Hükümet yanlısı Sabah gazetesi 19 Mayıs’la ilgili yaptığı haberinde, Atatürk’ün yanına, Kurtuluş Savaşı’nı ‘fitne ve fesat’ olarak gören ve Atatürk ile mücadele arkadaşları hakkında idam kararı çıkaran Padişah Vahdettin ile Damat Ferit’i koydu

Sabah ‘19 Mayıs’ haberinde Vahdettin ve Damat Ferit’e pay çıkarttı!

MEDYA SERVİSİ

Sabah gazetesi, Atatürk’ün Samsun’a çıkarak Kurtuluş Savaşı’nı başlattığı 19 Mayıs 1919’un 101’inci yıldönümü için hazırladığı ‘Adım adım zafere’ başlıklı haberinde, Atatürk hakkında rütbelerinin sökülmesi ve idam kararı veren Osmanlı Padişahı Vahdettin ile Damat Ferit’in görsellerini kullandı. Gazete, 2013 yılında internet sitesinde yayımladığı bir haberde bile Damat Ferit’ten “işbirlikçi” olarak bahsetmişti.

Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru’yla Samsun’a çıkarak Kurtuluş Savaşı’nı başlatmasının 101’inci yıldönümü kutlanırken, hükümetin kontrolündeki Sabah gazetesi konuyla ilgili hayli tartışmalı bir habere imza attı.

Sabah gazetesi, haberin görselinde, Atatürk ve mücadele arkadaşlarının yanına Osmanlı Padişahı Vahdettin ile Damat Ferit’i de koydu. Haberde şu ifadelere yer verildi:

“İzmir'in işgal edildiği 15 Mayıs günü ise Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanlığında Cevat (Çobanlı) ve Fevzi (Çakmak) paşalara, sonra da Babıali'de bazı hükümet üyelerine veda etti. Aynı gün Yıldız Sarayı'nda Padişah Vahdettin tarafından kabul edilen Mustafa Kemal, daha sonra Bandırma Vapuru'nun kaptanı İsmail Hakkı (Durusu) Bey'i Şişli'deki evine çağırarak yolculukla ilgili bilgi aldı” ifadelerine yer verildi.

RÜTBELERİNİ ALMAK İSTEDİLER

Sabah’ın haberinde Kurtuluş Savaşı’yla ilişkilendirilen Padişah Vahdettin ve Damat Ferit’in, bu mücadele sırasında Atatürk’e destek vermedikleri biliniyor.

Hatta Mayıs 1920’de Damat Ferit imzalı ‘padişah buyruğu’ doğrultusunda, Mustafa Kemal ve destekçilerinin idamı istenmişti. Kararda, Mustafa Kemal dahil, söz konusu isimlerin ‘sahip oldukları askeri ve mülki rütbe nişanlarına el koyulacağı’ ve ‘her türlü resmi unvanlarının kaldırılacağı’ kaydedilmişti.

sabah-19-mayis-haberinde-vahdettin-ve-damat-ferit-e-pay-cikardi-733038-1.
Sabah gazetesinin bugünkü sayfası.

Söz konusu buyrukta, Atatürk ve mücadele arkadaşlarının ‘Kuvayı Milliye adı altında fitne ve fesat çıkardıkları’ ve ‘iç güvenliği bozdukları’ savunulmuş, Atatürk’ten de ‘paşa’ değil, ‘Selanikli Mustafa Kemal Efendi’ diye söz edilmişti.

Bununla birlikte, Padişah Vahdettin, İstanbul’un İngilizler tarafından işgal edildiği günlerde, İngiliz gazetelerine İngilizlere olan hayranlığını dile getiren açıklamalar da yapmıştı.

SABAH’IN 7 YIL ÖNCEKİ HABERİ

Bugünkü haberinde Mustafa Kemal ve arkadaşlarının yanına Damat Ferit’i koyan Sabah gazetesi, Şubat 2013’teki bir haberinde ise aynı Damat Ferit’e ‘hain’ iması yapmıştı.

Tarihçi Cezmi Yurtsever’in “Vahdettin’in Atatürk hakkında verdiği idam fermanının sahte olduğu” yönündeki iddiasını haberleştiren gazete, Damat Ferit’i “İngiliz yanlısı” olarak nitelendirmiş ve “Yurtsever, Vahdettin'in milli mücadele hareketinin amacına varması için İngiliz yanlısı Damat Ferit'i görevden alarak, milli mücadeleye dolaylı destek verdiğini belirtti” ifadelerini kullanmıştı.

sabah-19-mayis-haberinde-vahdettin-ve-damat-ferit-e-pay-cikardi-733039-1.
Sabah gazetesinin Damat Ferit'in İngiliz yanlısı olduğunu kabul ettiği 2013 tarihli haberi.

ATATÜRK, OSMANLI’YA NSIL BAKIYORDU?

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Osmanlı’ya olumlu baktığı” yönünde muhafazakâr çevrelerce kimi iddialar dile getirilse de, gerek genç Cumhuriyet’in Osmanlı hanedanlığına son vermesi gerekse de Atatürk’ün kendi sözleri bu durumun tam tersine işaret ediyor.

Atatürk, 1922 yılında, Meclis’te saltanatın kaldırılmasına ilişkin tartışmalarda Osmanlı’ya dair kendi görüşünü şu şekilde ifade etmişti:

“Hakimiyet ve saltanat hiç kimse tarafından hiç kimseye, ilim icabıdır diye müzakereyle, münakaşa ile verilemez. Osmanoğulları zorla Türk milletinin hakimiyet ve saltanatına vaziülyed olmuşlardı (el koymuşlardı). Şimdi de, Türk milleti bu mütecavizlerin (saldırgan) hadlerini ihtar ederek, hakimiyet ve saltanatını isyan ederek kendi eline bilfiil almış bulunuyor. Bu bir emrivakidir. Burada içtima edenler Meclis ve herkes meseleyi tabii görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usulü dairesinde ifade olunacaktır. Fakat ihtimaldir ki bazı kafalar kesilecektir.”