Bir Çin TV kanalında, Çinli kadın imamlar eğlenceli bir dille bölgelerinde (Ningxia) yaptıkları “kadın sorunu”na ilişkin çalışmaları anlatıyorlar. Öyle ilginç şeylerden bahsediyorlar ki, kaçırmamak için uzun zamandır ilk defa pür dikkat TV izliyorum. Türkiye’de “kadın hoca” diye bilinen kadınlar burada “imam” (veya Çince ahong) diye anılıyor. Şakacı, sevecen halleri ve samimi ve sıcacık gülümsemeleri insanın içini ısıtıyor.

Memleketteki bazı kadın/erkek hocaların tavırlarındaki kibir, yüzlerindeki haset, nefret ve ceberut ifadeyi gördükçe, aklımdan bu zorba ruhlu zevatın dillerinden düşürmedikleri zebaniden rol çaldığı geçerdi. Yine de zebaniye haksızlık etmeyeyim. Çünkü bugüne kadar bir hırsıza fetva hizmeti verdiğini duymadım. Bu zevat ettikleri lafları eninde sonunda “öbür dünya”ya bağlayıp cehennem korkusu salıyordu. Öbür dünya hakkında (hem de sanki oraya gidip gelmiş gibi) üfürmeseler, zaten kimse ne onları ne de ettikleri lafları ciddiye alır.

Memleketteki hoca takımı ile buradakiler arasında ciddi bir müktesebat farkı var. Buradaki kadın hocalar, erkek aklının kadınlar aleyhine yarattığı dünyevi sorunlardan bahsediyor ve kadının toplumsal statüsünü yükseltmenin mücadelesini veriyorlar. Yani, memlekettekilerin aksine, öbür dünya ile değil bu dünyanın adaletsizlikleri ile ilgileniyorlar. Bunların cehennem korkusu salarak dünyevi iktidar inşa etmek gibi bir gayeleri yok.

Çalışmalarını kadın camilerinin sınıflarında yürütüyorlar (kadınlara özel camiler Çin Müslümanlığının bir ayırıcı özelliğidir). Görevleri şunları içeriyor: Dini bilgileri, yasaları, yasaların kadınlara sağladığı koruma ve hakları, sosyal bilimlere ilişkin bazı temel bilgileri ve devletin etnik ve dini politikalarını öğretmek. Aile planlaması politikasına uygun eğitim vermek de görevleri arasında. Sınıfta, yerel aile planlanma kurumunun yayınladığı bilgiler asılı ve bir cam dolap içinde ücretsiz kondomlar var (Türkiye’de cami müştemilatına kondom koyanın başına acaba neler gelir).

Görüldüğü üzere, aslında kadınlarda farkındalık oluşturmaya yönelik bir temel eğitim veriyorlar. Arkaik erkek aklının kadına ödül diye sunduğu “kutsal annelik rolü zindanı” bu kadınların ilgisini çekmiyor. Bunun yerine, yakın zamanda kamusal alanda daha fazla var olmanın çalışmasını yürütüyorlar. Ne de olsa akıllarına komünist ve feminist esintili bazı fikirler üşüşmüş. Komünistlikleri ÇKP’nin rahle-i tedrisinden geçmiş, onayını (sertifika sınavı) ve desteğini almış olmalarından geliyor. Yani kerameti ÇKP’den menkul bir komünistlik. Feministlikleri ise amaç ve eylemlerinden, çalışmalarından geliyor.

Kendi de bir kadın imam olan bir yerel yönetici pragmatik ÇKP aklının politikasını şöyle özetliyor: “Kadın imam sayısındaki artış Müslüman topluluklarda kadının sosyal konumundaki iyileşmenin ve farkındalık yükselmesinin bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Öncelikle, özellikle inanan kadınlarda farkındalık oluşmalı. Kadın hakları ve cinsiyet eşitliği konusuna sıra ancak bundan sonra gelebilir”.

Arada bir haksızlık ettiğimi düşündüğüm ÇKP aklı, geleneksel İslam anlayışının (yani erkek aklının) yarattığı sorunların ancak kadınlar eliyle çözülebileceğini 20 yıl kadar önce görmüş ve ilk adımları atmış. Bu konudan TV’deki bu program sayesinde yeni haberim oldu. Bence, kapalı denebilecek bu geleneksel topluluğun modern toplumla buluşması için sarf edilen önemli bir çaba. Umutluyum; çünkü ÇKP aklı bir şeye el atmışsa, başarı şansı en az yüzde ellidir.

Ningxia, Çin’in orta-kuzey kısmında yer alıyor. Sayıları iki buçuk milyonu bulan Müslümanlar nüfusun yaklaşık yarısını oluşturuyor. Asıl merak ettiğim konu, en yakın Müslüman toplumundan iki bin km kadar uzak bu iç bölgede yaşayan Çinlilerin nasıl Müslüman oldukları.