Anayasa Mahkemesi'nin iki kez verdiği hak ihlali kararına rağmen Meclis'te bir ilk yaşanarak vekilliği düşürülen Can Atalay’ın annesi Şükran Atalay ve babası Mustafa Atalay konuştu. Anne Şükran Atalay, “Bu çocuklar hem hukuken beraat ettiler hem de toplum vicdanında beraat ettiler. Hukuk bir gün herkese lazım olacak” dedi.

Milletvekilliği düşürülen Can Atalay'ın anne ve babası konuştu: "Türkiye demokrasisine geçmiş olsun!"

Gezi davasında 18 yıl hapis cezasına mahkum edilen ve AYM’nin 2 kez hak ihlali kararı vermesine rağmen tahliye edilmeyen TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın vekilliği düşürüldü. 

Karar ülkenin dört bir yanında protesto edilirken, Can Atalay’ın annesi Şükran Atalay ve babası Mustafa Atalay açıklama yaptı.

Sözcü TV'ye konuşan Mustafa Atalay, "Türkiye demokrasisine geçmiş olsun. Bu karardan sonra daha kötü şeylerin geleceğinden korkuyorum. Kamuoyuna gelecek şeylerden korkuyorum. Bu memlekette Anayasa yoksa hukuk, yoksa can güvenliği yoktur. En önemlisi de Anayasa yoksa, ekmek yoktur" dedi.

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) kararına vurgu yapan Mustafa Atalay, "Seçilmeden önce de YSK, Can’ın milletvekilliğine engel bir durum yok diye onayladı, belgesini verdi. Sonra başvuruldu AYM’ye hak ihlalinden. Aynı günün akşamı Yargıtay 3. Dairesi, verilen cezayı onayladı. AYM kararına rağmen, Yargıtay’ın kararı okutuldu. Bu hepimizin uymakla zorunlu olduğumuz kanunların ana maddesi, anayasadır" diye konuştu.

"MECLİS ANAYASAL KURUM OLMAKTAN ÇIKTI"

Mustafa Atalay, şu ifadeleri kullandı:

"Anayasanın kararı uygulanmıyor yerel mahkeme tarafından. Ama Yargıtay’ın kararı okundu bugün. Meclis şu anda düşürme kararını okutarak bir anayasal kurum olmaktan çıktı. Yarın bir gün herkesin hukuk diye bir garantisi yoktur kanaatinde olacağım. Çünkü Yargıtay’ı anayasanın üzerine koydular.

Evladım dirençlidir. Hem özverilidir, hem dirençlidir. 18 metrekare bir yerde yaşam koşullarını bilirsiniz. Biz evladımızı 1 saat ziyaret ediyoruz, 10 dakika telefonla görüşebiliyoruz. Allah’tan Can okumayı, araştırmayı çok sever. Bununla kendisini oyalıyor.

Karar kesinleştikten sonra görüşmeci saatleri de değişti. Şimdi bizim anne baba olarak öncelikle oğlumuzun sağlığı önemlidir. Çok dikkat etmesine rağmen tereddütteyiz. Bir de Can, dışarıda çok üretken biriydi. Yurttaşına, vatanına, hak ihlaline uğrayan kişilere…

Can’ı halktan, Somalı ailelerden kopardılar. Can’ı Aladağ’da yanan kızlarımızın anne babalarından kopardılar. Çorlu’da tren istasyonunda kaybettiğimiz çocukların ailelerinin haklarının savunulmasından kopardılar."

"HUKUK BİR GÜN HERKESE LAZIM OLACAK"

Anne Şükran Atalay ise, "Her şey o kadar açık ki bunu AK Partililer de biliyor. Bu çocuklar beraat ettiler. Bu çocuklar hem hukuken beraat ettiler hem de toplum vicdanında beraat ettiler. Bence vicdanlı AK Partililer de bunu onaylamıyorlar. Ben sokakta anket yapıyorum, herkese soruyorum, 'Can Atalay'ı tanıyor musunuz' diye. Bir tek olumsuz tepki almadım. Çünkü yakıştırabilecekleri bir şey yok. Terörist diyorlar, hangi terör örgütü üyesi? Bana söylesinler, bir şiddet görüntüsü göstersinler. Kafasına göre yazıyorlar, oyunlar oynuyorlar. Hukuk bir gün herkese lazım olacak" dedi.

***

NE OLMUŞTU?

Türkiye, demokrasi tarihinin karanlık günlerinden birini daha yaşadı. Gezi davasında 18 yıl hapis cezasına mahkum edilen ve AYM’nin 2 kez hak ihlali kararı vermesine rağmen tahliye edilmeyen TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında Yargıtay 3. Dairesi’nin kararı okunarak Atalay’ın vekilliği düşürülmüştü. 

Genel Kurulu yöneten TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ'a, kararı okuduğu sırada anayasa kitapçığı fırlatılmıştı. Kitapçığı fırlatanın CHP Bartın milletvekili Aysu Bankoğlu olduğu öğrenilmişti.

Tepki çeken karar İstanbul, İzmir, Ankara başta olmak üzere pek çok ilde protesto edilirken, Atalay yaptığı açıklamada, ‘‘Kuralsızlık, hukuksuzluk deli gömleğine sığmayacak, hep beraber göreceğiz’’ demişti. 

CHP Lideri Özgür Özel ise ‘‘Darbe girişimine karşı direneceğiz’’ açıklamasında bulunmuştu.

Atalay’ın avukatları milletvekilliğinin düşürülmesi kararına itiraz ederek Anayasa Mahkemesi’ne başvuracak.