İstanbul Çekmeköy Merkez Mahallesi’nde yaşayan 200’e yakın yurttaş, evlerinden olma riskiyle karşı karşıya. Rantın büyük olduğunu söyleyen yurttaşlar, “Her şeyi yapabilirler, korkuyoruz” diyerek endişelerini ifade etti.

Rantı büyük olan arsaya çökecekler
Yurttaşlar davaya konu araziyi yıllar önce satın aldıklarını, ardından da evlerini inşa ettiklerini söylüyor. (Fotoğraf: BirGün)

Uğur ŞAHİN

İstanbul Çekmeköy’de daha önce “sahte veraset ilanlarıyla ele geçirildiği” iddiasıyla gündeme gelen araziye ilişkin dava istinafta. Evlerinden olma tehdidiyle karşı karşıya kalan Çekmeköylüler ise endişeli.

Çekmeköy’de şu an rantı büyük olan arazi, “zilyet hakkı (bir mal üzerindeki fiili hakimiyet)" ve kök tapularla yıllar önce yurttaşlara satıldı. 130 bölge sakinin arsayı satın almasının sonrasında “Çekmeköy Merkez Mahallesi” kuruldu. Ancak aradan geçen sürenin sonrasında arazinin mülkiyetine dair kimi sorunlar yaşanmaya başlandı. Sabah gazetesi, 2018’de yayımladığı bir haberle, “Bu arazinin haksız kazanç peşindeki bir grup tarafından sahte veraset ilanları, yalan beyanlarda bulunan bilirkişi ve şahitlerle dava açılarak ele geçirildiğini” yazdı. 

130 dönümlük alana dair ilk dava 2003 yılında açıldı, 2010 yılında sonuçlandı. Davayı açanlar haklı bulundu ve 25 dönümlük yeri aldılar. 2013’te alana dair bir dava daha açıldı. Osmanlı döneminden kalma tapu kayıtları olduğunu ve arazinin dedelerine ait olduğunu iddia eden 12 kişi, arsadan hak talep etti. İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılama sonucunda karar, 23 Haziran 2022’de verildi. Mahkeme, davacıları haklı buldu ve Hazine’ye ait “orman alanı”nı da içeren bölüm, davacılara verildi. Ancak bu karara itiraz edildi ve dosya İstanbul Anadolu Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’ne taşındı. 12 kişilik davacıların avukatları arasında Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum da bulunuyor. Yine kimi davacıların avukatları arasında Uçum ile aynı soyismi taşıyan iki kişi de yer alıyor. Eğer İstinaf, kararı onarsa 200’e yakın yurttaş, evlerinden olma riskiyle karşı karşıya kalacak. Mahalle sakinlerinden olan Emine Karaçöl Özdemir, sürece dair BirGün’e yaptığı açıklamada, adaletsizliğe karşı mücadele ettiklerini söylüyor.

SÜREÇ 2003’TE BAŞLADI

Özdemir, yaşananları şöyle özetliyor: “130 dönümlük parsele dair ilk dava 2003’te açılıyor. Dava 2010’da sonuçlanıyor, kazanıyorlar ve 25 dönüm yeri alıyorlar. Geri kalan 101 dönümlük yer de Maliye Hazinesi’ne kalıyor. Bu yer, bizim oturduğumuz alan… Bu alana ilişkin de 2013’te tekrar dava açıldı. Bu kez söyledikleri ve arşivden çıkardıklarını belirttikleri tapu ile 40 dönümlük alanı istiyorlar. ‘Burası bize kaldı’ diyorlar. Mahkeme, 2017’de onların lehine sonuçlandı fakat istinaf bozdu ve davanın tekrar görülmesine karar verildi. İkinci kez de davayı kazandılar ve şu an dosyamız istinafta, sonuç bekliyoruz. Attilla Altan, Yalçın Küliğ’in de olduğu 12 davacı var.”

EVİMİZDEN OLABİLİRİZ

İstinaftan bozma kararı beklediklerini ifade eden Özdemir’e göre, davacıları bölgeden tanıyan kimse yok. Yıllar önce ailelerinin bölgeden arazileri satın aldığını aktaran Özdemir, şunları dile getiriyor: “Çekmeköy bundan önce bildiğiniz bir köy… Kimse onları tanımıyor. Dosyada tanıklık yapanları da buranın yerlileri tanımıyor. Şimdi evimizden olma riskiyle karşı karşıyayız. Çünkü tapu doğru sayılırken sizi evden atabilirler. İşgal bedeli bile alabilirler. Her şeyi yapabilirler.”

“Verasetin sahte olduğu söyleniyor ama bu veraset incelenmiyor. Bununla karar veriliyor” diyen Özdemir, şöyle devam ediyor: “Karşı tarafın avukatları arasında Mehmet Uçum var. Biz bu dosyada onlar var olduğu sürece daha çok korkuyoruz. 200’ün üzerinde insan evini kaybetme riskiyle karşı karşıya.”

Mahalle sakinlerinden Caner Saltan, “1987’den beri vergilerimizi ödüyoruz” diyor. Saltan, şunları kaydediyor: “Biz doğma büyüme Çekmeköylü olan, buranın yerli muhtarlarını dosyada tanık göstermek istedik. Fakat bu kabul edilmedi. Karşı tarafın ise orada hiç oturmamış, hiç tanınmayan birisinin şahitliğini kabul ettiler.”