Kadavra, tıp eğitiminde önemli. Ülkede birçok öğrenci kadavra üzerinde eğitim görmeden mezun oluyor. Prof. Dr. Demiryürek “Maket üzerinden tıp eğitimi olmaz. Kadavra bağışları artırılmalı” diye konuştu.

Kadavra yetersiz, bağışlar artmalı
Fotoğraf: DHA

Sibel BAHÇETEPE

Tıp eğitiminin olmazsa olmazı kadavra, halen yeteri kadar yok. Ülkede 128'e çıkan tıp fakültelerinin pek çoğu kadavra sorunu yaşıyor. Bazı üniversitelerde hiç kadavra bulunmazken, maket üzerinden ya da ithal kadavra ile sorun çözülmeye çalışılıyor. İthal kadavraların fiyatı da 15 ila 25 bin dolar arasında değişiyor.  İthal kadavra dışında ise kadavralar bağışlarla ya da kimsesizlerin bedenlerinden temin ediliyor. Hekimler, kadavra bağışının artırılması gerektiğini belirterek "Tıp fakültesi öğrencisinin ilk hastası kadavradır. Hasta etiğini, ölüme olan saygıyı öğrenebileceği eğitim materyali kadavradır. Temel nokta bağışın özendirilmesi ve bağışçısı olmak isteyen kişinin beyanının esas alınmasıdır" dedi.

BEDENİMİ BAĞIŞLADIM

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Anatomi Anabilim Dalı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Deniz Demiryürek, BirGün'e yaptığı değerlendirmede kadavra sorununun devam ettiğini belirterek "Çözülmüş olan yerler olsa da hâlâ kadavra sayısı yeterli değil" dedi. "Kadavrasız bir tıp eğitimi, eksik kalmış bir eğitimdir" diyen Demiryürek "Kadavra, tıp fakültesi öğrencisinin ilk hasta deneyimidir. Hastanın anısına saygıyı öğrendiği ilk karşılaşmadır. Üç boyutlu ya da sanal olarak anatomiyi öğrenmekle olmaz" diye konuştu. İthal kadavraların 15 ila 25 bin bin dolar arasında bir fiyatının olduğunu anlatan Demiryürek, kendisinin de bedenini kadavra olarak bağışladığını söyledi. Kadavra bağışının artması gerektiğini vurgulayan Demiryürek, özetle şunları söyledi: "Bedenlerin eğitim amaçlı fakültelere bağışlanmasının teşviki, takibi ve desteği, ailelerle iletişim çok önemli. Aileler, naaşının akıbetleriyle ilgili tereddütlerde yaşıyor. Ülkemizde 400 tıp fakültesi öğrencisine ortalama bir kadavra düşüyor ancak olması gereken 10 öğrenciye bir kadavradır. Kadavrası olmayan fakülteler var. Maketle, simülasyonlar ile üç boyutlu yazılımlarla eğitim bir yere kadar. Bu işin olmazsa olmazı kadavradır. Öğrencilerin dokunarak öğrenebilmesi çok önemlidir. Bağışı özendirmek bu işin en doğrusu. Sahipsiz bedenlerle ilgili savcılık araştırması tamamlandıktan sonra 'eğitimde kullanılabilir' onayı verilirse bu beden kadavra olarak kullanılıyor. Ama bunun ötesinde en ideali bağış. Sadece kişi beyanı yeterli sayılmalı."

Prof. Deniz Demiryürek
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Anatomi Anabilim Dalı Bölüm Başkanı

YILLIK 35-40 BAĞIŞ

Ülkedeki yıllık bağış sayısının ortalama bağış sayısı 35-40 kadar olduğunu söyleyen Demiryürek "Ancak kişinin kendini bağışlamış olması, o bedenin kadavra olacağı anlamına ne yazık ki gelmiyor. Aile onay vermezse bu bağış ancak kendini bağışlayan ancak ailesi tarafından daha sonra ölüm gerçekleştiğinde vazgeçiliyor. Ülkede sayıları 128'e çıkan tıp fakültelerine de bu bağışlar yetersiz kalıyor. Acı olan bir başka konu da bağışlar yetersiz olduğu için mevcut kadavranın 6-8 yıl kullanılması. Yurt dışında cenaze masrafları yüksek olduğu için kişiler kendilerini bağışlayarak ailelerine yük olmamak amaçlı bedenini bağışlıyor" dedi.

∗∗∗

BEDENLERİNİ BAĞIŞLAYAN İKİ ARKADAŞ

Ayşe Belkıs Güneş (solda), Nergis Pekcan Erünal

Kurucusu olduğu 'Yaşantı Paylaşım Merkezi Gençlik Vakfı'nda çok sayıda öğrenciye eğitim, sanat, kültür bursu ve yaşam alanı sağlayan Ayşe Belkıs Güneş, 2019 yılında tatil için gittiği İzmir Dikili'de denizde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Ölmeden önce bedeninin kadavra olarak bağışlanmasını vasiyet eden Güneş'in ailesi bu vasiyetini yerine getirdi. Ve Güneş'in naaşı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kadavra olarak bağışlandı. Bedeni, eğitimde kullanılan Güneş'in 30 yıllık arkadaşı Nergis Pekcan Erünal, BirGün'e konuştu. Erünal, "Belkıs Güneş benim Bilkent Üniversitesi'nden 30 yıllık arkadaşım. Yaşantı, Paylaşım Merkezi Gençlik Vakfı kurucusuydu. 69 yaşındaydı. 2019'da geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Ölmeden önce 'Nergis bana bir şey olursa ben bedenimi Hacettepe Anatomiye kadavra olarak bağışladım. İstersen sen de bağışla' demişti. Ölümünün ardından vasiyetini yerine getirdik ve Hacettepe Tıp Fakültesi'nde 3 yıldır bedeni kadavra olarak tıp eğitiminde kullanılıyor. Ülkemizde kadavranın ne kadar zor bulunduğunu biliyoruz. Bunun üzerine ben de bedenimi kadavra olarak bağışladım. Türkiye'de kadavra çok büyük sıkıntı. Öğrenci başına düşen kadavra sayısı o kadar az ki. Yurtdışından kadavra getiriliyor. Bedenimiz toprağın altında çürüyeceğine, böcekler yiyeceğine niye çocuklarımız anatomi öğrenmesinler bizim bedenimizde. Bizler yıllardır eğitim ile uğraşıyoruz. Bizler fani olarak bu dünyadan göçeceğiz belki ama eğitime katkı vermeye devam edeceğiz. Toprağa karışacağıma eğitime faydamız olsun diye düşünerek ben de beden bağışı yaptım ve çok mutluyum. Herkese de tavsiye ederim. Lütfen beden bağışı yapınız.'

KADAVRA BAĞIŞÇISI NASIL OLUNUR?

Prof. Demiryürek, yapılması gerekenleri şöyle özetledi: “Bağışçı olmak isteyen kişi, tıp fakültelerinin anatomi bölümlerine başvurup ‘Kendimi ölümümden sonra eğitim amaçlı kullandırıyorum’ diye beyanda bulunmalı. Yaşamını yitirdiğinde ise aile ve yakınları bu durumu onaylamalı. Bağışçı olup bedenin, bölüme ulaşmasında aile fertlerinin farkındalığı sürdürmesi gerekir."