İsrail’in Hamas liderlerinden Aruri’ye Lübnan’da düzenlediği suikastın yankıları sürüyor. İran’daki anmada 103 kişinin yaşamını yitirdiği patlamalar, Ortadoğu’da tansiyonu tekrar yükseltti. Gazeteci Yazgan “Hizbullah temkinli davranacaktır” dedi.

Lübnan’da suikast, İran’da bombalı saldırı: Savaş küçük bir kıvılcıma bakar
Kasım Süleymani’nin anma töreninde yapılan çifte bombalı saldırıda 100’den fazla kişi yaşamını yitirdi. (Fotoğraf: AA)

Dış Haberler

Gazze’de İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalar sürerken art arda yaşanan Kızıldeniz gerginliği, Hamas yöneticisine yönelik suikast ve İran’da onlarca kişinin ölümüne yol açan patlamalarla Ortadoğu’da tansiyon tekrar yükseldi.

Hamas’ın Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Aruri ve beraberindeki 6 kişi, İsrail’in insansız hava aracı ile düzenlediği saldırıda Beyrut’ta Hizbullah’ın kalesi olarak tabir edilen "Dahiye"de öldürüldü. Lübnan resmi haber ajansı NNA, saldırıda 11 kişinin de yaralandığını duyurdu.

Aruri’nin öldürülmesi birçok lider tarafından kınanırken bunun “bölgeyi etkileyecek sonuçları olacağı” ifade edildi. Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Aruri’nin öldürülmesinin yansımalarından İsrail’i sorumlu tuttu. Hamas ise, üst düzey yöneticisinin öldürülmesinin ardından İsrail ile esir takası ve Gazze’de ateşkese ilişkin müzakerelerin durdurulma kararını arabuluculara iletti.

Lübnan Başbakanı Necip Mikati, İsrail’i “Lübnan’ı çatışmaya sürüklemeye çalışmakla” suçladı. Lübnan Hizbullah’ı ise yaptığı açıklamada saldırının ve Aruri’nin öldürülmesinin Lübnan egemenliğine saldırı olduğunu kaydetti. Hizbullah, “tehlikeli siyasi ve güvenlik mesajları içerdiğini” belirttiği saldırının “karşılıksız kalmayacağını” ifade etti.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Kurulu Üyesi Vasıl Ebu Yusuf ise, İsrail’in, suikastın "büyük bir savaş suçu ve devlet terörü" olduğunu söyledi. İsrail’in aşırılığına karşı yaptırım uygulanmadığı müddetçe durmayacağını belirten Ebu Yusuf, "İsrail, Filistin halkına karşı nerede savaşırsa savaşsın ABD’nin koruması ve ortaklığı sebebiyle hesap vermekten muaf olduğunu düşünüyor" dedi.

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, İsrail’in diğer ülkelerdeki "şeytani eylemlerinin" barış ve güvenliğe karşı gerçek bir tehdit olduğunu ve tüm bölge ülkelerinin güvenliği açısından tehlike oluşturduğunu belirtti. İran Savunma Bakanı Muhammed Rıza Aştiyani saldırıdan sorumlu tuttuğu ABD’nin “bölgesel dengeyi bozduğunu” ve bunun sonuçlarının “kendisine döneceğini” söyledi.

İstanbul merkezli 8 ilde düzenlenen operasyonda ise, Türkiye’de insani İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad adına "uluslararası casusluk" faaliyeti yaptığı öne sürülen 33 şüpheli gözaltına alındı. İsrail medyası,

İRAN’DA PATLAMA

Lübnan’daki suikastın yankıları sürerken bölgedeki en büyük aktörlerden İran’da onlarca kişinin ölümüne yol açan patlamalar bölgeyi alarma geçirdi. Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin ABD tarafından öldürülmesinin dördüncü yılında, Süleymani’nin mezarı yakınında düzenlenen tören sırasında art arda iki patlama meydana geldi.

İran Devlet Televizyonu, Süleymani’nin mezarının bulunduğu Kerman vilayetinde meydana gelen patlamalarda en az 103 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Patlamalar sonucu 170 kişi de yaralandı. Kerman Vali Yardımcısı Rahman Celali’nin olayı “terör saldırısı” olarak niteledi. Yarı resmi Tesnim Haber Ajansı’nda yer alan haberde "fail ya da faillerin bölgeye iki ayrı bomba bıraktığı ve uzaktan patlattığı" aktarıldı.

BLINKEN GELİYOR

Hamas yöneticisine suikast ve İran’daki patlamaların gölgesinde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Gazze’deki savaşı görüşmek üzere cumartesi günü Türkiye’yi ziyaret edecek. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Blinken’ın Cumartesi günü kendisinin misafiri olarak Türkiye geleceğini duyurdu. Öte yandan normal şartlar altında bugün Türkiye’ye İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin ziyareti bekleniyordu.

∗∗∗

HİZBULLAH TEMKİNLİ DAVRANACAK

Lübnan’da yaşayan gazeteci Nalan Yazgan, son gelişmeleri BirGün’e değerlendirdi. Daha önce İsrail iç istihbaratı Shin-Bet Başkanı Ronen Bar’ın özellikle Lübnan, Katar ve Türkiye’yi öne çıkararak dünyanın her yerindeki üst düzey Hamas yetkililerine suikast düzenleyecekleri ifadelerini hatırlatan Yazgan “Herkesin aklındaki soru da Hizbullah’ın buna nasıl yanıt vereceği. Aslında Hizbullah çok zor bir durumda. Bir karşılık verecek elbette ancak lideri Nasrallah çok fevri çıkışları olan birisi değil ve doğru zamanlarda doğru kararlar almasıyla ünlü. Bu suikasta misilleme yaparken bir yandan da Lübnan’ın iç dengelerini gözetmek zorunda. Şimdi faturanın kendisine kesilmemesi için Hizbullah’ın temkinli davranması gerek, çünkü bir yandan Batı, Lübnan’daki Hristiyanları silahlandırıyor ve Hizbullah’a karşı bir iç savaş tehlikesi yaratıyor. İsrail ise hem İran’ı hem Hizbullah’ı sürekli provoke ediyor. Dolayısıyla Nasrallah daha temkinli yaklaşacaktır” dedi. “Lübnan’da kimse savaş istemiyor” diyen Yazgan şöyle devam etti: “Hizbullah, Filistin davasını destekliyor. Ancak her ne kadar ortak bir mücadele de olsa Hamas İhvan kökenli olduğu için büyük görüş ayrılıkları var.”

∗∗∗

SESSİZ SEDASIZ ANLAŞMA

ABD’nin, Katar’da bulunan El-Udeyd Hava Üssü’ndeki askeri varlığını 10 yıl daha uzatarak Katar’la anlaştığı öne sürüldü. İsmi açıklanmayan 3 ABD’li savunma yetkilisinin yanı sıra anlaşma hakkında bilgi sahibi başka bir yetkili, CNN’e konuştu. ABD’nin Ortadoğu’daki en büyük askeri üssü olan El-Udeyd Hava Üssü’nde 10 binden fazla Amerikan askerinin bulunduğu kaydediliyor. Haberde, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in Aralık 2023’te gerçekleştirdiği Katar ziyaretinde, iki ülkenin de "ikili savunma ilişkilerini genişletmek ve güçlendirmek için resmi olarak ileriye dönük adımlar atacağını" söylediği belirtiliyor.

∗∗∗

SOYKIRIM DAVASI 11 OCAK’TA

Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) açtığı "soykırım" davasının ilk duruşmasının 11-12 Ocak’ta Hollanda’nın Lahey kentinde yapılacağı bildirildi. İsrail yönetimi, kendisini Gazze Şeridi’nde Filistinlilere soykırım uygulamakla suçlayan Güney Afrika’ya tepki göstermiş ancak davayı boykot etmeyeceğini duyurmuştu. Malezya Dışişleri Bakanlığı da Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail aleyhine dava açmasını, hesap verilebilirlik için "somut adım" olarak tanımlamış ve destek vermişti.