AKP iktidarları döneminde toplumun büyük bölümünü oluşturan orta sınıf yok olurken yeni bir vasıfsız rant zenginleri grubu oluştu.

Orta direk kalmadı: Vasıfsız rant zenginleri grubu oluştu

Hüseyin ŞİMŞEK

CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel, yaklaşık 21 yıllık AKP iktidarları dönemine ilişkin “Orta Sınıfın Yoksullaşması” isimli bir çalışma hazırladı. Çalışmada, orta sınıfın yok olduğu, meslek sahiplerinin, çalışanların, gençlerin kaybettiği ve rantla beslenen "vasıfsız zenginler" grubu oluştuğu kaydedildi.

CHP’li Açıkel, TBMM ve Cumhurbaşkanı seçimleri öncesinde hazırladığı çalışmada, “AKP’nin rant zenginlerini önceleyen ekonomi politikalarıyla geçen yıl çok sayıda yeni vatandaşımız yoksulluk sınırında ya da altında yaşamaya başladı. Gelir adaletsizliği ve hayat pahalılığı dünyanın en eşitsiz ülkelerini aratmaz hale geldi” ifadelerini kullandı.

GELİRLER YETMİYOR

AKP’nin 80 yılda büyük emeklerle edinilen birikimleri 21 yılda yok ettiği vurgulanan çalışmada ayrıca şu tespitler yer aldı:

“Konut ve otomobil fiyatlarındaki fahiş artışlar nedeniyle özellikle genç çalışan aileler başta olmak üzere, nüfusun üçte birinden fazlası kendini düşük gelirli olarak hissetmeye başlamış, yine 3’te 1’inin aylık geliri ellerine geçer geçmez tükenir olmuştur. Bu yüzden, duraklayan gelirler ve hızla artan temel yaşam giderleri yüzünden yurttaşlarımız arasında geliri kendisine bir ay boyunca yeten nüfusumuzun oranı yalnızca yüzde 17 gibi düşük bir oranda kalmıştır.”

TEMEL İHTİYAÇLARA ANCAK YETİYOR

“Özellikle kentsel nüfusun yaşadığı bölgelerde ve metropollerde orta halli hane halklarının tüketiminin yüzde 70’ine yakın kısmının kira, konut masrafı, gıda ve ulaşım harcamalarına gittiği düşünüldüğünde; tatil, ailece eğlenme ve kültürel faaliyetlere harcama yapılamaz hale gelmiştir. Zorunlu harcamalardaki astronomik artışlar yüzünden sadece yaşam kalitesi düşmemiş orta sınıfların geleceğini güvence altına almak için yaptıkları tasarruflarda erimeye başlamıştır”

ASIL PAY YÜZDE 10’LUK KESİME

“AKP iktidarının toplumun gelir dağılımı çarpıklığında ülkemizi getirdiği nokta, düşük ve orta gelir gruplarının, yani nüfusun yüzde 90’ını oluşturan 75 milyon vatandaşımızın ülke servetinde yüzde 32,5’lik paya, 8 milyon kişiden oluşan en üstteki yüzde 10’luk kesimin ise yüzde 67,5’lik paya sahip olmasıdır. Bir diğer deyişle, ülkemizin 8 milyonluk nüfusunun elinde bulundurduğu servet miktarı 75 milyonluk nüfusumuzun 2 katından fazladır. Orta ve alt gelirli nüfusun aldığı pay 2015 yılından sonra düşerken en yüksek gelire sahip kesimin aldığı pay ise sürekli artmaktadır.

21 yıllık AKP iktidarı ardından nüfusumuzun üst gelir grubu olan yüzde 10’luk kesiminin elde ettiği gelir, diğer grubun elde ettiği gelirin 23 katı olarak gerçekleşmiştir. Bu oran Almanya’da 10 kat, İspanya’da 8 kat, İsveç’te 6 kat, Polonya’da 10 kat, Nijerya’da 14 kat, Fas’ta 18 kat, yaklaşık 1,5 milyar nüfuslu Çin’de bile 14 kat olarak gerçekleşmiştir. Türkiye, gelir dağılımı çarpıklığını en derin yaşayan Ortadoğu, Afrika, Latin Amerika ülke grupları arasında yer almıştır.”

KİRA GÖÇÜ YAŞANIYOR

"Yüksek kira artışları, fahiş ev fiyatları, yüksek enflasyon karşısında özellikle büyük şehirlerdeki ücretli çalışan orta sınıflar ev bulamaz olmuş, daha küçük şehirlerine tayinlerini istemek ya da taşınmak durumunda kalmıştır. Ataması yapılanlar göreve başlayamamaktadır. Büyük şehirlerden küçük şehirlere adeta kira göçü yaşanmaktadır. 2021 yılında en çok göç veren illerin başında ilk sırada 408 bin kişiyle İstanbul gelirken onu 165 bin kişiyle Ankara ve 109 bin kişiyle İzmir takip etmiştir. Bu durum, büyük şehirlerde bile sağlık ve eğitim gibi temel kamu hizmetlerine dair büyük endişe yaratmaktadır. Özellikle memurların yüksek kiraları ve yaşama masraflarını karşılayamıyor oluşu, bazı şehirlerde doktor ve öğretmen açığına neden olmaktadır."