereğini yerine getirmesi gereken kişiler olması gerektiği' belirtilen suç duyurusunda, "Söz konusu olayda cinsel istismara maruz bırakıldığı iddiası ile çocuk adalet sistemi içerisine giren mağdur çocuğun, ÇİM'de görev yapan şahıs tarafından cinsel içerikli söylemlere maruz bırakılması, mağdur çocuğun örselenmesine ve ikincil travma yaşamasına sebep olabilecektir" denildi.