CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Gezi Davası'nı hatırlatan Kılıçdaroğlu, "6 aydır içerdeler. Hakim bir tek soru dahi sormuyor. Bir tek tanık bile dinlemiyor" diyerek duruma tepki gösterdi. Hapisteki Gezi tutuklularına selam yollayan Kılıçdaroğlu, "Gezi; demokrasi, adalet bayrağıdır" dedi. AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal'ın Cumhuriyet'i hedef alan ifadelerine de yanıt veren Kılıçdaroğlu, Atatürk'ün sözlerini hatırlattı: "Bu tür insanlara en güzel cevabı Atatürk vermiş. 'Biz cahil dediğimiz zaman mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir’ Daha ne desin ya!"

Kılıçdaroğlu, Mahir Ünal'ın açıklamalarına Atatürk'ün sözleriyle yanıt verdi
Fotoğraf: AA

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal'ın "Cumhuriyet; bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir" sözlerine Mustafa Kemal Atatürk'ün sözleriyle yanıt verdi.

"Bu anlayış ne anlayışıdır biliyor musunuz? Bu anlayış SADAT kafasının anlayışıdır" ifadelerini kullanan Kılıçaroğlu, şöyle devam etti: "Bu tür insanlara en güzel cevabı Gazi Mustafa Kemal Atatürk vermiş. 'Biz cahil dediğimiz zaman mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi hiç okumak bilmeyenlerden de hakikatı gören gerçek alimler çıkabilir' Daha ne desin ya!"

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Konuşmasının başında, İstanbul Barosu seçimlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, baro tarihinde ilk kadın başkan olarak seçilen Filiz Saraç'ı kutladı. Kılıçdaroğlu, "İstanbul Barosu seçimleri yapıldı, ilk kez bir kadın İstanbul Baro Başkanı oldu. Filiz Faraç. Kendisini kutladım ama önemli olan şu bütün CHP'nin kendisini kutladığını ifade etmek için de buradan tekrar kendisini kutluyorum" ifadelerini kullandı.

'GEZİ BU ÜLKENİN ADALET, DEMOKRASİ BAYRAĞIDIR'

Konuşmasında, Gezi Davası'nı da anımsatan Kılıçdaroğlu, "Gezi, Türkiye Cumhuriyeti devletinin, vatandaşlarının haksızlık karşısında yükselttikleri bir sestir. Ve bu ses bir bayraktır ve bu bayrak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bayrağıdır, demokrasi, adalet bayrağıdır" dedi. Yargılama sürecini eleştiren Kılıçdaroğlu, "Hakim bir tek soru dahi sormuyor, bir tek tanık bile dinlemiyor, bir delil var mı yok mu bunu bile araştırmıyor. Vicdan sahibi olanların vicdanına havale ediyorum bu duruşmayı. Ama ahdimdir ne olursa olsun bedeli ne kadar ağır olursa olsun bu ülkeye adaleti ya getireceğim ya getireceğim. Ortası yok bu işin" şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Bütün karamsarlığına rağmen güzel imzaların da atıldığı bir Türkiye'deyiz. İstanbul Barosu seçimleri yapıldı, ilk kez bir kadın İstanbul Baro Başkanı oldu. Filiz Faraç. Kendisini kutladım ama önemli olan şu bütün CHP'nin kendisini kutladığını ifade etmek için de buradan tekrar kendisini kutluyorum.

Bizim kişisel bir hırsımız yok. Biz bu ülkenin kalkınması için Türkiye'de huzurun olması için mücadele eden bir partiyiz. Adaleti yeniden inşa etmek istiyoruz. Gezici mahkemeler istemiyoruz. Kimin davası nereye düştü. Oradaki hakim vicdanı ile karar verecek. Saray'ın istediğine göre değil. O zaman gezici mahkemeyi değiştirelim oradaki hakimleri alalım yeni bir heyet tayin edelim, çünkü saray onun mahkum edilmesini istiyor. Bu gezici mahkemelerine de son vereceğiz. Adalet neredeyse onu arayıp bulacağız. Yargıç mı? Yargı dünyasına eğileceğiz.

'GEZİ'YE SELAM GÖNDERMEK BOYNUMUN BORCUDUR'

Gezi aileleri burada onlara da hoş geldiniz diyorum. Allah aşkına Gezi olayları Türkiye Cumhuriyeti devletinin, vatandaşlarının haksızlık karşısında yükselttikleri bir sestir. Ve bu ses bir bayraktır ve bu bayrak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bayrağıdır, demokrasi, adalet bayrağıdır. Milyonlarca gencimizin adalet istediği bir bayrak, bir sözdür o. Yargılanıyorlar arkadaşlarımız. Yurt dışından geldiler bazıları. 13. Ağır Ceza Mahkemesi bir soru bile sormadı. Özellikle geçmişte AK Parti'ye oy verenlere sesleniyorum, MHP'ye oy verenlere sesleniyorum, hakim bir tek soru dahi sormuyor, bir tek tanık bile dinlemiyor, bir delil var mı yok mu bunu bile araştırmıyor. Vicdan sahibi olanların vicdanına havale ediyorum bu duruşmayı. Ama ahdimdir ne olursa olsun bedeli ne kadar ağır olursa olsun bu ülkeye adaleti ya getireceğim ya getireceğim. Ortası yok bu işin. Vera'yı babasıyla buluşturacağım, ahdim var. Gerçekten de bizim demokrasi tarihimizin onurlu bir sayfası olan Gezi'ye buradan selam göndermek de benim boynumun borcudur.

Amasra'da facia oldu. 41 kişi hayatını kaybetti. Kim bu işin sorumlusu. 41 kişinin hesabını kim verecek. Yetimlerin hesabını kim verecek. Asıl fail belli değil. Bu konuda bir rapor hazırladık. Madenlerdeki faciaları artıran nedenlerin başında havalandırma sistemi geliyor. Orası ağlama duvarı değil. Siz görevinizi yapacaksınız. 41 aileye de Amasralılara da benim sözüm var. Bunların hesabını mutlaka soracağız.

'AKP İKTİDARI YIKIM EKİBİDİR'

Açık ve net söylüyorum AK Parti iktidarları yeni bir fabrikayı yapabilecek düşünceye sahip değil. Onlar tam anlamıyla bir yıkım ekibidirler. Her şeyi yakıp yıktılar. Bütün fabrikaları. Öyle bir tablo var ki Ulusal Süt Konseyi yaptılar, güzel. Süt fiyatını belirleyecekler. Ama bu konseyin başındaki kişinin fabrikası var. Yani ne kadar ucuza süt alırsa o kadar ucuz alacak. Fiyatı artırmıyor bir türlü. O zaman süt üreticilerine benim bir çift sözüm var. Neden bu konseyin başında süt üreticilerinden biri yok da fabrika sahibi var? Sözüm söz kim o işin erbabıysa o konseyin başına süt üreticilerinden birini getireceğiz başına.

'DÜNYA İLE YARIŞMAK BUNLARIN HADDİ DEĞİL'

Dünyayla yarışmak bunların haddi değil. Dünya ile yarışmak için senin katma değeri yüksek ürün üretmen lazım, senin üniversitelerinin bilgi üretmesi lazım. Demir Çelik Fabrikası Sivas'ta, binlerce kişinin gelir kaynağı. Şimdi bu fabrikayı aldılar bir mafyaya teslim ettiler. Mafya ile bunların araları çok iyi biliyorsunuz. Özellikle de uyuşturucu mafyasıyla. Şunu söyledim. Allah nasip eder de iktidar olursak göreceksiniz bu fabrikaya el koyacağız. Bu fabrika geçmişte olduğu gibi yine çalışacak, işçiler iş başı yapacak. Fabrikanın bacaları tütecek. Burada demir üretilecek. Türkiye en azından dışarıdan hurda demir bile üretmeyecek. Kendimiz yapacağız. Bunlar çalıştıramazlar Sivaslı kardeşim. Sen yetki vereceksin bize. Sivas Belediye Başkanlığı'nı bize verin Sivas'ı en az beş yıl içinde büyükşehir belediyesi haline getirelim. Her soruna talibiz, birikimle çözmeye talibiz.

Bir umutsuzluk dalgası var. Bu dalgayı yok edeceğiz inşallah. Teşvik yapmışlar bunlar. Yeni bir sanayi bölgesi var. Nuri Demirağa'nın adını vermişler çok teşekkür ederiz. Oraya 28 Aralık 2021 tarihli bir kararname ile orası cazibe merkezi ilan edilmiş. Diğer sanayi bölgeleri ilan edilmemiş. Doğal olarak Sivaslı üretici diyor ki nasıl rekabet edeceğim. Bir il teşvik açısından ikiye bölünür mü, çifte standart olur mu! Bunu da kaldıracağız. Hızlı tren açacağız demişler. Sivaslı kardeşime söyledim, bu kadar yalana yeter deyin.

'BÜTÜN TAŞERON İŞÇİLERİNİ KADROYA GEÇİRECEĞİZ'

Türkiye'de hangi kurumda olursa olsun bütün taşeron işçilerini kadroya geçireceğiz. Devlet taşeron mu çalıştırır ya!

ÜNAL'IN AÇIKLAMLARI: BU ANLAYIŞ, SADAT KAFASI ANLAYIŞIDIR

Yuh çekilecek pozisyonda da değil sizin nefesinize yazık. Tarih bilmiyorlar hurafelerle tarih öğrenilmez. Halkın ne konuştuğunu dahi bilmiyorlar. Ya sen hiç Karacaoğlan’ı dinlemedin mi kardeşim. Bu insanlar tertemiz Türkçeyle ne yazdılarsa bugün biliyoruz ya. Sen Yunus’u bile bilmiyorsun. Bugün parantez açalı Bahçeli buna sözde çok kızmış. Ne olacak koşa koşa gidecek yine kucaklayacak. Bu anlayış ne anlayışıdır biliyor musunuz? Bu anlayış SADAT kafasının anlayışıdır. TC devletini kaldıracağız ASRİKA diye bir devlet kuracağız, başkenti İstanbul olacak, dili de Arapça olacak. Aynı kafa. İtiraz mı ettiler? Etmediler. Ama ne olur benim milliyetçi tabanım öbür tarafa kaymasın diye arada bir işaret fişeği atayım sonra arka kapıdan yine kucaklaşacağız. Milliyetçilik vatanseverliktir, senin diline hakaret eden senin dilini küçümseyen bir adamla senin ne işin var? Hâlâ grup başkanvekili, ne olacak ki! Ama bu tür insanlara en güzel cevabı Gazi Mustafa Kemal Atatürk vermiş. ‘Biz cahil dediğimiz zaman mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.’ Daha ne desin ya!"