21 yıl önce polisler tarafından gözaltında katledilen Metin Göktepe, ölüm yıldönümünde İstanbul Esenler'de bulunan Kemer Mezarlığı’ndaki mezarı başında anıldı.

Metin Göktepe mezarı başında anıldı

21 yıl önce polisler tarafından gözaltında katledilen Metin Göktepe, ölüm yıldönümünde İstanbul Esenler'de bulunan Kemer Mezarlığı’ndaki mezarı başında anıldı.

Metin Göktepe anmasına, annesi Fadime Göktepe, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, Emek Partisi MYK üyesi Levent Tüzel, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Gezi direnişinde katledilen Berkin Elvan'ın ailesi, Avukat Efkan Bolaç, Cumartesi Anneleri, insan hakları savunucuları, Evrensel gazetesi ve KHK ile kapatılan Hayatın Sesi TV çalışanları ve çok sayıda kişi katıldı. Sık sık "İnadına hepimiz birer Metin’iz", "Anaların öfkesi katilleri boğacak", "Metinler ölmez Evrensel susmaz" sloganlarının atıldığı anmada "Tutuklu Gazeteciler Serbest Bırakılsın", "Penguen Medyasına Karşı Metin Göktepe Gazeteciliği" dövizleri taşındı.

‘GAZETECİLER EĞİLMİYOR’

Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Metin Göktepe'nin 8 Ocak 1996 yılında Ümraniye cezaevinde öldürülmüş olan 2 tutuklunun cenazesini izlemek icin Alibeyköy'e gittiğini hatırlatarak Metin Göktepe’nin bu haberi izlemekte ısrar ettiğini aktardı. Gözaltına alındıktan sonra Eyüp Kapalı Spor Salonu’na götürüldüğünü, polislerce dövülerek öldürüldüğünü anlatan Polat, “Metin Göktepe davası, daha sonra pek çok dava gibi gözden ırak tutulmak için ilden ile sürüldü. Dava önce Aydın’a daha sonra da Afyon’a taşındı. Dava sürecinde Metin Göktepe’nin meslektaşlarının rolü büyüktür” dedi.

Dönemin Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Nail Güreli'nin Göktepe davasında, polislerin cezalandırılmasında büyük önemi olduğunu ifade eden Polat, Gazeteci Ahmet Şık’ın da Göktepe'nin her zaman yanında olduğunu belirtip Şık'a selamlarını iletti. Şık için ellerinden geleni yapacaklarını belirten Polat, 145 tutuklu ve hükümlü gazeteci, 170'e yakın kapatılan medya kuruluşundan söz ederek, Cumhuriyet gazetesinin yönetici yazar ve çizeri toplam 10 kişinin 65 gündür tutuklu olduğunu hatırlattı. Polat son olarak, “Ahmet Şık, Özgür Gündem gazetesinin sorumlu yazı işleri müdürü İnan Kızılkaya tutuklu. Biz bugün bunların takipçisiyiz. Gazetecilik eğilmiyor. Bütün baskılara rağmen” dedi.

‘EMEKÇİLER METİN’İ YAŞATIYOR’

Metin Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe ise şunları söyledi: “Metinim 22 yıl önce öldürüldü o bir gazeteciydi. Benim için emekçiler kadınlar çocuklar birer Metin’dir. Fatih, Ahmet benim için bir Metin’dir. Onları Metin kadar seviyorum. Yani hepiniz birer Metin’siniz benim için. Emekçiler Metin’i yaşatıyor. Bu hükümet ne yapıyor. İnsanlar her gün ölüyor. Bu adamlar istifa etsin. Herkesi tutukladılar, çoluk çocuk bırakmadı. Avukatlarımızı niye içeri atıyorlar? Niye işkence yapıyorlar? Ahmet Şık niye cezaevinde. Gerçeği yazdı. Metin’i de onun için katlettiler. Tüm gazeteciler benim için bir Metin. Ben katilleri biliyorum.”

‘GÖKTEPE'Yİ ÖLDÜREN SİYASAL KOŞULLADA YAŞIYORUZ’

Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, Metin Göktepe’yi öldüren siyasal koşulların bugün de sürdüğünü belirterek, baskının ve şiddetin olağanlaştığı bir dönemin yaşandığını söyledi. Terörle mücadele adı altında başlatılan OHAL’in kimler için getirildiğinden haberdar olduklarını ifade eden Gürkan, “Halkın güvenlik içerisinde yaşamasını sağlıyor mu? Bunun böyle olmadığını görüyoruz. Çünkü OHAL’in ilan edildiği günden bugüne 16 bombalı ve silahlı saldırı olmuş, büyük bir siyasi suikast olmuş bu saldırılarda 250’nin üzerinde insan yaşamını yitirmiştir” dedi. “OHAL terörü durduramıyorsa güvenlik içerisinde halkın yaşamasını sağlayamıyorsa neden OHAL var” diyen Gürkan, OHAL'in hukuksuzluk, adaletsizlik, hak isteyen, özgürlük isteyen, barış isteyenler için işletildiğinden söz etti.

Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, İnan Kızılkaya, Ahmet Şık'ın cezaevinde, 6 gazetecinin ise iki haftadır gözaltında tutulduğunu hatırlatan Gürkan, konuşmasına şöyle devam etti; “Fakat biz şu soruları sormaya devam edeceğiz. Bugün yaşadıklarımızı neden yaşıyoruz? Acaba bunda hükümetin uyguladığı dış politikanın etkisi nedir? Suriye’de savaşa girmek için verdiği kararın etkisi nedir? Suriye’de girdiği savaşın bir parçası olarak, ülkede de çözüm sürecini bitirerek girdiği savaşın etkisi nedir? Ortadoğu’da girdiği ittifakların etkisi nedir? Örneğin bugün yaşadığımız bombalı ve silahlı saldırıların ne kadarı MİT TIR’larıyla giden silahlarla yapılmıştır? Biz bu soruları sormaya devam edeceğiz. Bu soruların cevabını bulacağımız haberler yapmaya devam edeceğiz. Dün olduğu gibi bugün de bunun devam edeceğini düşünüyorum. Bu nedenledir ki bunca gazeteci baskı altına alınmakta ve cezalandırılmaya çalışılmaktadır.”

‘GERÇEĞİN PEŞİNDEN KOŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş ise, Türkiye tarihinde gerçeğin peşinde koşan onlarca gazetecinin öldürüldüğünü söyledi. Durmuş, " Metin Göktepe onlardan birisiydi. Gerçeğin, haberin pesinde olduğu için öldürüldü. Aradan 21 yıl geçti. Türkiye’de gazeteciler üzerinde baskılar dinmedi. Artarak devam ediyor. Haberin peşinde koşan onlarca meslektaşımız cezevlerinde tecrit koşullarında, yine yüzlerce gazeteci hakkında soruşturma açıldı. Yine biz 21 yıl önce olduğu gibi yine haber yapmaya, gerçeğin peşinde koşmaya devam edeceğiz. İktidarin basın bültenlerini değil, gerçeğin haberlerini yapmaya devam edeceğiz. Metin Göktepe o yüzden gazeteciler için gerceğin ışığı olmuştur" dedi.

‘METİN HALA YAŞIYOR’

Gezi direnişinde katledilen Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan da, " Bu Metin Göktepe ölüm anması değil, yaşadığının anması. Metin Göktepe, Türkiye halklarının direnişidir. O bizim aramızdan ayrılmadı. Hâlâ bizle birlikte yaşıyor" dedi.

‘BU ÜLKE ÇOCUKLARINI KATLETMEYEN BİR ÜLKE OLACAK’

Tiyatrocu Mehmet Esen, "Bugün yapmamız gereken şey katillere korkmadığımızı söylemek. Ben bütün güçümle bunu haykırıyorum. Katiller içeri, düşünenler dışarı çıkacak. Bu ülke bir gün çocuklarını katlemeyen bir ülke olacak" diye konuştu.

‘METİN BİZİM İÇİN DİRENİŞ NOKTASI’

Gazeteci Nazım Alpman, “Gazetecilik açısından Türkiye’de kara kış hiç geçmedi. Gazetecilerin cehennemi oldu. Ama gazetecilikten vazgeçmedik. Metin bizim için direniş noktasıdır. Bu direniş noktasından yola çıkarak Ahmet'e ve bütün gazetecilere sözümüz olsun. Özgürlüğüne kavuşana kadar direneceğiz. Bu direniş noktasını diri tutmaya devam edeceğiz” diye konuştu. (Evrensel)