Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, kirada yüzde 25 artış sınırının süresinin uzatılacağını açıkladı. Bozdağ, ayrıca, fahiş kira artışı yapanlar hakkında yaptırım getirilmesine yönelik çalışmaların yapıldığını belirtti. Bozdağ, "Bu süre uzatılacak. Bir yaptırım getirme durumu söz konusu. Hapis cezası ya da adli idari para cezası gibi durumda o zaman insanlar bu kurala uyma konusunda daha özenli davranırlar" dedi.

Kaynak: AA
Kirada yüzde 25 artış sınırı uygulamasında süre uzatılıyor

Adalet Bakanı Bozdağ, NTV'de katıldığı canlı yayında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Bozdağ, kirada yüzde 25 artış sınırı süresinin uzatılacağını, fahiş kira artışlarına yaptırım getirilmesine yönelik çalışma yapıldığını açıkladı.

Bozdağ, konuyla ilgili 3 alternatif hazırladıklarını belirterek "Bu süre uzatılacak. Hapis cezası ya da adli idari para cezası gibi durumda o zaman insanlar bu kurala uyma konusunda daha özenli davranırlar. Fahiş kira artışı yapanlara hapis cezası gündemde. Bir yaptırım getirme durumu söz konusu" dedi.

Türkiye seçimlerinin dünyanın en güvenilir seçimleri olduğunu savunan Bozdağ, ''Kimse kimsenin yerine Türkiye'de oy kullanamaz. Türkiye'nin seçimleri dünyanın en güvenilir seçimleridir. Kimse Türkiye'de seçime gölge düşüremez'' diye konuştu.

14 MAYIS SEÇİMLERİ

Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Genel Seçimleri'ne ilişkin açıklamalarda bulunan Bozdağ, deprem bölgesinde oy kullanacak seçmenelere ilişkin şunları söyledi:

"Bizim seçim kanunumuz gerekli düzenlemeyi taşıyor. Seçmenlerin önemli bir kısmının zaten bulunduğu yerde adresi çıktı. Bir kısmı kaydını aldı bir kısmı almadı. Bunda herhangi bir sıkıntı yok. Seçime katılımda herhangi bir problem olmayacaktır. Türkiye'de kimse kimsenin yerine oy kullanamaz. Parmak boyası falan onlar tarihte kalmış teknolojik gelişmeyi bilmeyen insanlar.

Bir kişi oyunu kullanmışsa sisteme otomatik girdiği için kapanıyor otomatik olarak. Bir kişinin yerine başka birinin oy kullanması mümkün değil. Sahte nüfus cüzdanı ile birinin oy kullanması mümkün değil. Kimse kimsenin yerine Türkiye'de oy kullanamaz. Türkiye'nin seçimleri dünyanın en güvenilir seçimleridir. Türkiye'de seçime gölge düşürülemez."

KILIÇDAROĞLU'NUN "ALEVİYİM" VİDEOSU

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Alevi başlıklı videosuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bozdağ, "Alevilerle ilgili en somut adımları AK Parti atmıştır. Seçime giderken kimse kimsenin etnik kökenini bakmıyor. Bayram seyran değil birinin böyle bir değerlendirme yapınca herkes soruyor; Ne yapıyor? Milletin etnik kökeni inançları üzerinden yapılan durumu doğru görmedik. Seçime giderken bu tür değerlendirmeler doğru değildir" dedi.

BOZDAĞ'DAN KILIÇDAROĞLU'NA OSMAN KAVALA TEPKİSİ

Kılıçdaroğlu'nun Gezi tutuklusu Osman Kavala'ya ilişkin 'serbest bırakma' açıklamalarına yönelik görüşü sorulan Bozdağ, şunları kaydetti:

"Hiç kimse yargı görevi yapanlara emir, talimat veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz ve genelge, yönerge gönderemez. Hiç Meclis’te bu konuda görüşme dahi yapılamaz. Ama buna rağmen CHP’nin grup toplantıları hatta diğer muhalif partilerin toplantıları adeta mahkeme salonlarına dönüp bazı insanları suçlayan, yargılayan, cezalandıran bir mahkeme salonu gibi. Hatta Meclis Genel Kurulu’nda da maalesef kendini hakim, savcı yerine koyanları gördük. Sayın Kılıçdaroğlu hatta diğer liderler de aynısını yapıyor. İsimlerini vermeyeyim.

‘Biz gelince adil davranacağız. Savcılar harekete geçecek. Şunları serbest bırakacağız, bunları serbest bırakacağız.’ Ben şimdi soruyorum hani Türkiye hukuk devletiydi? Hukuk devletinde, siyasetçi kimi serbest bırakabilir? Öyle bir yetkisi var mı? Yok. Hani yargı bağımsızdı. Şimdiden müdahale ediyor. Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu’na soruyorum siz hakim misiniz? Siz Yargıtay mısınız, Danıştay mısınız, Anayasa Mahkemesi misiniz yoksa yargı görevi yapan biri misiniz? Siz nasıl kimi serbest bırakacaksınız? Geldiğimiz günün ertesi günü şu çıkacak, bu çıkacak bunların açıklamasını yapıyor. O zaman de ki başka bir şey yapacağız biz. Onu söyleyemiyor yüreklice. Oradan başka şey söylüyor. Bu hukuk devletine inanmadıklarını, iktidar imkanları olursa Allah vermesin hukuku nasıl ayaklar altına alıp çiğneyeceklerini, yargıya nasıl müdahale edeceklerini, şimdiden ilan etmelerinden başka hiçbir anlam taşımıyor. Onun için bunların hukuk devleti anlayışları da laftan öte gitmeyen bir anlayıştır."