CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bahçeli'nin "Eğer köprüden geçmem diyorsanız, buyurun denize atlayıp yüze yüze karşıdan karşıya gidip gelebilirsiniz" sözlerine yanıt vererek, "Tek bir sorum olacak, sen barajı geçemeyince nereye yüzeceksin?" dedi.

Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye 'köprü' yanıtı: Sen barajı geçemeyince nereye yüzeceksin?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu, Bahçeli'nin Çanakkale Köprüsü'nün geçiş ücretine gelen eleştirilere ilişkin yaptığı konuşmada muhalefeti hedef alarak yaptığı, "Eğer köprüden geçmem diyorsanız, buyurun denize atlayıp yüze yüze karşıdan karşıya gidip gelebilirsiniz" açıklamasına yanıt verdi.

Kılıçdaroğlu, "Tek bir sorum olacak, sen barajı geçemeyince nereye yüzeceksin?" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:

"Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin yargılamaları vardı. Haksız hukuksuz bir şekilde avukatlar, öğrenciler çıkarıldı, hâkim terk etti. Tam bir garabet yaşandı. Başarılı öğrencilerin yurt dışına gitmesi lazım, yurt dışındaki bazı üniversitelerden kabul edilmişler, okuyacaklar, Türkiye’ye katkıda bulanacaklar, yurt dışı yasakları hala devam ediyor. Boğaziçi Üniversitesi’nin bütün yönetimine ve bizi bir şekliyle dinleyen iktidara da seslenmek isterim. Tepeden inme, hukuksuz şekilde üniversitedeki demokratik atmosferi yok ediyorsanız, 21. yüzyılın Türkiye’sinde öğretim üyeleri aylardır gösteri yapıyorlarsa, haklarını arıyorlarsa; bütün yeni açtıkları fakülteleri, programları iktidara geldiğimizde, tamamını kapatacağız. Boğaziçi Üniversitesi gerçek anlamda Boğaziçi Üniversitesi olacak. Atama ile gelen, torpille gelen, liyakatle gelmeyen, üniversitenin koşullarını taşımayan; haksız, hukuksuz bir şekilde belli makamlara gelenlerin de görevlerine son vereceğiz, kardeşim. Eski yerlerinize tıpış tıpış gideceksiniz. Burası sıradan bir okul değil. Burası Türkiye’nin göz nuru, Boğaziçi Üniversitesi diyeceğiz. Yerleşke ile ilgili de bazı düzenlemeler yaptılar. Eski hukuki statüsüne kavuşturmak, görevlerimizden biri olacaktır.

Emekli amiraller yargılandı. Montrö’nün önemini vurgulayan amiraller yargılanıyorlardı. Yargılansınlar. Onlar dik ve onurlu görev yaptılar, çalışırken. Emekliliklerinde de aynı duruşu sergiliyorlar. Yıllardır içeride olan askeri öğrencilere de selamlarımızı, sevgilerimizi gönderiyoruz. Az kaldı merak etmeyin, diyoruz. Osman Kavala var, Demirtaş var. Bugün AK Parti’den de ‘AİHM kararlarına uymamız lazım’ diye sesler gelmeye başladı, daha da yükselirse mutlu oluruz.

FURKAN VAKFI AÇIKLAMASI

Gösteri yapmak, hak aramak; her demokraside olması gereken kurallardan birisidir. Anayasa 34 ne diyor; herkes kimliği, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun; ‘önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.’ Furkan Vakfı; seversiniz sevmezsiniz, katılırsınız katılmazsınız. Onlar da yürüyüş yapmak istiyorlar. Orantısız güç kullanıldı. Cumhuriyet tarihinde ilk kez başörtülü kadınlar bu kadar ağır bir zulümle karşı karşıya kaldılar. İktidarımızda; herkesin düşüncesine, kimliğine, yaşam tarzına saygı göstereceğiz. Herkes özgürce, yasal ölçüler içinde gösterisini yapacaktır. Emin olun bu ülkede barışı, huzuru, kardeşliği, kucaklaşmayı ihya edeceğiz, inşa edeceğiz. Bunun sözünü veriyoruz.

"UYUŞTURUCU BARONLARI İÇİN AF ÇIKARIYORLAR"

Geçen hafta çöküşten söz etmiştim. Türkiye'nin içinde bulunduğu koşulların iyi olmadığını açıklamıştım. Uyuşturucu satanların hepsi hapislerde, baronlardan kimse içerde değil demiştim. İçişleri hemen açıklama yapmışlar, beni de kınamışlar. Ya benim dediğimi anlamıyor yukarıdaki zat, sen niye ağlıyorsun kardeşim. Polis üzerinden bizim üzerimize gelmeye çalışıyorlar. Polis kardeşlerimiz, beni de çok iyi bilirler Soylu'yu da çok iyi bilirler. Baronların en büyük özelliği siyaseti satın almalarıdır. Bunun üzerinde durdum. Uyuşturucu baronları için af çıkarıyorlar, paraları getirin Türkiye'ye diyorlar.

Polisler için yönetmelik çıktı. Sürekli bunlar yer değiştirecekler. 2 seferdi şimdi 4'e çıkarıyorlar. Aile düzenleri bozuluyor. Çocuğu var okula gidiyor, bu çocuğun hakkı hukuku yok mu? Bunu düzelteceğiz.

"HİÇBİR BANKA FAİZ İNDİRMEDİ"

İktidar ülkeye huzur getirmedi. Ülkenin bütün kaynaklarını Londra'daki bir avuç tefeciye, sonra içerideki tefeciye tahsis ettiler. O kadar büyük faiz ödüyoruz ki. Efendim biz faizi indireceğiz dedi, indirdi ama vatandaşın sırtına daha ağır bir faiz bindirdi. Hiçbir banka faiz indirmedi. Git herhangi bir bankaya bir kredi çek bakalım. Kim ödüyor faizi? Hep beraber ödüyoruz.

Türkiye'yi bir sömürü ülkesi haline getirdiler. Haramzadelere çalışıyorsun sen. Sen faize hani karşıydın? Millete yalan söyleyerek oy devşirmeye çalışıyorlar. Millet artık alana indi gerçekle karşlıştı.

Artık para dilenmek başka ülkelere gidiyorlar. Bürokrasinin bu kadar aşağılandığı bir dönemi bilmiyorum. Bilmiyorlar ve yönetemiyorlar.

KÖİ projeleri bu ülkenin başına bela olacak demiştim. Bir faiz belası vardı şimdi bir de taahhüt belası var. Devletin cebinden para çıkmaz dedi. Biz devletin kasasından ödeyeceğiz diyen o koltukta bir saniye daha oturmaması lazım. Bay Kemal'in kafası bunlara basmaz diyor, vallahi basmaz biz Ali Cengiz oyunlarını bilmeyiz. Yıllar yılı, milletin cebinden para çıkmayacak diye yalan söylemesi, en sonunda da arada fark çıkarsa biz ödeyeceğiz demesi... Niye orada oturuyorsun kardeşim demek bana düşmez mi.

"5'Lİ ÇETENİN HAMİSİ ERDOĞAN'DIR"

Şehir hasteneleri nedir diye defalarca söyledim. Yavuz Sultan Selim Köprüsü... 9 milyar lira devletin kasasından çıkıyor. Osman Gazi Köprüsü, Hazine garantisi 15 milyar dolar. Zafer Havalimanı... Yav bunlarda iman da yok. Bu paralar 5'li çeteye giden paralar değil sadece. Önümüzdeki seçimlerde 'Ben AKP'ye oye vereceğim, MHP'ye oy vereceğim' diyorsanız bu soygunun tarafı olursunuz. 5'li çetenin hamisi ve pazarlamacısı Recep Tayyip Erdoğan'dır.

Suriyelileri göndermeyeceğim diyor. Göndermiyorum ne demek? Onlara vatandaşlık vereceğim, oy kullandırtacağım demektir.

"SEN BARAJI GEÇEMEYİNCE NEREYE YÜZECEKSİN"

Kapatmadan önce şunu söyleyeyim. Bugün Bahçeli grup toplantısında ‘eğer köprüden geçmem diyorsanız buyurun denize atlayın yüze yüze karşıdan karşıya gidip gelebilirsiniz’ demiş. Tek bir sorum olacak. Sen barajı geçemeyince nereye yüzeceksin? Merakım o.”