KESK Yürütme Kurulu, İsrail’in Gazze’de bulunan hastaneye gerçekleştirdiği saldırı hakkında yaptığı açıklamada ortada bir savaş suçunun bulunduğuna dikkat çekerek, sivillerin ölümüne yol açanların Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nde yargılanması için çağrıda bulundu. Çağrıda “17 Ekim insanlık tarihine kara bir gün, bir soykırım günü olarak geçti” denildi.

Kaynak: Haber Merkezi
KESK’ten hastane saldırısı sonrası çağrı: Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi derhal toplanmalı
Bölgedeki Filistinliler hastanenin bombalanmasının ardından kullanılabilir durumdaki eşyaları topladı / Fotoğraf: AA

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Yürütme Kurulu, İsrail’in el-Ehli Baptist Hastanesi'ne gerçekleştirdiği ve en az 500 kişinin hayatını kaybettiği saldırı hakkında açıklama yaptı. 

Açıklamada 17 Ekim tarihinin insanlık tarihine soykırım olarak geçeceği vurgulandı.

İsrail tarafından gerçekleştirilen saldırının hem savaş hem de insanlık suçu olduğu belirtilen açıklamada Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’ne derhal toplanması yönünde çağrı yapıldı.

Açıklamada Savaşın çözümü için somut adımların atılmasının zorunluluk olduğu belirtilirken, “Savaşı durduracak olan dünya ezilen halkları ve emekçilerdir” ifadelerine yer verildi.

 KESK Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde:

“17 Ekim insanlık tarihine kara bir gün, bir soykırım günü olarak geçti. Adı yolsuzluklara da karışan sağcı, ırkçı, faşist İsrail hükümetinin çoğunluğu çocuk hastalardan oluşan Gazze şeridindeki hastaneye düzenlediği saldırı sonucu yüzlerce kişi öldü, yüzlercesi yaralandı.

Katliamı şiddetle kınıyor, yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyoruz.

“SAVAŞ SUÇLARI MAHKEMESİNDE YARGILANMALARI İÇİN GİRİŞİMDE BULUNULMALI”

Bu açık bir savaş ve insanlık suçudur. ‘Kararlılık gösterisi’ adı altında yapılan saldırı en asgari ahlaki ve insani değerlerden yoksunluğu, bir barbarlığı temsil etmektedir. Bu suçu işleyenler insanlığın vicdanında mahkûm edilmiş, lanetlenmişlerdir.

Benzer katliamlara yol verilmemesi ve hesabının sorulması için bu suçu işleyenlerin ve sivillerin ölümüne yol açan benzer saldırıların talimatlarını verenlerin savaş suçları mahkemesinde yargılanmaları için derhal girişimlerde bulunulmalıdır.

Bu nedenle, emperyalist hegemonik güçlerin işlevsiz hale getirdiği Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesinin derhal toplanması ve süreci başlatılması çağrısında bulunuyoruz.

İsrail devleti hükümeti daha fazla suça bulaşmamak için saldırıları durdurmalı, ateşkes sağlanmalı, insani yardımlara yönelik engellemeler kaldırılmalı, sorunların barış ve diyalog yoluyla çözümü esas alınmalıdır.

“İKTİDARA GERİCİ PARTİLERİN GELMESİ SAVAŞ ZEMİNİNİ GÜÇLENDİRMİŞTİR”

Kaygılıyız! Sermaye ve kapitalist sistem çoklu krizini aşmak için bir kez daha milliyetçilik, ırkçılık, gericilik üzerinden savaş silahına sarılmıştır. Son yıllarda sistematik olarak artan silahlanma yarışı ve birçok ülkede iktidara sağcı, ırkçı, gerici partilerin gelmesi de böylesi bir savaşın zeminini güçlendirmiştir.

ABD ve diğer emperyalist güçlerin paylaşım savaşları nedeniyle başta Ortadoğu ve Ukrayna olmak üzere birçok bölgede farklı düzeylerde devam eden çatışmaların genelleşmesi ve açık bir dünya savaşına dönme tehlikesi dünden daha yakın bir ihtimal olarak kapımızı çalmış durumdadır.

Biliyoruz ki, devletler “ulusal çıkarlarımız” adı altında kapitalist sistemi, sermayenin önceliklerini gözetecek, buna göre pozisyon alacaklardır. Kendi işgal, saldırı ve savaş suçlarına kılıf bulacaklardır. Demokratik değerlerin ve kazanılmış hakların gaspı için fırsata çevireceklerdir. Gerçekleşen de budur.

“FİLİSTİNLİLERİN HAK EŞİTLİĞİNİ TANIMAYAN ÇÖZÜMLER KABUL EDİLMEMELİ”

Savaşı durduracak olan dünya ezilen halkları ve emekçilerdir.

Bu nedenle bir çağrımız da tüm emek ve demokrasi güçlerinedir: yaşama, geleceğe ve emeğimize sahip çıkmak için barış mücadelesini yükseltelim. Bu noktada gerekli tüm adımların atılması için konfederasyonumuz, bağlı sendikalarımız ve üyeleri üzerlerine düşen tüm sorumluluk ve görevleri yerine getirecektir.

Filistin halkı dünyadan ve Türkiye’den hamaset ile süslenen timsah gözyaşları değil, çözüm için acil somut adımlar atılmasını beklemektedir.

Bunun için: öncelikle saldırılar derhal durdurulmalı, ateşkes sağlanmalı, Filistin halkına yönelik abluka derhal kaldırılmalıdır. İsrail işgal ettiği topraklardan geri çekilmelidir. Tüm emperyalist güçler bölgeden çekilmelidir.

İsrail ile yapılan ikili anlaşmalar iptal edilmelidir. Filistin halkına ekonomik, sosyal her türlü destek sağlanmalıdır. Filistinlilerin hak eşitliğini tanımayan hiçbir ‘çözüm’ kabul edilmemelidir.

KESK olarak; bir kez daha İsrail’in soykırıma varan Gazze şeridindeki hastaneye ve sivillere yönelik tüm saldırıları kınıyoruz."