Bu hafta vizyona giren ‘Lanetli Çocuk’ta (The Boy) olduğu gibi korku sineması pek çok kez korkuyu yaratmak için dehşet saçan çocuklara yöneldi. Beyazperdenin çocuk ile masumiyet arasında kurduğu bağı altüst eden ve 2000’lerde yükselişe geçen bu alt-türün klasiklerini hatırlayalım.

Kötü Tohum

The Bad Seed (1956)

Dönemi için sinemanın çocuklara dair temsil politikalarını yerle bir eden bir film ‘Kötü Tohum’. Korku sinemasının kanonik örneklerinden birine dönüşen ‘Kehanet’ten (The Omen) işin dramatik yönüne daha çok eğilen ‘İyi Evlat’a (The Good Son) kadar uzanan geniş bir yelpazedeki pek çok filmi etkiledi. Sinemada çocukların şiddetin hedefi değil, şiddetin uygulayıcısı olduğu filmlerin ilk örneği olarak gösterilen 1956 tarihli bu psikolojik gerilimin sayısız yeniden çevrimi mevcut. Bunların arasında Nevzat Pesen tarafından yönetilen, 1963 tarihli bir Türkçe yeniden çevrim de bulunuyor.

Lanetliler Kasabası Village of the Damned (1960)

İngiliz yapımı ‘Lanetliler Kasabası’ korku sineması kadar bilimkurgu sinemasının da öncü örneklerinden biri. Kötülüğü şeytani tek bir çocuğa değil de kalabalık gruplara verme fikriyle sayısız filmi etkiledi. ‘Who Can Kill a Child?’, ‘Children of the Corn’ gibi filmleri etkilemesinin yanı sıra zombi-çocuk konseptli pek çok filme de ilham verdi. Bir devam filminin yanı sıra, John Carpenter imzalı bir yeniden çevrimi de mevcut.

The Other (1972)

Robert Mulligan’ın yönettiği 1972 tarihli film, nostaljik atmosferi ve tür için alışılmışın dışında olarak nitelenebilecek görüntü yönetmenliğiyle pek çok yönetmeni etkilemiş bir yapım. Başroldeki ikiz çocuklardan mekân kullanımına kadar her şeyiyle ‘Ölümcül Oyun (Goodnight Mommy) filminin ana ilham kaynağı diyebiliriz.

Kehanet

The Omen (1976)

1976 tarihli klasiğin popüler kültüre ve de kâbuslarımıza armağan ettiği Damien’ı kim unutabildi ki? Richard Donner’ın eski usul korku filmlerinin izinden giden yönetmenliği sayesinde bir kilometre taşına dönüşen film, ‘Joshua’, ‘Evdeki Düşman / Orphan’ gibi pek çok filme ilham verdi. Devam filmlerine ve yeniden çevrimlerine aldanmayın, orijinali hâlâ en iyisi.

Hayvan Mezarlığı

Pet Sematary (1989)

Eleştirmenlerin olmasa da izleyicilerin favorisi sayılabilecek ‘Hayvan Mezarlığı’, Stephen King’in isminin de katkısıyla bu alt-türün en popüler örneklerinden birine dönüştü. Kötü bir devam filmine de sahip olan yapım, aksayan yönlerine rağmen konseptiyle farklı türlerdeki filmleri etkiledi. ‘Dirty Little Things’, ‘Limbo’ gibi son yıllardaki pek çok filmin üzerinde etkisini görmek mümkün.

Onlar Ils (2006)

Karakter ve hikâye kurulumuyla ilgilenmeyerek pek çok korku filminin ilk 30 dakika şablonunu altüst eden ‘Onlar’, türünün modern ve sıkı örneklerinden birisi. Çocukları son derece gerçekçi bir şekilde dehşetin kaynağı olarak kullanan film ‘Kan Gölü’ (Eden Lake), ‘Histeri’ (The Children), ‘The Cottage’ gibi gitgide sertleşen ve grafik olarak da vahşileşen örneklerin habercisiydi.