İzmir’de ODER Otizm Derneği’nde otizmli bir çocuğun cinsel istismara maruz bırakılmasıyla ilgili yeniden başlayan davanın dördüncü duruşması görüldü. Sonucu beklenen Adli Tıp Kurumu raporunda cinsel istismarın tıbbî delilleri olduğu değerlendirmesini yapıldı.

'Otizm derneğinde istismar skandalı' davasında önemli gelişme

Aycan KARADAĞ

İzmir’de faaliyet gösteren ODER isimli otizm derneğinde 2018 yılında yaşanan cinsel istismar skandalında yeniden başlayan davanın dördüncü duruşması İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 

Davanın ikinci duruşmasında, ses kaydına ilişkin olarak alınan raporlar ile jandarma kriminal tarafından düzenlenen rapor arasındaki çelişkinin giderilmesine ilişkin Adli Tıp Kurumu'ndan alınacak raporun dönüşünün beklenmesine ve istismara dâhil raporunun bir sağlık sorunu ile ilgisi olup-olmadığına dair de görüş istenmişti. 

Bu duruşmada, Adli Tıp Kurumu tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, tarif ve tespit edilen bulguların bir cinsel istismarın tıbbî delilleri olduğu değerlendirmesini yaptı.  

Ses kaydına ilişkin olarak alınan raporlar ile jandarma kriminal tarafından düzenlenen rapor arasındaki çelişkinin giderilmesine ilişkin Adli Tıp Kurumu'ndan alınacak raporun dönüşü ise mahkemeye ulaşmadı. Mahkeme heyeti ise, raporların akıbetiyle ilgili yazı talep etti. 

Duruşmada, tarafların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, sanık U.E.’nin tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma, 16 Ocak 2023 tarihine ertelendi.

NE OLMUŞTU? 

ODER Otizm Derneği’nde 2018 yılında otizmli çocuğun annesi dersten dönen çocuğun vücudunda morluklar görmesi üzerine öğretmen U.E.’nin şiddet uyguladığından şüphelenerek çocuğunun çantasına ses kayıt cihazı koydu, çocuğun istismara maruz kaldığına ilişkin konuşmalar da böylece ses kayıt cihazına yansıdı. 

İstismarı kanıtlayan ifadelerin çözümlenmesinin ardından U.E., tutuklanarak cezaevine gönderildi ve hakkında “nitelikli cinsel istismar” suçundan dava açıldı. Dava U.E.’nin 30 yıl hapis cezasıyla sonuçlandı.

Ses kaydına ilişkin bilirkişi raporu ve cinsel istismar bulgusuna rağmen sanığa verilen 30 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından bozuldu. Yargıtay 9. Ceza Dairesince bozularak dosyanın mahkemeye geri gönderilmesine karar verildi.