Salgınla mücadelede açık ara dünyanın en başarısız ülkesi olan ABD, başarısızlığını ve sorumluluğunu gizlemek için Çin’e saldırıyor. Çin’in verileri Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve diğer güvenilir uluslararası sağlık kurumlarına açık. İsteyen gelir inceler, araştırır

Sağlıklı şehir Vuhan

Eyaletin sağlık-salgın yetkililerinin ani bir kararıyla tüm Vuhan on gün içinde nükleik asit testinden geçiverdik ve test sonuçları 2 Haziran’da açıklandı. Daha önce test uygulanan toplu taşıma araçları sürücüleri, okula dönen lise son sınıf öğrencileri ve öğretmenler vb. grupları çıkarınca on milyon civarında insandan bahsediyorum. 2907 numune alma (test uygulama) noktası kurmak, on gün içinde on milyon insana bir kişi bile eksik kalmadan test uygulayabilmek ve bu süre içinde sonuçları açıklayabilmek nasıl bir planlama ve organizasyon becerisidir hayal etmeye çalışın.

ASEMPTOMATİK KİŞİLER

Peki, neden bu testten geçtik, sağlık yetkilileri neden böyle bir karar verdi? Bir ay kadar önce Vuhan’ın bir bölgesinde ortaya çıkan on vaka, bölgenin karantinaya alınması ve bölgede ve çevresinde yaşayan 22 bin kişiye test uygulanması zaten fazlasıyla uyanık durumda olan şehir halkında hafif de olsa tedirginlik yarattı. Buna bir de ortaya çıkarılmamış asemptomatik vakalardan duyulan kuşkuyu ekleyin. Bunların yarattığı tedirginlik-kuşku hali nedeniyle, şehre büyük miktarda para girmesine (küçük esnafa neredeyse sıfır faizle verilen krediler) ve onca çabaya rağmen, kentte hayat beklendiği gibi canlanmıyordu. Bu teste karar veren eyalet sağlık yetkililerinden biri durumu şöyle özetledi: “Asemptomatik kişileri tanımlamak ve tanımlananları izole etmek, olası vakaların getireceği gizli tehlikeleri ortadan kaldırmak, böylece olası bir sıçramayı önlemek ve güveni artırmak için nükleik asit testi uygulanmasına karar verildi. Test sonuçları Vuhan’ın sağlıklı ve güvenli bir şehir olduğunu gösterdi. Bu sonuç ülke insanlarına, şehir halkına ve topluma daha fazla güven verecektir.” Bu açıklama sonrası ilk güven mesajı Pekin’den geldi: 5 Haziran’da, merkezi hükümet “Hubei eyaleti sakinlerine uygulanan Pekin’e giriş yasağının kaldırıldığını” duyurdu.

VAKA SAYISI SIFIR

Test sonuçlarına göre yeni vaka sayısı sıfır. Asemptomatik vakaların sayısı, daha önce ortaya çıkarılanlar dâhil, toplam 300 oldu. Bu arada, asemptomatik vakalarla ilgili geniş kapsamlı araştırmanın sonuçları da açıklandı. Bu kişilerin kendilerinden, çevrelerindeki kişilerden, kullandıkları eşyalardan alınan toplam 3 bin 343 numune üzerinde yapılan testlerin sonucu negatif çıktı. Serum antikor testleri ise tıbbi olarak anlamlı sayılmayacak düzeyde pozitif sonuçlar gösterdi. Sağlık yetkililerine göre, “Bunlar ya ölü virüs artıkları ya da dikkate alınmayacak kadar az virüs kalıntısının oluşturduğu sonuçlar”. Uzmanlar “Araştırma sonuçları ve yukarıdaki verilere dayanarak, asemptomatik kişilerin başkalarına enfeksiyon bulaştırmadığı ve şu anda bu semptomları olan kişilerin virüs bulaştırıcı olmadığı görüldü” diyorlar. Görünen o ki, asemptomatik vakalardan boşuna korkmuşuz.
Test sonuçları açıklandıktan sonra, son on gün içinde, şehirde hayat ilk bakışta görülecek kadar canlandı. Buradaki eş-dosta “Xuesong Caddesi ve Jiqing Caddesinde hayat canlanmadıkça Vuhan’da hayat canlanmış sayılmaz” diyordum. Bu bölgeler gece yaşamının yiyecek-içecek gibi eğlence mekânlarına ev sahipliği yapar ve gün içinde sakin olan hayat akşam saatlerine doğru canlanır. Buraya arada bir uğrayıp deniz ürünleri eşliğinde soğuk bir bira içmeyi çok severim.

saglikli-sehir-vuhan-743879-1.

SOKAKLAR KALABALIK

Dört gün önce arkadaşım “Jiqing’e gidelim” dediğinde o canlılık ve kalabalığı görmeyi beklemiyordum. Daha on gün önce buralar neredeyse bomboştu. Test sonuçlarının açıklanmasının ardından insanlar kendilerini güvende hissedince bu bölgelerde hayat birden canlanmış. Bölgenin eksik olan parçası yabancı öğrenci ve turistler. Yabancı öğrencilerin şu anda çok azı şehirde bulunuyor. Çok yabancı turist çeken bu şehirde şu anda turist hiç yok. Yine de bu canlanma işletmecilerin de müşterilerin de yüzü güldürmüş. Bu iyiye işaret. Zira bu şehrin hiç yakıştıramadığım o asık suratlı ve ürkek haline katlanmak bana zor geliyordu. Daha önce defalarca yazdığım önlemler tabii ki devam ediyor, gevşeme yok. Canlanma o önlemler kapsamında yaşanıyor.

DUİSBURG’A İLK TREN

10 Haziran günü Vuhan’dan Almanya’nın Duisburg kentine bir tren yola çıktı. Bu Çin’den Almanya’ya giden ilk tren olacak. Yani, “Kuşak ve Yol” Almanya’ya doğru yola çıktı. Vuhan “Kuşak ve Yol”un başlangıç istasyonu olmamakla birlikte, trenin buradan yola çıkmasının sembolik bir anlamı var ve bu anlama uygun 510 tonluk bir yük taşıyor. Bunun 305 tonu maske, sargı bezi, izolasyon giysileri, ameliyat giysileri, solunum cihazları, gözlükler ve diğer salgınla mücadele malzemeleri içeriyor. Geri kalan yük optik kablolar, bebek arabası, tekerlekli sandalye, sedye vs’den oluşuyor. Trenin on beş gün içinde Duisburg’a varması bekleniyor.

Şimdi buradaki Çinli dostlarla, şahsımın ”Tesadüfen zengin olmuş (ve tabii ki Nazi) Almanya’ya şahsımdan başkası yardım edemez. Bu Avrupa içinde Avrupa demektir. Hiç kusura bakmayın, buna müsaade edemeyiz” dediğini ve trenin Türkiye’den geçişine izin verilmediğini hayal ederek eğleniyoruz. Çok yakında, Saray rejiminin iki aydır Batı’ya karşı sergilediği şirinlik gösterisinin durumu düzeltmek açısından hiçbir işe yaramadığı (hatta ilişkilerin gittikçe bozulduğu ve dışlanmanın giderek arttığı ve keskinleştiği) iyice ortaya çıktığında şahsımın nasıl bir öfke sergileyeceğini biz bile merakla bekliyoruz

saglikli-sehir-vuhan-743880-1.

KUŞKULU VERİLER

Memleket medyasını pek izlemediğimden, John Hopkins Üniversitesi’nin Çin ve Türkiye’nin COVID-19 verilerini ‘fazlasıyla kuşkulu’ bulduğu için sınıflama dışına çıkardığına dair açıklamasının haber olup olmadığını bilmiyorum. Aslında, Üniversite mealen ‘verilerin fazlasıyla yalana boğulduğunu ve çöp sınıfında olduğunu’ söyledi. Çin hakkındaki iddiaları bilimsel değil politik.

Salgınla mücadelede açık ara dünyanın en başarısız ülkesi olan ABD, başarısızlığını ve sorumluluğunu gizlemek için Çin’e saldırıyor. Ayrıca, üniversitenin bu iddiası düpedüz saçma. Saçma, çünkü Çin’in verileri Dünya Sağlık Örgütü ve diğer ‘güvenilir’ uluslararası sağlık kurumlarına açık. İsteyen gelir inceler, araştırır. Şahsımın açıkladığı verileri çöp saymaları ise düpedüz itibarla, güvenilirlikle ilgili. Göründüğü kadarıyla, üfürülmeye çalışılan ‘haybeden başarı hikayesi’ bu kez John Hopkins Üniversitesi’nin duvarına çarptı. Bence, bu üniversitenin YÖK’e -yani şahsıma- bağlanmasının ve başına bir yeteneksiz Saray yanaşmasının rektör olarak atanmasının zamanı geldi.