Aşırı sağcı ve işin kötüsü cahil gazetelerin dediğine bakmayın siz. Master of Puppets ne darbeyi destekliyor ne de Boğaziçi Üniversitesi'ndeki o protestocu gençler darbeci. Bu şarkı 1986’da uyuşturucu karşıtı bir şarkı olarak yazıldı, 2021’de İstanbul’da atanmış bir rektöre atfedildi. Müzikten neden korktuğunuzu şimdi daha iyi anlıyoruz.

Müzikten neden korktuğunuzu şimdi daha iyi anlıyoruz

Türkiye’de en çok sevilen metal grubu olduğundan hiç şüphem yok Metallica’nın. Dünyanın tartışmasız en büyük metal grubu onlar. Ride The Lightning ve Master of Puppets albümlerini daha ilkokuldayken kasetçalarda çok dinledim. Günlerce aylarca dinledim. Sözlerini ezberleyecek, kadar dinledim. Hâlâ da ezberden söyleyebilirim.

Metallica yeniden gündemde. Boğaziçi Üniversitesi’nin olması gerektiği gibi seçilmiş değil, Cumhurbaşkanı tarafından atanmış yeni rektörü Melih Bulu’ya karşı düzenlenen protestolar sebebiyle Master of Puppets önceki gün ve dünün sosyal medya gündemindeydi. Bugün ve sonrasında da çok büyük ihtimalle gündemden düşmeyecek.

Rektör Bulu, atanmasının ardından protesto edilmeye başlandı. Öğrenciler soru sorarken çekinmedi. Bulu da öğrencilere kendini sevdirebilmek için "Ben hard rock, Metallica dinleyen bir rektörüm” dedi ve bu aslında konuyla çok alakasız söylem, akademik özgürlüğü savunan gençler tarafından pek kabul görmedi.

Rektörlük binasının önünde bir boşluk. Ortada yamalı metalci montuyla zıplayarak koşan bir genç. Metallica’nın Master of Puppets’ı bangır bangır. Dev hoparlörlerden şarkının nakaratında geçen “Obey your master (Efendine itaat et)” sözleri yankılanıyor. Ellerde gökkuşağı bayrakları dalgalanıyor. Yıllardır korktukları her şey yan yana gelmiş durumda.

Gelelim şarkıya. Metallica ve Master of Puppets’ın sadece adını bilen, belki sadece enerjisinden etkilenen veya şarkıdaki sert vokalleri, agresif davulculuğu veya harika sololarını seven fakat sözlerini bilmeyen kitle için bazı üzücü haberlerim var. Bu söyleyeceklerim önceki gün gerçekleştirilen protestoların değerini gram azaltmayacağı gibi artıracaktır da. Müzik dediğimiz şeyin tam da özünü anlatmak istiyorum.

Şarkılar aynı kalır ama o şarkıya bazen birileri gelişine öyle bir anlam yükler ki yazan çıkıp itiraz etse bile her şey sonsuza kadar değişir.

2020’nin Aralık ayında İstanbul Life dergisinde bir Pentagram röportajım yayımlandı. “Bu Düzen Yıkılsın” adlı single’ları üzerine Babajim Stüdyoları’na gittim ve orada o sırada yeni şarkılar üzerinde çalışan Hakan Utangaç ve Tarkan Gözübüyük ile konuştum. Tarkan Gözübüyük şarkıların gelişimi üzerine birkaç çok değerli cümleler kurdu o gün. Master of Puppets’ın sözleriyle geçen gün değişen anlamı üzerine aklıma hemen Gözübüyük’ün bu cümleleri geldi:
“Şarkı bitmez. Müziği bir performans sanatı olarak kabul ediyoruz. Heykel veya resim gibi yapıyorsun ve bir noktada bitiyor diyebileceğin bir şey değil. Müzisyenler o şarkıyı icra ettiği sürece yaşayan bir şey. Her konserde farklı bir şey duyuyorsun. Nasılsa insan değişerek yaşıyor, şarkının ömrü de böyle bir şey. Bir şarkıyı kaydedip tamamladığımızda o şarkıyı daha yeni başlatmış oluyoruz, bitirmiş değil. Konserlerde çalındığında izleyicinin katılımıyla, her gittiğimiz mekânda ancak çaldığımız sürece yaşayabilen bir varlık oluyor. Bazen sanatçı ölüyor ve şarkı yoluna başkalarının yorumuyla, enstrümanlarıyla devam ediyor. Yıllar içinde gelişiyor.”

muzikten-neden-korktugunuzu-simdi-daha-iyi-anliyoruz-826348-1.
Metallica'nın vokalisti James Hetfield

YÜKLENEN ANLAMLARYILLAR İÇİNDE DEĞİŞİR

Aslında Gözübüyük, şarkının anlamının değişmesinden bahsetmiyordu ama nedense aklıma o geldi. Şarkılar ona göre insanlar eşlik ettikçe devam ediyor. Birileri bir şarkıyı çalmaya devam ediyor neticede. Şarkılara yüklenen anlamlar yıllar içinde değişir. Metallica’nın Master of Puppets adlı albümü 1986’da yayınlandı. Albüme adını veren şarkının devletle doğrudan bir bağı yok, protest bir anlamıysa hiç yok. En azından birçoğunuzun aklına ilk anda gelen bir protest yapıdan hiç bahsetmiyoruz. ‘Master’ Türkçe’de ‘Usta/Efendi’ demek. Şarkıda, kontrolü elinde tutan kişi/güç/efendi olarak kullanılıyor. Şarkıdaki anlamı ise doğrudan uyuşturucuya atfedilmiş durumda. Ağırlıklı olarak eroinden bahseden şarkıda geçen “kahvaltını ayna üzerinde çizersin” gibi sözleriyle kokaine bir ithaf da vardır. ‘Puppet’ ise kukla demektir ve şarkıda tanımladığı anlam ‘müptela’dır. Uyuşturucunun pençesindekilerin, hayatının kontrolünü uyuşturucuya vermesinden kaynaklı acı verici halinden bahseden bu şarkı, 35 yıl sonra İstanbul’da bir üniversitenin kampüsünde protestonun öznesi oldu. Anlamı değişti.

Aşırı sağcı ve işin kötüsü cahil gazetelerin dediğine bakmayın siz. Şarkı ne darbeyi destekliyor ne de o gençler darbeci. Şarkı, gerçek provokatörlerin sözlerinde anlamak isteyecekleri gibi ne uyuşturucuyu özendiriyor ne de başka bir fenalık içeriyor. Demokratik hakkını savunduğu için kapı duvarını kırıp evinden teröristmiş gibi alınan öğrencilerin çığırdığı bu şarkı artık bambaşka bir anlama sahip. Metallica bir daha İstanbul’a gelir de ‘Master Of Puppets’ bir daha bu şehrin semasında yankılanırsa eğer, ne hissedeceğimizi çok iyi biliyoruz. Bu şarkı 1986’da uyuşturucu karşıtı bir şarkı olarak yazıldı, 2021’de İstanbul’da atanmış bir rektöre atfedildi. Müzikten neden korktuğunuzu şimdi daha iyi anlıyoruz.