Çok basit bir gerçek var ve pek çok insan bunu ıskalıyor. Ota çöpe hallenmek ve harekete geçmek otun çöpün değil hallenenin suçudur

İnsanlığın ciddi güncellemelere ihtiyacı olduğu kesin. Dünyada herkese yetecek kadar ilişki, ağaç, ekmek, fikir, kitap, müzik eseri filan olmasına rağmen pek çok insanı yerçekimi ayakta tutuyor. Bu işte bir yanlışlık var.

Karıncalar üzerinde bir deney yapmışlar. Deneyde milyonluk sürüde sadece iki işçi karıncaya radyasyon veriyorlar, kısa zaman sonra milyonluk sürünün tamamında radyasyona rastlanıyor. Çünkü karınca sürüsü ‘yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen’ dev bir organizma esasında. Karıncalar gibi etkileniyor bütün dünya insanları birbirlerinin halinden. O yüzden kurtuluş yok tek başına zaten. O yüzden sınırlar olduğu sürece gün yüzü yok bize.

•••

Bu köşede hep andığımız gibi, hayatta insanlar temel olarak ikiye ayrılırlar: Durumlarına, kendilerine sunulan hayata rıza gösterenler, hatta onu korumaya çalışanlar. Ve kendilerine sunulan hayata rıza göstermeyenler, başka bir hayat peşinde olanlar.

Ben pek çoğunuz gibi ikinciden yanayım. İnsanın doğal hali ise sanırım birinciye daha yakın. Yani tahakküme, alan genişletmeye, daha çok edinmeye, kıskançlığa, cinsel suçlara, ne bileyim yerlere tükürmeye filan. O yüzden biyoloji kurtuluşumuzun önündeki ciddi engellerden birisi.

•••

Rakı da erkek içkisi olarak bilinir. Rakı içmek sıklıkla erkeklik gösterisidir. “Bir büyük içti bir şey olmadı”. Ne demek bu? Doğru sorular “Yazık yahu, niye o kadar içmiş?” yahut “Niye karaciğerine bu kadar kötü davranmış?” olması gerekiyorken “Vay be, erkek adammış” denir.

Çilingir olayının en acayip insanları bütün işi eşlerine yaptırıp ‘iki duble tadını çıkaran’ erkekler ve ‘aman evinde içsin’ diye bu zulüme rıza gösteren kadınlar değil midir?

Pikniğe gidilir, kadın örtüleri örter, yiyecekleri hazırlar, sofrayı hazırlar, sofrayı kaldırır, tabakları doldurur, bulaşıkları yıkar, erkek iki tane mangal yeller bütün işi yapmış edasıyla bir de mangalın sıcağından oluşmuş terini silip artık “hakkettiği” rakının servis edilmesini bekler. Yok artık.

•••

Rakı şişeleri değişip de gitar kıvamını aldığında bir konuşmaya iştirak etmiştim. Karşımdaki tutucu ve erkek rakıcı yeni tasarımı beğenmemişti. “Ne kadar dişi bir tasarım, bence bir yandan gitara da benziyor” dediğimde gözleri parlamıştı. Elleriyle şişenin kıvrımlarını şehvetle taklit ederken tasarım konusundaki fikri de değişmişti.

Şimdi bu ergenlikte takılmış kalmış kardeşimizin içindeki ateşin harekete geçmesi için kadınları tecrit etmenin yahut burkalara sokmanın nasıl bir faydası olabilir? Belli ki hayatında hiç flört etmemiş. Hiç kadın arkadaşı olmamış. Annesi karısına teslim etmiş, yaşayıp gidiyor. Ama günlük hayatının gereği temizlik, yemek gibi bütün işleri hayatındaki kadınların görüyor olmasına rağmen bir kadınla oturup uzun sohbetlere girmemiş birisi. Uzun sohbetlere nasıl girsin? Zaten uzun sohbetlerdeki tek konusu muhtemelen kadınların orası burası şurasından bahsetmek iken bir kadınla nasıl bir sohbete girebilir ki? İnsanlığın yarısının kadınlardan teşekkül ettiğinin dahi farkında değil.

•••

Ne bileyim, IŞİD’le mücadeleyi Suudi Arabistan yapıyor. Oysa Suudi Arabistan devleti, IŞİD’in bir devlette vücut bulmuş hali. Baksanıza 5 yaşındaki kendi çocuğuna tecavüz edip öldüren vaize para cezası verirken bütünüyle barışçıl bir din adamını sadece muhalif diye öldürdü. Suudi devlet her ikisini de aynı hafta yaptı. Yazarken bile midem ağzıma geliyor. 5 yaşında, kendi çocuğu.

Haber tiksinti verici detaylarla dolu: Hamdi’nin kızının bakire olmadığından şüphelendiği ve çocuğu zorla muayene ettirdiği de ortaya çıktı. Minik kız, Aralık 2011’de kafatası, kaburga kemikleri ve bir kolu kırılmış, vücudunun çeşitli yerleri yara ve yanıklarla kaplı halde hastaneye getirilmişti. Hastane görevlisi kızın bel kemiğinin kırıldığını ve “her şekilde” tecavüze uğradığını söylemişti.”

•••

Suudi TV’lerinin meşhur bir vaizi bunu yapan. Daha tiksinti verici olan ne peki? Buna, yani bu tiksinti verici taciz ve cinayete önlem olarak akıllara gelenler: “El Macid televizyonuna açıklamalarda bulunan Şeyh Abdullah Davud, peçeli çarşaf olarak da bilinen burkanın kız bebekleri koruyacağını söyledi. Şeyh kimliğini açıklamadığı hastane ve güvenlik kaynaklarına dayanarak ülkede bebeklerin cinsel tacize hedef olduğunu söyledi.”

Sakilliğe bakar mısınız? Adamın caniliği yüzünden el kadar bebeklere burka giydirmekten bahsediyorlar. Çünkü hepsi aç büyümüş. Hepsi rakı şişesinden hallenen erkekler.

Çok basit bir gerçek var ve pek çok insan bunu ıskalıyor. Ota çöpe hallenmek ve harekete geçmek otun çöpün değil hallenenin suçudur.

E, birisi ottan çöpten halleniyor diye otu çöpü göz önünden yok etmek de bir çözüm olabilir tabii. Bu bakışa göre yangınları önlemek için binaları ormanları, hırsızlığı önlemek için parayı görüşe kapatmak gerekir.

•••

raki-sisesine-hallenen-erkekler-103132-1.Ama bunun düşüncesi bile yetiyor kardeşim. Bunun ‘içindekiyle’ alakası var. Bu adam heteroseksüel yahut eşcinsel olduğu için değil hercinsel olduğu için böyle. Hedefinde sadece kadınlar yok ki, kendisinden güçsüz herşey var. Hayvanlardan, diğer erkeklerden damacanalara herşey.

Oysa kadınlar olmazsa kadın cinayetleri ve tecavüzleri olmaz. LGBTİ’ler olmazsa LGBTİ cinayetleri ve tecavüzleri... Aynı şekilde çocuklar olmazsa çocuk cinayetleri ve tecavüzleri olmaz. Daha güçsüz erkekler olmazsa erkek tecavüzleri de olmaz. Eşşekler, su damacanaları filan diye ilerletebiliriz konuyu. Hatırlayın köpek yavrusu ölüleri bulunmuştu Ankara’da bir çöplükte, tecavüze uğramış. Bunu yapan adama hangi burka engel olabilir allasen?

Erkek suçlarını engellemenin yolu tekstilden geçmiyor. Çok açık. Taciz, tecavüz bir insanlık suçu ve dinle filan da ilgisi yok. Rakı şişesine halleneni, sarkıntılık edeni, laf atanı ayıplayan, kusan bünyelerin artması güzel bir başlangıç olacaktır.