Robinho fark yaratıyor

Bu hafta takımını galibiyete taşıyacak performans sergileyemeyen Yasin Öztekin, bu sefer de haftanın en şık gol vuruşunu yaptı. Haftanın oyuncusu Sivasspor’un yıldızı Robinho olurken haftanın takımı da Mustafa Denizli yönetiminde ilk maçını kazanan Kasımpaşa oldu. Takımının maç yaptığı saatlerde annesini sonsuzluğa uğurlayan Ünal Karaman’ı da pozitif ayrımcılık yaparak haftanın teknik direktörü ilan edebiliriz.

Haftanın açılış karşılaşması izleyenlere keyif verdi. Kasımpaşa başında ilk maçına çıkan Mustafa Denizli, Göztepe’yi mağlup ederek Süper Lig’e üç puanla başladı. Ne tesadüftür ki tecrübeli teknik adam en son Eskişehirspor’u çalıştırmış ve play-off finalini Göztepe’ye karşı oynamış; penaltı atışları sonunda kaybetmişti. Göztepe’nin beklerinin ikisinin de sakatlanıp oyundan çıkmak zorunda kalması mağlubiyete de zemin hazırladı. Zira ilk yarıda iki zorunlu değişiklik yapan Bayram Bektaş, ikinci devrede ihtiyaç duyduğu hamleleri yapamadı.

3 haftadır puan alamayan Kayserispor, milli maç arasına sahasında ağırladığı Rizespor ile 2-2 berabere kalarak girdi. Maça istekli ve etkili başlayan ev sahibi takımın 12. dakikada 10 kişi kaldıktan sonra ritmi bozuldu. Kalesinde golü de gördükten sonra işler iyice kötüye giderken Rizespor’un da 10 kişi kalması Ertuğrul Sağlam’ın devre arası konuşmasının mahiyetini değiştirdi. İkinci yarıda iki gol bularak öne geçen Kayseri’nin üç puan hayallerini Ali Çamdalı yıktı. Tecrübeli oyuncu uzak mesafeden attığı şık golle takımının haftayı puansız kapatmasına engel oldu.

Mehmet Özdilek yönetiminde ilk maçına çıkan BB Erzurumspor, Alanyaspor’u tek golle mağlup ederek milli maç arasına ilk galibiyetini alarak girdi. Alanyaspor’un serisi ise Erzurum’da sona erdi. Üçüncü bölgede üretken olamayan Akdeniz temsilcisi milli araya puansız girmeyi hak etti.

Bursaspor evinde konuk ettiği Ankaragücü’nü 1-0 mağlup ederek bu sezon ilk galibiyetini alırken, sol bek yerine sol açıkta forma giyen Umut Meraş da kariyerinin ilk Süper Lig golünü kaydetti. Bursaspor’un VAR kararıyla bu maçta 2; bu sezon 5 golü iptal oldu. Sezona iyi başlayan Ankaragücü’nün büyüsü bozuluyor. İki haftadır kaybeden Başkent temsilcisinde kötü sonuçların gelmesiyle maddi sıkıntılar da su yüzüne çıkmaya başladı.

Galatasaray Porto deplasmanının hemen üstüne çıktığı Antalya deplasmanında Donk’un son dakikalarda attığı kafa golüyle 1-0 galip gelerek liderliğini sürdürdü. Fatih Terim’in oyunun son bölümlerinde önce Maicon’u forvet olarak sahaya sürüp ardından da Donk ile forvet bölgesini ikilemesi ve Hollandalı’nın üç puanı getiren golü atması memleket futbolunun ilerlemesini bir süre daha durduracak. Zira spor medyamız bu durumu Fatih Terim’in dehası olarak okumayı tercih etti. Süper Lig’in son şampiyonunun sistematik bir şekilde kötü yönetildiği için forvetsiz kalması ve takımın stoperlerinin forvet oynatılmak zorunda kalınmasından bir başarı hikâyesi kovalamaktansa koskoca Galatasaray’ı bu hale düşüren sebepleri tespit edip onları ortadan kaldırmamız gerekiyor.

Haftanın en gollü ve en atraksiyonlu karşılaşmasında Malatyaspor ile Sivasspor 4-4 berabere kaldı. Yeni Malatyaspor’un Mina’nın golüyle öne geçmesinin ardından Sivasspor üç gol bularak ilk devreyi 3-1 önde kapadı. 52’de sahanın iyilerinden Douglas’ın ikinci sarı kartı görerek oyundan atılması ibreyi bir anda Malatyaspor’un lehine döndürdü. Ev sahibinin farkı bire indirmesinin ardından oyun disiplininden kopan Sivasspor’da Robinho hücumda tüm sorumluğu almaya başladı. Önce penaltıyla sonuçlanan kritik bir pas attı, ancak topun başına geçen Muhammet kaleciye takıldı. Ardından Hakan Arslan’a kariyerinin en kolay gollerinden birini attırarak takımının farkı yeniden ikiye çıkarmasını sağladı. Sivasspor bu golün ardından bir süre gol yememeyi başarsa belki haftayı üç puanla da kapatabilirdi. Ancak önce Adem Büyük hemen ardından da Eren Tozlu’nun golleri puanların paylaşılmasına sebep oldu.

Fenerbahçe sezonun en iyi oyunlarından birini oynamasına rağmen hala yeterince iyi değil. Mert Günok ekstra kalecilik göstermese haftayı üç puanla, VAR arızalanmasa da puansız kapatabilirdi. Fenerbahçe 4-4-2 dizilişiyle maça başladı. İlk yarım saat de etkili ve baskılı oynadı ancak gol atmaya muvaffak olamadı. İkinci yarıya 3-5-2 dizilişine geçen Fenerbahçe, her oyuncu değiştirdiğinde dizilişte de değişiklikler yaptı. Cocu’nun kazanmak için her şeyi denediğini söylemek yanlış olmaz. Emre Belözoğlu’nun yokluğunda Başakşehir sıradan bir takıma dönüşüyor. 38 yaşında bir oyuncuya bağımlı olmak tedavi gerektiren bir hastalık.

Geçen hafta iç sahada 4-4-2 dizilişiyle sürpriz yapan ve etkili bir sonuç alan Trabzonspor’un dış sahada tek forvete döneceğini düşünenler yanıldı. Akhisar deplasmanında da geçen haftaki dizilişle sahaya çıkan Karadeniz temsilcisi net bir galibiyet alarak zirve yarışında Trabzon’u hesaba katmayanlara gerekli mesajı yolladı. Ligimizin en çok hava topu kazanan oyuncusu olan Mustafa Yumlu’nun sakatlanması Akhisar’ın savunma kurgusunu bozunca mağlubiyet de kaçınılmaz oldu. Akhisar gazı kaçmış kola tadı veriyor. Oysa ki mevcut oyuncu grubu sadece birkaç ay önce kulüp tarihine geçecek başarılara imza attı.

Beşiktaş Süper Lig’in en zor deplasmanlarından biri olan Konya’dan bir puan almayı başardı mı demek daha doğru olur, iki puan bıraktı mı; emin olamıyorum. Vida’nın hem penaltıya sebep olup hem de kırmızı kart görmesiyle 30. dakikada geriye düşüp maçın geri kalanını bir kişi eksik oynayan Beşiktaş ilk yarıda varlık gösteremedi. 52’de penaltı noktasına ikinci kez gelen Yatabare’nin bu sefer çerçeveyi tutturamamasıyla morallenen ve Şenol Güneş’in yerinde hamleleriyle maçı lehine çeviren Beşiktaş, Konyaspor’un 90’da kornerden attığı gole engel olamadı. Her sene 9 ve 10 numara pozisyonundaki oyuncularını değiştiren ve yeni gelen oyuncuların özellikleri çerçevesinde her defasında oyun planını güncellemeyi başaran Beşiktaş, bu sezon 14 resmi maç oynamasına rağmen alışılan oyun kalitesine hâlâ ulaşamadı. Sanırım Beşiktaş’ın kadro karar vericileri oyun kurucu ve forvet pozisyonlarına o kadar odaklandılar ki asıl güncellenmesi gerekenin ilerleyen yaşlarından ötürü kadronun geri kalanı olduğunu fark edemediler. Futbolculuk kariyeri boyunca başka takımda forma giymeyen ve Beşiktaş’ın efsanelerinden biri olan Rıza Çalımbay, teknik direktörlük kariyerinde ise Beşiktaş’ın başına hep bela oldu. Çalımbay, bu sefer de Konyaspor’un başında siyah beyazlılara çelme takmayı başardı.