Her yıl yaklaşık 600 bin kadına rahim ağzı kanseri teşhisi konuyor. Ölüm sayılarının da yaklaşık olgu sayılarının yarısına eşit olduğu kabul edilmektedir. Dünya üzerinde her 2 dakikada bir kadının ölümüne sebep oluyor.

Kanser eden virüs ve onu önleyen aşısı

Prof. Dr. Esin DAVUTOĞLU ŞENOL - @esenol

HPV, İnsan Papilloma Virüsü, en sık rahim ağzı (serviks) kanseri ile ama altı farklı kanser ile de yakın ilişkilidir. En sık kadınları öldürür ama her iki cinste de kansere yol açmaktadır. Bunlar ağız-boğaz kanserleri, anal, vajinal, penis gibi kadın ve erkekteki diğer genital kanserlerdir.

HPV’nin kansere yol açtığı 1970 yılında bulunmuş ve bu ilişkiyi ortaya koyan bilim insanı, Harald Zur Hausen 2008 yılında Nobel Tıp bilim ödülünü almıştır. Dünyada çok yaygındır, erkek ve kadın bireylerin yüzde 85’i hayatlarının bir döneminde bu virüs ile karşılaşmaktadır. Her yıl yeni kazanılan bu infeksiyonların yarısı ise 15-24 yaşlar arasında gerçekleşmektedir ki bu yaşlar aslında tüm cinsel yolla bulaşan hastalık sıklıklarının zirve yaptığı yaşlardır.  

Riski 500 kat artırır 

HPV, cinsel yol ile bulaşan bir etkendir. Virüs genital salgılarda bulunup ilişki sırasında gelişen küçük çatlaklardan sızıp tutunabilmektedir. Ancak cinsel ilişki “penetran” olmasa dahi cilt-cilde çok yakın temas sırasında bulaşma gerçekleşebilmektedir. HPV bulaştığı kişide hiçbir belirti göstermeyebileceği için bulaştıran kişi hakkında öngörü ya da tespitte bulunmak mümkün değildir. 

HPV, rahim ağzı kanserini 500 kat artırmaktadır. Kanserojen maddelerin başında gelen sigaranın akciğer kanserini 10 kat artırdığı düşünüldüğünde riskin ne kadar yüksek olduğu anlaşılacaktır. Rahim ağzı kanseri kadın kanserlerinin meme kanserinden sonra en sık görülen ikincisi, kadınlar arasında en sık görülen tüm kanserlerin de dördüncüsüdür. Bu kanser sıklıkla 15-44 yaş aralığında ve sıklıkla erken evlenmiş, erken doğum yapmış kadınları etkilemektedir. Her yıl yaklaşık 600.000 kadına bu teşhis konmaktadır. Ölüm sayılarının da yaklaşık olgu sayılarının yarısına eşit olduğu kabul edilmektedir. Dünya üzerinde her 2 dakikada bir kadının ölümüne sebep olmaktadır. Türkiye’de her gün 7 yeni olgu ve bu nedenle 3 kadın ölümü olmaktadır. 

Öldürücü ve sıktır 

Öldürücü ve sıktır ancak önleyici bir aşısı mevcut olup bu aşı 2006 yılında onay almıştır. Aşının son çok bileşenli türevleri rahim ağzı kanserini ve genital siğilleri yüzde 90 önlemektedir. Aşının genital kanser önleyici etkisi aşılma 15 yaş altında yapıldığında yüzde 95’e ulaşmaktadır. Aşı onaylandıktan hemen sonra “ulusal aşı programına” dahil eden ülkelerde, yalnızca aşının yapıldığı kız çocuklarında değil, tüm cinsiyetlerde kanser yapan türlerde azalma yani “toplumsa kitle bağışıklığı” geliştiği gösterilmiştir. 

Yeni bir yayında, İskoçya’nın yürüttüğü kanser tarama programına göre, 12-13 yaşında aşılanan çocuklarda kanser yapan türlerin elimine edilmekte olduğu verisi paylaşılmıştır. Aşı 9-26 yaş arası tüm kız ve erkek çocuklarda, 45 yaşına kadar olmak üzere yakalama programlarında ve klinik karar ile üst yaş sınırı olmaksızın önerilmektedir. Ulusal Aşı Programındaki ilk öncelikli hedef 15 yaş altı tüm kız çocuklarının en az yüzde 90’ına erişmek olmalıdır. Daha sonra bir üst yaş gruplarında ve tüm cinsiyetler içim yakalama programlarıyla ilerlenmelidir. Aşıyı uzun süredir uygulamakta olan ülkeler artık tek ya da iki, dozluk şemadan oluşan yeni programlamalar planlamaktadır. Bugüne dek yapılmış olan 270 milyon aşının güvenlik verisi analizi aşının son derece emniyetli olduğunu göstermiştir. 

Son olarak 2023 yılında ulusal programa alan 29 yeni ülke arasında Afganistan, Bangladeş, Nijerya gibi ekonomik göstergeler ve sağlık sistemleri yeterli olmayan ülkeler dahil 148 ülkenin aşı programında yer almaktadır. Dünyada eşitsizlikleri HPV’nin yol açtığı hastalıklar kadar gösteren başka bir hastalık zannederim yoktur. Herkesin taşıdığı ama kadını ve erken evlenen, erken doğuran, yoksul kadını en çok öldüren rahim ağzı kanseri tümüyle önlenebilir. Ne ekonomi ne de başka hiçbir bahaneyle açıklanamayan bu gecikme her gün bir anlamda kadın cinayeti sayabileceğimiz bir durumun katlanarak artmasına yol açmaktadır.