CHP lideri Özel, DİSK Genel Kurulu'nda yaptığı açıklamada, adaletsiz vergi sistemine dikkat çekti. "Servet vergilendirilmemekte, dolaylı vergiler üzerinden zenginle fakiri ayırt etmeyen eşitsiz bir vergi uygulanmaktadır" ifadelerini kullanan Özel, DİSK'in "vergide adalet" talebini sahiplendiklerini kaydetti.

Kaynak: Haber Merkezi
Özgür Özel'den "vergi" çağrısı
Fotoğraf: CHP Fotoğraf Servisi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Kurulu'nda açıklamalarda bulundu. 

Konuşmasında, vergi sistemine yönelik eleştirilerde bulunan Özel, "Eşitsiz ve adaletsiz bir vergi sistemi uygulanıyor. Enflasyona göre maaş hesabı yapmak yoksulluğu körükleme yönteminden başka bir şey değildir" diye konuştu. 

DİSK'in "vergide adalet" talebini anımsatan Özel, "DİSK'in vergi talebini sahipleniyoruz, Meclis'e sunduk" ifadesini kullandı.

"AKP DÖNEMİNDE 32 BİN EMEKÇİ İŞ CİNAYETLERİNDE HAYATINI KAYBETTİ"

Türkiye'nin işçi haklarındason sıralarda olduğuna vurgu yapan Özel, "AKP döneminde 32 bin 633 emekçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Son 10 günde 10 işçi öldü. 147 ülke arasında işçi haklarında son sıradayız" dedi. Özel, ilerde bu sayının depremde kaybedilenlerden daha fazla olacağına dikkati çekti. 

Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: 

"Kurulduğu yıldan beri büyük bir emek büyük bir mücadele vermiş çok önemli bedeller vermiş, biraz önce yüce hatıraları önünde saygı duruşunda bulunduğumuz kurucu genel başkan Kemal Türkler önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum.

Elbette sendika adını taşıyan ve kağıt üzerinde ya da gerekli şartları sağlayarak ancak kayıt altında bulundurdukları üyelerinin haklarını menfaatlerini korumak yerine, siyasi iktidarı meşrulaştırmak üzere çaba sarfedenlerin kötü örnekleri bir yana ya da sadece faydacı bir yerden işin ruhunu yakalamadan, özünü terkederek sendikacılık yapan bir yana, ya da sadece ve sadece ücret sendikacılığına indirgenmiş bir takım olumsuz tutumlar bir yana DİSK bütün zorluklara, bütün karşısında ortaya çıkan kamu gücüyle, devlet gücüyle biraz önce ifade edildiği her türlü baskı ve yıldırmaya karşı önemli bir mücadele veriyor. Elbette ücret sendikacılığı yapmıyor ama ücretin fevkelade siyasi bir talep olduğunu bilerek de önemli bir mücadeleyi sürdürüyor ve dile getiriyor.

Esas mesele bugün sadece ve sadece enflasyon odaklı bir ücret zammı sisteminin aslında ne büyük bir emek hırsızlığı olduğunun altını çizmek lazım. En başta TÜİK verileri var.

DİYANET'İN FİTRE HESABI

Bu istatistik kurumunun rakamlarına göre bugün enflasyon yüzde 64. Oysaki bağımsız ENAG’ın yaptığı çalışmalara göre yüzde 129. Sadece enflasyona yönelik ücret artışını sorunlu bulmakla birlikte onu kabul ettiğimiz durumda bile sadece TÜİK’in yaptığı manipülasyonlar yüzünden ortada son alınan yüzde 49’luk zam duruyor ama bir tarafta yıllık yüzde 129’luk enflasyon duruyor.

Dün çok enteresan bir şey oldu. Diyanet İşleri Başkanlığı, fitreyi geçen sene 70 TL olarak hesaplamıştı dün 130 lira olarak ilan etti. Bir yanda TÜİK orada duruyor diğer yandan da Diyanet bu ülkede bir kişi oruç tutamıyorsa kendisi yerine oruç tutan bir kişinin fitresini vermek onun bir günlük gıda ihtiyacını karşılamak için gerekli parayı 130 lira olarak hesaplıyor. Bir yanda Erdoğan’ı dinleyip 3 çocuk sahibi olan 5 kişilik bir ailenin 130 liradan bir aylık ihtiyacının 19 bin 500 lira ihtiyacı var.  19 bin 500 lirayla 5 kişilik bir ailenin sadece karnı doyabilir diyor Diyanet. Diğer yanda 17 bin 2 lira vererek sen aileni geçindirebilirsin diyerek asgari ücreti veren iktidar, en düşük emekli maaşını da 10 bin lira yapıp bu parayla emekliler geçinebilir diye bu ücreti dayatan bir iktidar var.

"DİSK'İN VERGİ TALEBİNİ SAHİPLENİYORUZ"

Eşitsiz ve adaletsiz bir vergi sistemi uygulanıyor.  Enflasyona göre maaş hesabı yapmak yoksulluğu körükleme yönteminden başka bir şey değildir. Servet vergilendirilmemekte, dolaylı vergiler üzerinden zenginle fakiri ayırt etmeyen eşitsiz bir vergi uygulanmaktadır. DİSK'in vergi talebini sahipleniyoruz, Meclis'e sunduk. 

AKP döneminde 32 bin 633 emekçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Asrın Felaketini yaşadık ya öyle filmler çektiler o süreçte DİSK’in sahada verdiği emeği, ortaya koyduğu inanılmaz dayanışmayı geçen gün temeli atılan ve ileride Türkiye’nin gururu olacak katkıları bir kez de burada takdir etmek isterim ama o büyük deprem, hepimizin yüreğini yakan deprem 52 bin canımızı aldı, AKP iktidarında 32 bin kişi iş cinayetlerinde öldü hiç ümit etmem eninde sonunda son vereceğiz ama 6 yıl daha iktidarda kalsalar hesaba göre ve böyle iş cinayetleri yaşanırsa depremde kaybettiğimiz kadar işçiyi iş cinayetlerinde kaybetmiş olacağız. Bu katlanılacak durum değildir.

"İŞÇİ HAKLARINDA SON SIRADAYIZ"

Son olarak Yunus Emre Göçer kurye kardeşimiz Somali Cumhurbaşkanının oğlu tarafından hepimizin gözü önünde katledildi. Önce dışarı kaçmasına izin verdiler sonra getirdiler yargıladılar ve yıllar süren yargılamalarla örneğin Soma’da adalet için 7 yıl mücadele edip adaleti katledenler, bir duruşmada Somali Cumhurbaşkanının oğlunu yargıladılar ve sadece 27 bin 300 TL ile cezalandırıp memleketine geri yolladılar.

Son 10 günde 10 işçi öldü. 147 ülke arasında işçi haklarında son sıradayız. And olsun ki Soma’nın da and olsun ki bütün iş cinayetlerinin de and olsun Yunus Emre Göçer’in şahsında bütün emekçilerin hesabını da günü gelince hep beraber soracağız.

Birileri Taksim’i 1 Mayıs’a açmakla övünüyorlardı oysa ki DİSK başta işçi sınıfının mücadelesinin sonucuydu. Bugün Taksim ellerinde yine rehindir esirdir. Biz Taksim’in esaretini 1 Mayıs’ta hep beraber bunların elinden almak için siyasi muhalefet, toplumsal muhalefet ve sendikalarla beraber omuz omuza 1 Mayıs’ta Taksim’i bunlardan kurtaracağız."