Moskova’nın Batı Balkanlarda etkisinden endişelenen AB ve NATO, cepheyi Batı balkanlara çekmek istiyor. Alman Bakan Baerbock, Balkan ziyareti öncesi “6 Balkan ülkesinin AB’ye katılımı jeopolitik zorunluluk” dedi.

Kolektif Batı’nın Balkan cephesi
AB liderleri altı Batı Balkan ülkesinin birliği için sık sık toplantı düzenliyor. (Fotoğraf: AB)

Dış Haberler

Kıtanın doğusunda Moskova’nın olası etkisinden çekinen Avrupa Birliği (AB), cepheyi Batı Balkanlara çekme konusunda ısrarcı. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Rusya'nın “acımasız emperyalizmi” karşısında 6 Batı Balkan ülkesini, AB’ye katılma yolunda desteklemenin “jeopolitik bir zorunluluk haline geldiğini” belirtti.

Karadağ ve Bosna Hersek ziyaretleri öncesinde açıklamalarda bulunan Bakan Baerbock, Avrupa'nın hiçbir yerinde “gri alanları” göze alamayacaklarını kaydetti.

“Rusya'nın istikrarsızlaştırma, dezenformasyon ve sızma politikası için kullanabileceği kanatları kapatmak için elimizden gelen her şeyi birlikte yapmalıyız” diyen Baerbock “Bu, Batı Balkan ülkelerini, demokratik kurumlarını güçlendirmeleri, dirençlerini artırmaları ve insanlara ekonomik beklentiler sunmaları için desteklemeyi de içeriyor” değerlendirmesinde bulundu.

NATO İLE PARALEL

Batı Balkan ülkeleri Karadağ, Bosna Hersek, Arnavutluk, Sırbistan, Kuzey Makedonya ve Kosova AB'ye üye olabilmek için girişimlerini sürdürüyor. Almanya, Ukrayna Savaşı'nın bölgede istikrarsızlığa yol açabileceği endişesiyle son aylarda Batı Balkanlar'a yönelik diplomatik çabalarını artırmıştı.

AB’nin Batı Balkanlarda genişleme politikası, Macaristan’ın verdiği onayla İsveç’in üye olması ile Rusya sınırlarını kuzeyden kapatan savaş ittifakı NATO’nun bölgedeki varlığını artırma planlarına paralel bir şekilde ilerliyor. Söz konusu 6 ülkeden Arnavutluk 2009’da, Karadağ 2017’de ve Kuzey Makedonya 2020’de NATO’ya üye oldu. Batılı liderler, Balkanlarda özellikle Slav halklarıyla tarihi ve kültürel olarak yakın ilişkileri bulunan Rusya’yı uzun süredir “bölgeyi istikrarsızlaştırmakla” suçluyor.

Ocak ayının sonlarında Brüksel’de Karadağ Başbakanı Milojko Spasiç ile bir araya gelen NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, son aylarda sıkça dile getirdiği “Batı Balkanların NATO için stratejik öneme sahip olduğunu” yinelemişti. Stoltenberg, 10 Şubat’ta Alman Welt Am Sonntag gazetesindeki mülakatında ise “Batı'nın Rusya'yla savaş istemediğini” ancak yine de “onlarca yıl sürebilecek bir çatışmaya kendilerini hazırlamaları gerektiğini” söylemişti.

‘ÇATIŞMAYI YAYDILAR’

Doğu Avrupa’da üyesi olduğu AB ile birçok konuda hukuk mücadelesi veren ve Kremlin’e yakınlığıyla bilinen Macaristan’ın Başbakan Orban ise, ülkesinin Rusya ile ekonomik ilişkilerini korumak istediğini söyledi. Rus devlet ajansı TASS’ın haberine göre “Kendimizi dünyanın doğusundan ayırmayacağız” diyen Orban, “Rusya ile yalnızca Batı yaptırımları kapsamı dışında kaldığında işbirliği yapmayı reddediyoruz” diye ekledi. Orban, “Avrupa, Ukrayna’daki çatışmayı yerelleştirmede başarısız oldu ve Rusya’nın ilgisi olmasına rağmen barışçıl çözüm için uygun zamanı kaçırdı” diye konuştu.

∗∗∗

‘KAYITLAR BATI’NIN SAVAŞA KATILIMINI GÖSTERİYOR’

Alman askeri yetkililere ait olduğu iddia edilen ses kaydının yayımlanmasının ardından Moskova ile Berlin arasındaki kriz sürüyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Almanya Büyükelçisi’ni çağırdı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Alman subayların Kırım Köprüsü’nün imhasıyla ilgili konuşmalarının, “Rusya’ya saldırı düzenleme planlarının somut şekilde tartışıldığını gösterdiğini” savundu. Sivil yönetim ile ordu üzerindeki kontrolünü sorgulayan Peskov, bütün bunların “kolektif Batı ülkelerinin Ukrayna’daki çatışmalara doğrudan katılımını gösterdiğini” savundu. Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius ise, “Bu kayıt bizi istikrarsızlaştırmak ve tedirgin etmek için kullanılıyor. Putin başarılı olamayacak” açıklaması yaptı. Kayıtların Putin’in yürüttüğü “istihbarat savaşının” bir parçası olduğunu savunan Pistorius, herhangi bir karar vermek için soruşturmanın sonucunu bekleyeceğini söyledi.