Öğrencilerin taleplerini görmezden gelen yetkililer, Aksaray Kız Yurdu yakınında araba çarpması sonucu yaşamını yitiren Uysal’ın ardından sokak aydınlatması taktırdı. Öğrenciler önceki uyarıların dikkate alınmadığını belirtti.

Öğrenciler ölünce sokak aydınlatması taktılar
Öğrencinin yaşamının yitirmesinin ardından sokak aydınlatması takıldı. (Fotoğraf: BirGün)

Deniz GÜNGÖR

Kredi ve Yurtlar Kurumu’na (KYK) bağlı yurtlarda yaşayan üniversite öğrencileri tehlikeli şartlarda yaşamaya devam ediyor. Küflü, bozuk, sağlıksız yemeklere mecbur bırakılan öğrenciler ihmaller nedeniyle asansörlerde ve yollarda can veriyor. Bunun en son örneği ise önceki gece Aksaray’da bulunan KYK Aksaray Kız Öğrenci Yurdu’nda yaşandı. Ankara-Adana Yolu’na yaklaşık 200 metre uzaklıktaki yurtta kalan 21 yaşındaki Mine Nur Uysal, karşıdan karşıya geçerken araba çarpması sonucunda yaşamını yitirdi. Öğrenciler daha önce yaşadıkları tehlikelere karşı uyarırken, yetkililer bir öğrenci hayatını kaybedince harekete geçti. Yurtların bulunduğu bölgeye sokak aydınlatması takıldı.

Söz konusu yurda 3 kilometre uzaklıkta bulunan KYK Mahperi Hatun Kız Öğrenci Yurdu’nda kalan bir öğrenci, “Mine yaşamını yitirdikten hemen sonra 3 yıldır söylediğimiz ışıklandırma sorunu için çalışma yapmaya başladılar” dedi.

Mine Nur Uysal

ÖLÜM KORKUSUYLA YAŞIYORUZ

Olayın yaşandığı KYK yurdu ile kendi yurtları arasında ışıklandırmanın olmadığını dile getiren öğrenci, yurdun otobanın hemen yanında olması nedeniyle sık sık TIR şoförlerinin tacizine maruz kaldıklarını belirtti. Öğrenci, “Yurdun hemen yanında dinlenme tesisi var ve oradan sürekli TIR geçiyor, her gün sözlü tacize uğruyoruz. Arabalar duruyor, yurdun önünde bekliyorlar, yol sorma bahanesiyle arabaya almaya çalışıyorlar. Artık yurda yürüyemiyoruz. Önceki yurt müdürümüze bu durumu anlattığımızda ‘İnfial yaratmayın. Büyütecek bir şey yok. Bugüne kadar başınıza bir şey geldi mi?’ dedi” ifadelerini kullandı.

AİLEM SÜREKLİ TEDİRGİN OLUYOR

Uysal’ın yaşamını yitirdiği yurtta da aynı sorunların yaşandığına dikkat çeken öğrenci, “Otobüsler yurdun olduğu yere dönmek istemediği için öğrenciler 15-20 dakika boyunca karanlık ve tenha bir yoldan yurda yürüyor. Mine öldükten sonra bugün ışıklandırma çalışmaları yapmaya başladılar. Çevrede hiçbir üst geçit yok, en yakın üst geçit ise birkaç kilometre ötede ki ona da ulaşmak için uzun süre yürünmesi gerekiyor” dedi. Aksaray Üniversitesi’nin 2006 yılında kurulduğuna dikkat çeken öğrenci, zaman zaman trafik kazaları nedeniyle öğrencilerin yaşamını yitirdiğini söyledi.

Öğrenci son olarak şunları aktardı: “Bizim istinaf duvarımız kampüsün içerisine açılıyor oraya bir geçit yapmak çok mu zor? Ailemin beni sürekli arayıp ‘Kızım iyi misin? Yurda sağ salim varabildin mi?’ diye korkusu yaşasın istemiyorum. Otoban kenarında okul okunmaz. Okulumuza odaklanmak isterken sürekli tacize uğrayacak mıyım, araba çarpacak ölecek miyim, geç saatte kütüphaneye gidebilir miyim korkusu yaşamak istemiyorum. Biz burada öğrencilik hayatı değil, hapis hayatı yaşıyoruz.”