Kartal’ın Kurtlarla dansı

Avrupa Lig K Grubu ikinci maçında Beşiktaş ile Wolverhamtpon Wanderers Vodafone Park’ta perşembe akşamı kapışacak. Kartal’ınki gibi, Kurtlar’ın da 19/20 sezonu pek parlak başlamadı. Ama siyah-beyazlıların aksine onların yükselişte oldukları söylenebilir...

Diablo III oyunundaki Monk karakterine benzettiğim Portekizli hoca Nuno Espírito Santo’nun talebeleri, Premier Lig’de öne geçmeyi ve üç puan almayı ancak 28 Eylül’de ağırladığı Watford karşısında başarabildi. StatsBomb’tan Mike Goodman’a göre, Wolves’un kötü gidişatını kısmen Rui Patricio’nun toparlaması beklenen performansıyla açıklamak mümkün; metriklere göre ligde 11 kez topu kalesinde gören Wolves’un 8 gol yemesi bekleniyordu. İlk Avrupa Lig maçlarında Braga’ya evde yenilen Kurtlar, İstanbul dönüşünde ise bahsettiğim metriklerin olumsuz istikamette epey değişebileceği Manchester City deplasmanına çıkacak.

Espírito Santo sezon başında, bu yaz transfer ettiği forvetleri Jimenez ve Cutrone’nin beraber oynayabileceği bir 3-5-2 düzenini denemeye çalıştı. Molineux’da Braga’ya karşı alınan 1-0’lık mağlubiyet, çift santrafor deneyinin şimdilik son uygulaması olacakmış gibi duruyor. Ondan sonra çıktıkları sırasıyla, Crystal Palace, Reading ve Watford müsabakalarında 3-4-3 ve 3-4-2-1 arasında gidip gelen bir düzenleri oldu; art arda üç mağlubiyetten sonra yenilmemeyi ve nihayet kazanmayı başardılar.

Espírito Santo’nun vazgeçilmezleri var. Savunmada bu isimler Willy Boly ve Conor Coady. Coady çoğunlukla merkezde konumlanıyor; hızıyla açık kapama görevini almış. Boly ise pasör stoper vazifesinde; ligde 90 dakika başına en fazla ileri pas deneyen stoperlerden. Yalnız Boly son derece ağır. Braga Boly’yi ceza sahasından uzaklaşmaya mecbur bırakarak alan kapama zaafını çok iyi kullanmıştı.

Merkez orta sahanın değişmezlerinden Dendoncker enteresan bir oyuncu. Sahayı boylamasına oldukça iyi kat ediyor; ancak Braga, Chelsea ve Watford maçlarında Dendoncker’in tepki vermekte geciktiği ve oyuna tesir eden anlar yaşanmış. Braga karşısında 51. dakikada kaçırdığı gol, vuruşu beklememesi ve geç kalmasıyla alakalı gözüküyor. Partneri Moutinho ise hücumda ne kadar büyük tehdit ise, takımı topu kaybettiği anda o kadar büyük bir zaaf.

Kurtlar’ı golleriyle sırtlayan ve 18/19’daki performansı sonucu kiralık geldiği Benfica’dan 38 milyon avroya satın alınan Raúl Jiménez, 2019’da Meksika milli takımıyla 12, Wolverhampton formasıyla ise 44 maça çıktı. Haftada bir maçtan yüksek ritme yanıt vermeye ne kadar devam edebileceğini tahmin etmek güç. 18 milyon Euro’ya Milan’dan transfer edilen Cutrone ise tek santraforlu sistemin baskın çıkmasıyla kulübede kaldı. City deplasmanı öncesi Espírito Santo’nun bu mevkide ona form yakalama şansı vermesi beklenebilir.

Değişmezlere adını yazdırmaya başlayan, La Masia ürünü sağ kanatları Adama Traoré korkunç bir fiziksel numune. Performansı, Caner-N’Koudou hattına bağımlı hücum eden Beşiktaş karşısında son derece belirleyici olacaktır. Ruiz-Caner bloğu onun hem hareketliliğine hem de geliştirmeye başladığı ara paslarına çok savunmasız kalabilir. Beşiktaş adına sevindirici olan ise şu: Traoré merkez 4’lünün sağı değil de forvet hattında oynadığı zaman savunmaya pek katkı yapamıyor. Kapamakta geç kaldığı ya da tenezzül dahi etmediği pas açıları sayesinde Watford’un sol beki Holebas defalarca Wolves sahasındaki yarı boşluklarda topla buluşabilmişti. 5-2’lik Chelsea faciasında da oyundan alınması gerekmişti.

Beşiktaş ligde yalnızca Göztepe karşısında öne geçmeyi ve 3 puan almayı başarabildi. Beklentilerin epey ötesinde gol yemesi ve Avrupa maçından sonra lig lideriyle oynayacak olması bakımından da, perşembe günkü maçı rakibine benzer bir senaryoda bekleyecek. Ancak Beşiktaş ile Wolverhampton arasında şöyle bir fark var:

İngiliz basınına göre Wolverhampton zor bir fikstür atlattı. Çıkışa geçmeleri bekleniyor; son 3 maçları da bu beklentiyi bir nebze doğruladı. Beşiktaş ise Oğuzhan ve Ljajic’in sahada bir arada oynadığı yaklaşık 200 dakika haricinde, kendine daha çok zarar veren girişimlerde bulundu.

Bu iki yaratıcı beyin aynı anda sahada olmadığı sürece ısrarla topa sahip olmak ve topu N’Koudou’ya aktarıp durmak zaten akıl karı değil. Wolverhampton 18/19’da, topa yüzde 30-40’larda sahip olarak, bugünkünden 1-2 oyuncu farklı kadrosuyla Chelsea, Arsenal ve United’dan 4, Tottenham’dan 3 ve City’den 1 puan almıştı. Göreceli olarak çok daha vasat takımlar

karşısında hezimetler yaşayan Beşiktaş’ın Wolves’a karşı kesinlikle topla geviş getirmemesi ve önce yememeyi amaçlaması elzem gibi duruyor.