İzmir Kadın Platformu: "Aileye kul, sermayeye köle olmayacağız"
İzmir Kadın Platformu, kadına karşı şiddete ve kadın cinayetlerine dur demek için Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Öldürülen her bir kız kardeşimiz için sokakları, meydanları doldurmaya devam edeceğiz. Hiçbir kadın yalnız ve güçsüz hissetmeyene kadar örgütlü mücadeleyi sürdüreceğiz. Aileye kul, sermayeye köle olmayacağız” denildi.
İzmir Kadın Platformu, kadına şiddet ve kadın cinayetlerine karşı basın açıklaması düzenledi. Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelen kadınlar, “Kadın, yaşam, özgürlük”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Katledilen kadınlar isyanımızdır” sloganları attı.
İzmir Kadın Platformu adına basın açıklamasını yapan Pınar Çetinkaya, kadına şiddet ve kadın cinayetlerinin her geçen gün katlanarak arttığını belirterek, şunları söyledi:
“İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilmesinden Medeni Kanun'un tartışmaya açılmasına, miras hakkının hedefe konmasından 6284 sayılı yasanın değiştirilmek istenmesine, AKP’nin kadın düşmanı politikaları kadınların yaşamlarına mal oluyor. Evlilik yaşının düşürülmek istenmesinden, boşanmaların engellenmesi, arabulucu uygulamalarına, nafaka hakkının gasp edilmek istenmesinden çok eşliliğin meşrulaştırılmasına, çocuk istismarının aklanmasına, kadınların eşitlik haklarına yönelik saldırılara, Diyanetinden, medyasına, tarikat şeyhinden bakanına gerici söylemler kadınların katledilmesinin zeminini yaratıyor. Kamusal hizmetler tasfiye edilirken ev içi bakım yükleri altında ezilen kadınlar şiddet dolu hayatlara mahkum ediliyor.
KAZANILMIŞ HAKLARIMIZ HEDEFE KONULUYOR
Kadınların ve LGBTİ’lerin yaşam hakları, AKP ve gerici ittifakın seçim kampanyalarında, mitinglerinde kazanılmış haklarımız hedefe konuluyor. Gerici, cinsiyetçi, erkek egemen politika ve söylemlerle şiddet sıradanlaştırılırken, şiddet faillerine cezasızlık politikası ve iyi hal indirimleriyle kadına yönelik erkek şiddeti ve kadın katliamları körükleniyor. İçeriği “Kadın erkek eşit değildir”, “kadının yeri evidir”, “kutsal aile” “aile hukukunun yeniden düzenlenmesi” sözleriyle somutlanan aile şuaralarıyla kadınların eşitlik ve özgürlük hakları hedefe konuyor. Tarikat ve cemaatler palazlandırılırken, eşitsizlik doğrudan Diyanet ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından örgütleniyor. Tüm bu politikalar hayatlarımızı kuşatan şiddete dönüşüyor.”
“2024’ÜN BAŞINDAN BERİ 85 KADIN ERKEKLER TARAFINDAN KATLEDİLDİ”
AKP'nin iktidara geldiği tarihten günümüze 8 bine yakın kadının öldürüldüğünü ifade eden Çetinkaya, şu ifadeleri kullandı:
“Derinleşen yoksulluk erkek-devlet şiddeti ile yönetilmeye çalışılıyor. Kadın ve nefret cinayetleri artıyor. AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana 8 bine yakın kadın katledildi. 2023 yılında 315 kadın öldürüldü, 248 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulundu. 2024’ün başından beri 85 kadın erkekler tarafından katledildi. İzmir’de ayrı yaşadığı erkek tarafından katledilen Özlem Çankaya’da dahil bu ülkede 24 saatte 8 kadın öldürüldü.”
“GERİCI POLİTİKALAR YÜZÜNDEN KADINLAR ÖLÜMLE BURUN BURUNA YAŞIYOR”
Hükümetin kadın ve aile politikalarına da eleştiri getiren Çetinkaya, “Bu katliamların sorumluları “Türkiye yüzyılı” diye kent kent meydan meydan gezerken, o gittikleri kentlerin evlerinde, sokaklarında kadınlar öldürülüyor. Seçim beyannamelerinde ise kadının adı sadece aile içinde geçiyor. Aile diye diye kadınları şiddet gördükleri evlere mahkum eden gerici politikalar yüzünden kadınlar ölümle burun buruna yaşıyor. Güvenceli bir işe sahip olmadığı, çocuğunu gönderecek kamu kreşlerini kapattıkları için o çok kutsadıkları aile içinde şiddete mahkum ediliyor. Kadınları şiddetten koruyacak mekanizmalar işlemediği için, şiddet gördüklerinde başvurabilecekleri yeterli sayıda sığınma evi, danışma merkezleri bulunmadığı için, şiddet failleri salıverildiği için öldürülüyor” dedi.
“KATLEDİLEN KIZ KARDEŞLERİMİZİN HESABINI SORACAĞIZ”
Katledilen her kadın için mücadelelerine devam edeceklerinin altını çizen Çetinkaya, sözlerini şöyle noktaladı:
“Müjde diye sundukları esnek çalışmayla ya ölümü ya zulümü reva gören bu düzene de, ayrımcı politikalarınıza da, gerici ittifakınıza da iktidarınızı sürdürmek için kadınları tahakküm altına alan erkek egemen politikalarınıza da yol vermeyeceğiz. Bu katliamlardan siz sorumlusunuz. Öldürülen her bir kız kardeşimiz için sokakları, meydanları doldurmaya devam edeceğiz. Hiçbir kadın yalnız ve güçsüz hissetmeyene kadar örgütlü mücadeleyi sürdüreceğiz. Aileye kul, sermayeye köle olmayacağız. Katledilen kız kardeşlerimizin hesabını soracağız. Buradan bütün kadınlara sesleniyoruz; eşit özgür insanca bir hayatı kurmak bizim ellerimizde. Bunun için işyerinde, mahallede, okulda bulunduğumuz her yerde örgütlenelim mücadele edelim. Emeğimize, bedenimize, yaşamımıza kast eden bu düzene karşı bir kişi daha eksilmemek için birbirimizden hayatlarımızdan, haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz.”