Kılıçdaroğlu'ndan Yeni Akit'e: Beş para etmez dilinizin hesabını sormazsam namerdim

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Kasım ayını bekleyin" paylaşımının Yeni Akit gazetesi tarafından İstiklal Caddesi'ndeki bombalı saldırıyla ilişkilendirilmesine sert tepki gösterdi. Gazetenin Twitter hesabından yaptığı paylaşımın fotoğrafını gösteren Kılıçdaroğlu, "Bu bir aparat; kin ve öfke kusan, Saray'ın beslemelerinin oluşturduğu bir aparat. Bu hedef göstermenizin, beş para etmez dilinizin hesabını sormazsam namerdim" dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Burada yaptığı konuşmada, kendisini hedef alan yandaş Yeni Akit'e yanıt veren Kılıçdaroğlu, hedef göstermenin hesabını soracağını kaydetti.

Konuşmasında, İstiklal Caddesi'nde meydana gelen ve 6 kişinin hayatını kaybettiği saldırı üzerinden 'nifak' çıkarıp toplumu ayrıştırmak isteyenler olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Hepimizin başı sağ olsun. Yaralılara da acil şifalar diliyorum. Milletimiz tasada ve kıvançta beraber olmayı her zaman yapmıştır. Deprem olduğunda hep beraber koşarız. Milli maçlarda galibiyet olduğu zaman hep beraber seviniriz. Kucaklaşırız bir araya geliriz. Bu bizim atalarımızdan gelen bir hasrettir kucaklaşmak, sevinmek, yeri geldiğinde ortak üzülmek. Ancak birileri var ki bu bağı koparmak için elinden geleni yapıyor. Bu bağ unutulsun istiyorlar. İnsanlar birbirine sarılmasın, sığınmasın istiyorlar. Acısını sevincini paylaşmasın istiyorlar. Bunların bazıları yönetici, bazıları siyasetçi bazıları gazeteci kılığında aramızda geziyor. Toplumun kucaklaşmasını birlik ve beraberliğini engellemek isteyenlerin bazıları yönetici, bazıları siyasetçi, bazıları gazeteci kılığında aramızda geziyor. zehir saçan dilleri var. Terör saldırısından nifak nasıl çıkarabilirim diye bir arayış içine girenler var. Özür dilerim ama bunlar artık alçak insanlar. Terörden nifak çıkarıp toplumu ayrıştırmak isteyenlerin tamamı alçaktır."

BAHÇELİ'YE KANUN TEKLİFİ ÇAĞRISI: SARAY'I DİNLEME

Grup toplantısında yaptığı konuşmada, 'şehit yakınları ve gaziler' arasında ayrımcılık yapıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Vatanına bayrağını savunurken hayatını kaybediyor. Ayrımcılık olur mu? Olmaması lazım. Ama bu ayrımcılık üzülerek ifade ediyorum ki var. 15 Temmuz şehit ve gazileri için 2 bin 600 liralık ödeme 4 bin liraya çıkarıldı. Peki diğer şehit yakınları ve gaziler için bu para verilmiyor? Ne dedik, sorun varsa adresi belli, Cumhuriyet Halk Partisi. Sorunları çözen, adaletle davranan bir parti. Bu konuda 15 kanun teklifi verildi. En çok kanunu veren CHP, MHP’den de üç dört arkadaş onlar da kanun teklifi vermişler" dedi.

Konuya ilişkin bir kanun teklifi için MHP lideri Bahçeli'ye çağrı yapan Kılıçdaroğlu, "MHP’nin genel başkanına parantez açarak sesleniyorum eğer Türkiye’nin bu temel sorununu çözmek bu ayrımcılığı ortadan kaldırmak istiyorsan, şehitlere saygılıysan, gazilere saygılıysan bu kanunu getir parlamentodan oy birliği ile çıkaralım. Bizim değil senin olsun. Çıkaralım. Ben çıkaracağım ama Saray izin vermiyor diyebilirsin. Bir kere de Saray'ı dinleme, Kılıçdaroğlu’nu dinleyeceğim de. Bir de Saray'dan kendini kurtar, neden Saray'ın emrine giriyorsun?" ifadelerini kullandı.

"AK PARTİ'NİN BAŞINDAKİ KİŞİ TEFECİLERE HİZMET ETMEKLE GÖREVLENDİRİLMİŞTİR"

Ekonomiye ilişkin de eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, bütçe açığı verilerine dikkat çekti. "Nereye gidiyor bu paralar" diye soran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "2022'de 207 milyar lira faiz ödeniyor. Dünyanın faizini bir avuç tefeciye ödersin, faize karşıyım diye milleti kandırırsın. 20 yıllık iktidarında AK Parti bir fabrika yaptı mı? AK Parti'nin başındaki kişi tefecilere hizmet etmekle görevlendirilmiştir."

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 39. yılı. CHP olarak Türkiye’den KKTC’ye, orada yaşayan soydaşlarımıza en içten sevgilerimizi gönderiyor ve bayramlarını kutluyoruz. Kıbrıs’ın bu süreçte farklı bir bağımsız kurum olarak ortaya çıkmasından hepimiz son derece mutluyuz. Kıbrıs Harekatı’ndan sonra kimsenin burnu kanamadı. KKTC güçlenerek yoluna devam ediyor. Merhum Bülent Ecevit’i, Erbakan’ı, Fazıl Küçük’ü ve Rauf Denktaş’ı sevgiyle, saygıyla anıyor, aziz hatıraları önünde eğiliyorum. Semerkant’ta bir toplantı var. Türk Devletleri Teşkilatları Zirve Toplantısı. KKTC de bu toplantıda gözlemci olarak bulunuyor. Öncellikle bu sürecin başlamasından son derece mutlu olduğumu ifade etmek isterim.

"KAÇAK ÇAYLARI YAKACAĞIM"

Siyaseti şöyle okumak lazım. Siyaset ne için yapılır? Benim bildiğim siyaset toplumun var olan sorunlarını çözmek için yapılır. Sorunların adalet içinde çözülmesi lazım. Siyasetin zenginleşme aracı olmadığını, yolsuzluk yapma aracı olmadığını, yakınlarını devletin kilit noktalarına getirmek gibi bir düşünce siyasette olmaması gerektiğini hep ifade ettim. Genel Başkanlık yaptığım süre içinde toplumun en zayıf halkalarıyla işbirliği yapmaya, sorunlarını çözmeye çalıştım. Taşeron işçileri buna örnektir. Çaykur’un 9 bin 300 mevsimlik çalışanı var. ‘Bizim sorunumuzu kim dile getirecek’ diye soruyorlar. Rize’ye, Rizelilere, 9 bin 300 mevsimlik işçiye sesleniyorum. Senin sorununu çözecek kişinin adı Bay Kemal’dir. Bunu unutma. Rizeliler belki unuttu ama Bay Kemal asla unutmaz. Kaçak çayları Rize Meydanı’nda yakacağım.

"MERT OLACAKSINIZ, OYUNUZU VERECEKSİNİZ"

Tek şey istiyorum. Sandığa gittiğinizde, ‘Benim sorunumla kim ilgilendi, kim çözme sözü verdi’ diyeceksiniz oyunuzu ona göre kullanacaksınız. Mert olacaksınız, oyunuzu vereceksiniz. Bay Kemal gelecek sorunu çözecek.

Öğretmenler aynı şekilde; yok ücretli öğretmen, yok sözleşmeli öğretmen. Hiç endişe etmeyin. Kendisini sahipsiz addeden bir kitle daha var; orman köylüleri. Orman köylüleriyle ilgili özel bir açıklama yapacağım. Sizin sorununuz tereyağından kıl çeker gibi çözeceğim. Asgari ücretliler 'Vergi arttı ücretimiz düştü' diyor. Ücretliler için ayrı gelir vergisi tarifesi olacak. Düşük oranlı tarife olacak. Aynı zamanda damga vergisini de kaldıracağız. Anayasa 'Çalışmak herkesin hakkıdır' diyor. Bu madde de askıya alınmış durumda. Terörle mücadelede yaralanıp gazi unvanı alamayanlar var. Toplamda 20 bin asker ve polis gazi sayılmıyor. Bu ayıbı kapatmak lazım. 6 milyon sığınmacıyı besliyorsun ama 20 bin gaziyi saymıyorsun.

TAKSİM'DEKİ SALDIRI

6 vatandaşımız hayatını kaybetti, 100'e yakın yaralımız var. Herbirinin ayrı hikayesi var. 6 canımızı terör aramızdan aldı. Birileri var ki sevinci, üzüntüyü bozmak için elinden geleni yapıyor. İnsanlar sarılmasın, kucaklaşmasın istiyorlar. Acısını, sevincini paylaşmasın istiyorlar. Bunların bazıları siyasetçi, bazıları gazeteci, bazıları da yönetici kılığında aramızda geziyor. Zehir saçan bir dilleri var. Terör saldırısında nifak nasıl çıkarbilirim diye arayış içine girenler var. Bunlar alçak insanlar. Her şeyden bir şeyler yapmaya çalışan, sarayın oluşturduğu bir aparattır bu. Bu aparatı kullananlar bilsinler ki, bu fotoğrafı olan kişi terör örgütünün pusu kurduğu kişidir. Başka terör örgütünün saldırı planladığı kişidir. Bu fotoğraftaki kişi utanmadan, sıkılmadan suçladığınız kişidir. Bu yalanlarınızın, hedef göstermenizin, beş para etmez dilinizin hesabını sormazsam namerdim. Biz CHP'yiz ve ben CHP Genel Başkanı'yım. İşine geldiğinde terör örgütüyle iş tutanların, işine geldiğinde teröristlerle mektup arkadaşlığı yapanların bize vatan millet dersi vermeye yürekleri yetmez, hadlerini bilecekler.

"O SINIR KAPILARINDAN NASIL GEÇTİLER?"

Her türlü küfrü hakareti yaptılar. 'Bu terörist kaçak yollarla ülkemize girmiş' diyorlar. Biz Hudut namustur' dediğimizde niye hakaret ettiniz? Sınırı geçecekler, İstanbul'a gelecekler, fabrikada çalışacaklar, bombayı patlayacaklar, insanlar hayatını kaybedecek ve birileri bunun hesabını vermeyecek... Olmaz. O sınır kapısından bunlar nasıl geçtiler? O sınırı yol geçen hanına kim döndürdü? Bizim bilmediğimiz ne kadar terörist uyuyan hücre olarak yer alıyor? Terör bir insanlık suçudur, ortak tavır takınmak zorundayız. 30-35 yıldır hala terörle mücadelede ciddi yol alınmışsa bir sorunumuz var demektir.

Ülkeyi yöneten zata seslenmek istiyorum; sen ne iş yapıyorsun? Maden faciası olur, tren faciası olur, terör saldırısı olur sorumlusu yok. Çok açık ve net konuşacağım. Siyaset böyle günler olmasın diye yapılır. Siyaseti sınırları yol geçen hanına çevirirseniz bu olur. Namuslu insanlar, ülkesini, vatanını sevenler böyle siyaset yaparlar. Herkes iyi dinlesin; bu yalanlara kimsenin kanmasını istemiyorum. Artık bu milletin canına kast ediliyor. Bunlar ne komşuluk ne sahiplik ne ensar ne muhacir bilir. Tek inandıkları mevki, makam ve para.

BAHÇELİ'YE SESLENDİ: YABANCI ASKER POSTALLARININ TÜRKİYE TOPRAKLARINI ÇİĞNEMESİNE NİYE EVET DEDİN?

Bahçeli'ye de bir parantez açayım. Yabancı asker postallarının Türkiye topraklarını çiğnemesine Bahçeli sen niye evet dedin? Teröre de lanet olsun, teröriste de lanet olsun, teröristin yolunu açana da lanet olsun. Söz veriyorum; bu milletin sırtından bunu söküp atacağız. Terörle, teröristlerle nasıl mücadele edilirmiş Millet İttifakı iktidar olduğunda bütün dünya öğrenecek. AB ile sığınmacı anlaşmasından çıkacağız, açık kapı devri bitecek. En geç 2 yıl içinde bütün sığınmacıları kendi ülkelerine göndereceğiz."