Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin ardından deprem bölgelerinde incelemelerini sürdüren Prof. Dr. Sözbilir, Antakya’daki riske dikkat çekti. Sözbilir, şehrin yeniden yapılandırılmasından önce dikkat edilmesi gereken hususlara değindi. Sözbilir ayrıca 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin 11 şiddetine kadar çıktığını söyledi.

Prof. Dr. Sözbilir'den Antakya çağrısı: "En riskli bölgede" dedi, inşaat uyarısı yaptı
Depremler nedeniyle Antakya ilçesinde çok sayıda bina yıkıldı veya hasar gördü / AA

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Kahramanmaraş merkezli depremlerin yerleşim bölgelerinin altından geçen fayların kırılmasıyla oluşması nedeniyle şiddetinin çok yüksek gerçekleştiğini belirtti. Depremden etkilenen illerin yeniden inşa sürecine dikkat çeken Sözbilir, Doğu Anadolu Fayı ile Ölü Deniz Fayı'nın kesiştiği coğrafyada Antakya'nın yer aldığına değinerek şehrin deprem tehlikesi açısından en riskli bölgede bulunduğunu söyledi.

Sözbilir, şöyle devam etti: "Bu nedenle şehrin yeniden yapılandırılmasından önce, yer seçimi ve bina deprem yönetmeliğiyle ilgili mevcut yasa, yönetmelik ve yönergeler yeniden gözden geçirilmelidir. Bunu yaparken, üniversitelerin en üst bilimsel düzeyde sisteme katkı koyması hayati derecede önemlidir. Bunun yanında ehliyetsiz ve yetkin olmayan tüm mühendis, mimar, müteahhit ve şehir bölge planlamacıların bu sürecin dışında tutulması gerekmektedir."

Fotoğraf: AAFotoğraf: AA

Türkiye, Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerle sarsıldı. Depremler, yıkımlara, binlerce ölüm ve yaralanmalara yol açtı.

Merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından bölgedeki incelemelerini sürdüren Prof. Dr. Sözbilir, yaptığı açıklamada, depremin büyüklüğüyle yaşanan yıkım arasındaki ilişki değerlendirilirken hatalı karşılaştırmalar yapıldığını ifade etti.

 Prof. Dr. Hasan Sözbilir / AA Prof. Dr. Hasan Sözbilir / AA

"İLK DEPREM, 11 ŞİDDETİNE KADAR ÇIKTI"

Sözbilir, depremin şiddetinin "yeryüzünde hissedildiği bir noktadaki etkisinin ölçüsü" olarak tanımlandığını ifade ederek, depremin yapılar, doğa ve insanlar üzerindeki etkilerini gösteren şiddet ölçüsünün, büyüklüğün yanı sıra derinlik, uzaklık ve yapıların depreme karşı gösterdiği dayanıklılığa göre de değiştiğini aktardı.

Pazarcık merkez üslü 7,7 büyüklüğündeki ilk depremin 11 şiddetinde olduğunu söyleyen Sözbilir, "Dünyadaki deprem şiddeti skalası 12'ye kadar. Son yaşadığımız deprem 11 şiddetine kadar çıkmış oldu. 1 derece kaldı sadece. Dünyada daha büyüğünü ben duymadım. En büyüğü 11 şiddetinde. 12'de yeryüzü şekil değiştiriyor, yer çekimi devre dışı kalıyor" dedi.

Fotoğraf: AAFotoğraf: AA

"YETKİN OLMAYAN HERKES SÜRECİN DIŞINDA TUTULMALI"

Prof. Dr. Hasan Sözbilir, depremin etki ettiği şiddete dikkat çekerek, "9 saat arayla gelişen depremler nedeniyle dünyada eşi benzeri olmayan bir yıkım gerçekleşmiş oldu. En ağır yıkımın yaşandığı Antakya, son 2000 yılda 4'üncü büyük depremini yaşamış oldu. Milattan sonra 115 yılında oluşan ilk depremde 260 bin kişi can vermişti. Milattan sonra 526'da yaşanan 2'nci büyük depremde yine 250 bin kişinin can verdiğine dair kayıtlar bulunmaktaydı. 1822 yılındaki depremde ise 20 bin kişi can vermişti" ifadelerini kullandı.

Doğu Anadolu Fayı ile Ölü Deniz Fayı'nın kesiştiği coğrafyada Antakya'nın yer aldığına değinen Prof. Dr. Sözbilir, "Türkiye'de deprem tehlikesi açısından en riskli bölgede bulunmakta. Bu nedenle şehrin yeniden yapılandırılmasından önce, yer seçimi ve bina deprem yönetmeliğiyle ilgili mevcut yasa, yönetmelik ve yönergeler yeniden gözden geçirilmelidir. Bunu yaparken, üniversitelerin en üst bilimsel düzeyde sisteme katkı koyması hayati derecede önemlidir. Bunun yanında ehliyetsiz ve yetkin olmayan tüm mühendis, mimar, müteahhit ve şehir bölge planlamacıların bu sürecin dışında tutulması gerekmektedir" diye konuştu.

(AA-DHA)