İzmir’de KESK, ülke genelinde emekçilerine dayatılan yoksulluğa iş bırakarak tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, “İktidarın kendi enflasyon hedeflerinin bile altında kalan, TÜİK’in sanal rakamlarına dayalı bu teklif bizim için yok hükmündedir” denildi.

KESK’ten toplu iş sözleşmesi tepkisi: Bu teklif yok hükmündedir
Fotoğraf: DepoPhotos

Yılmaz YÜREKLİ

1 Ağustos’ta kamu emekçileri ile hükümet arasında başlayan toplu iş sözleşmesi(TİS) görüşmeleri devam ediyor. İşveren statüsündeki hükümet, 14 Ağustos’ta 2024 yılı ilk altı ayı için yüzde 14, ikinci altı ay için yüzde 9, 2025 yılının ilk altı ayı için yüzde 6, sonraki 6 ay için ise yüzde 5 şeklinde zam teklifinde bulundu. Teklifin düşük olmasına tepki gösteren Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyeleri, Türkiye genelinde iş bıraktı. İzmir’de de emekçiler, SGK İzmir İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya siyasi parti temsilcileri de destek verdi.

Basın açıklamasını okuyan KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mustafa Güven, “Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı Temmuz 2023 itibari ile 38 bin TL’ye ulaşmıştır. Buna rağmen kamu işvereni 2 gün önce açıkladığı teklifi ile mevcutta 22 bin TL olan eşi çalışmayan, iki çocuklu en düşük kamu emekçisi maaşının tam iki yıl sonra 30 bin 425 TL olmasını vaat ediyor. Yine bugün 20 bin 350 TL olan bekar, en düşük kamu emekçisi maaşının ise iki yıl sonra 28 bin 145 TL olmasını vaat ediyor. Üstelik iki yıl sonrasına havale edilen bu rakamların içinde taban aylığımıza yansıtılmayan, dolayısıyla emekli aylıklarımıza yansıtılmayan ilave seyyanen ödenek tutarlarının olduğunu açıklıyor” diye konuştu.

Açıklamada hükümetin teklifinin revize edilmesinin dahi yetersiz kalacağına vurgu yapan Güven, “Bizleri bu kadar aşağılayan bir teklifi üç beş puan artırarak revize etmek mümkün değildir. İktidarın kendi enflasyon hedeflerinin bile altında kalan, TÜİK’in sanal rakamlarına dayalı bu teklif bizim için yok hükmündedir. Son bir ayda akaryakıt ve doğalgazda ÖTV artışı, hemen her şeyin KDV oranlarının artırılması, TL’nin döviz karşısında değer yitirmesi ile hızlanan zam kasırgası zincirleme bir şekilde iğneden ipliğe tüm ürünlere yansımaya devam ediyor. Bu durumda 2023 yılı için yüzde 58 olarak “güncellenen” enflasyon hedefi daha şimdiden kâğıt üzerinde kalmıştır. Temmuz’da aldığımız maaş artışları bir ay geçmeden eridi” dedi.

“KAZANANLAR HEP MÜCADELE EDENLERDİR”

5 buçuk milyon kamu emekçisi ve emeklisinin taleplerini karşılamayan teklife ilk uyarılarını yaptıklarını belirten Güven şu ifadelere yer verdi: “Tüm Konfederasyonları gerçekten grevli TİS’li bir sendika hakkı ve emekçinin toplu sözleşmesi için birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Bu anlamda artık hükümetin maşası haline gelen emekçileri aşağılayan bu masadan kalkın emekçinin TİS masasında buluşalım. Eylül-Ekim Bütçe döneminde grevli TİS’li bir yasa ile toplu iş sözleşmesi imzalayalım. Bunun dışında emekçinin onaylamadığı hiçbir imza meşru olmayacaktır. Unutmayalım ki, mücadele edenler her zaman kazanamasa da kazananlar hep mücadele edenlerdir.”