CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan aday adaylarından Buğra Gökce, BirGün Ege Bürosu’nu ziyaret etti. Gökce, “Kentin sorunlarını çok iyi biliyorum. Birlikte İzmir’i daha da ileriye taşıyacağız” dedi.

İzmir belediye başkanlığı aday adayı Gökce: İleriye taşıyacağız
Fotoğraf: BirGün

BirGün / EGE

CHP’den İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı aday adayı olan Buğra Gökce gazetemizin Ege Bürosu'nu ziyaret etti.  Aday adayı olma kararı sürecine değinen Gökce, “İzmir, bütün hayatım boyunca en fazla hizmet ettiğim kent oldu” dedi.

“Gittiğimiz yerlerde muhtarın adını söylüyorum, ilçe başkanının adını söylüyorum insanlar şaşırıyor ama ben bunları biliyorum” diyen Gökce şunları söyledi: “Partimizde bir değişim süreci başladı. Bu değişim süreci hepimizi cesaretlendirdi. Şu an örgütlerde de sokakta da dolaştığımızda ‘Bir daha oy vermeyeceğim, sandığa gitmeyeceğim’ sesleri çok büyük ölçüde sönümlenmiş vaziyette. Hatta yeni bir heyecan ve iklim oluştu. Değişim kökten olması gerekiyor. Liyakatli, uzman ve yeni yüzler olması gerekiyor. Bu anlamda da partimden, dışarıdan birçok insan aday olmam gerektiğini söyledi.  Gittiğimiz yerlerde de değişimin ruhuna uygun bir aday olarak görülüyoruz. Beni de aday olmaya cesaretlendiren bu biraz budur.”

İzmir’e ilk olarak 2008 yılında Koruma Kurulu üyesi olarak geldiğini hatırlatan Buğra Gökce, “Burası benim yuvam. 18 ay İstanbul’a göreve gittim. İkametgâhım İzmir’de kaldı. Arzum, aidiyetim, hizmet etme isteğim bu şehredir, İzmir’edir. Bu güzel şehre 2008’den beri çeşitli kademelerde hizmet etme onurunu yaşadıktan sonra, şimdi hep birlikte yepyeni bir yolculuğa çıkıyoruz. Hedefimiz belli.  Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in öncülüğünde, partimizin iktidar ve yüzyılın değişimi yolculuğuna katkı sunmak, bu güzel şehre, bu şehrin birbirinden güzel insanlarına hizmet etmek, İzmir’i sadece Türkiye’nin değil, geniş Akdeniz ve Ege bölgesinin lider kenti yapmak için ilk adımları atıyoruz” ifadelerini kullandı.

YENİ BİR İZMİR YARATMAK ZORUNDAYIZ

İzmir’in hak ettiği kamu yatırımını alamadığına dikkat çeken Gökce, şunları dile getirdi: “Bu böyle devam etmez. İzmir’in kentsel dönüşüm, deprem güvenliği, ulaşım, altyapı gibi konularda sıçramaya ihtiyacı var. İzmir için 3B modeli tarif ediyorum Bağışıklığı yüksek, barışık, bakımlı bir İzmir yaratmak zorundayız. Bu 3B’yi. 4’üncü B Buğra yapar diyorum. Detaylarını adaylığım netleşince paylaşacağım. İzmir'in öncelikli sorunu deprem ve kentsel dönüşüm. Kentin depreme hazırlanması ve bağışıklığının yüksek olması gerekiyor. Türkiye, evsizleşiyor, mülksüzleşiyor. İzmir konut krizinin diğer şehirlere oranla çok daha yüksek. İzmirliler yüksek bedeller ödeyerek düşük güvenlikli veya riskli yapılarda yaşamak zorunda kalıyor. İzmir’in büyük gücüyle, İzmirlilerin verdiği yetkiyle konut hakkını koruyacak politikaların uygulanması, İzmirlerin hak ettikleri güvenli ve nitelikli konutlara erişmesi için her düzeyde çalışacağız. Mevzuat önerilerimizi ortaya koyacağız. Kurumları hareket etmeye zorlayacağız. Sosyal konut atağı başlatacağız. Sosyal konut, kiralık sosyal konut ve halk konut tipinde yeni seçenekler oluşturarak İzmir’e sunacağız. Sosyal adaletsizliklerle mücadele etmek kamunun görevidir. Rant üretmek için değil, halkın hakkını korumak için hareket edeceğiz. Tek yapı ölçeğinde hedefimiz en lüks rezidansı yapıp kar elde etmek değil, insanları tabutunda yaşamaktan kurtarmak olacak.”

“İklim krizi ile mücadele bizim için öncelikli bir alandır” diyen Gökce şöyle devam etti: “Biz İzmir’in ekolojik varlığını korumak, sürdürülebilir kalkınma ile gelecek kuşaklara önemli bir miras bırakmak istiyoruz. Bu kapsamdan güçlü bir altyapı yapmak zorundayız. İzmir’in ikinci önemli gündemi altyapıdır. Bir yandan yağış olmuyor diğer tarafta anlık yağışlarla sel oluyor. Belediyelerimiz ne yazık ki buna hazırlıklı değil. Yağmur suyu ve kanalizasyonun ayrıştırılması gerekiyor. Bunlar için ciddi fonlar da var, o kaynaklarla da bunu yapabiliriz.”

NE YAPACAKSAK BİRLİKTE YAPACAĞIZ

Ulaşımın da büyük sorunlardan biri olduğunu kaydeden Gökce şunları ifade etti: “Yollar üç şerit, köprüler de iki şerit. Üstelik bu köprüler 40 yıllık olduğu için olası İzmir depreminde zarar görmesi muhtemel. Hem bu köprüleri yıkıp güçlendirmek hem de köprüleri üç şeride çıkarmamız lazım. Toplu taşımayı daha da çoğaltmalıyız. Bireysel ulaşımın kent merkezine girişini kısıtlayacağız ve doğru yerlerde otopark politikası ile hareket devam et kapakları yapacağız. Ve şehrin içinde karbon emisyonu sıfır bölgeler yaratacağız. Aşama aşama ve merkezlere elektrikli araç dışında araç engelleyeceğiz. İzmir'in böyle bir dönüşüme ihtiyacı var. Belediye kendisi de arsa ve sosyal konut üretecek. Dezavantajlı grupların tutunması için çalışmalar yapacağız. Katılımcı bir belediyecilik yapmak istiyoruz. Tepeden inmeci politikalarla değil. Birlikte yapacağız. Katılım süreçlerini en iyi şekilde işletmek istiyoruz. Tarım, turizm ve sanayimizi daha da güçlendirmemiz gerekiyor. 2007’de Türkiye’yi temsilen bir burs kazandım Japonya’ya gittim. Orada birçok kentin deprem, ulaşım ve altyapı sorunlarını yerinde gördüm. Birçok şeyi de yerinde öğrendim. Kavga eden, tartışan değil barışık bir İzmir ile kenti ileriye taşıyacağız.”