‘Sanat adamıyım, mağdurum’
Depremde 35 kişinin yaşamını yitirdiği Maraş’taki Ezgi Apartmanı davasının ilk duruşması görüldü. Tutuklu sanık mimar Danacı’nın “Ben sanat adamıyım, mağdurum” şeklinde savunma yapması tepkiye neden oldu.
Haber Merkezi
6 Şubat depreminde yıkılan ve 36 kişinin yaşamını yitirdiği Maraş’taki Ezgi Apartmanı’nın ilk duruşması dün görüldü. Binanın taşıyıcı sistemine sayısız müdahalede bulunduğu bilirkişi raporlarıyla ortaya konan Kervan Pastanesi’nin iç mimarı, tutuklu Erkan Danacı’nın "Ben fen adamı değil, sanat adamıyım, mağdurum" şeklinde savunma yapması ailelerin tepkisine neden oldu.
Kervan Pastanesinin firari işletmecileri Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel ile pastanenin tutuklu iç mekan tasarımcısı Ertan Danacı’nın ‘olası kastla kasten öldürme ve yaralama’ suçlarından 876 yıl 6’şar aya kadar hapsinin istendiği, binanın müteahhidi Yakup Aktaş ve fenni mesul Mehmet Tekin hakkında ise 22,5 yıl hapis istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması dün Kahramanmaraş 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Kimlik tespitleri ve ardından iddianame özetinin okunması ile başlayan davada, tutuklu müteahhit Yakup Aktaş ve ve tutuklu sorumlu mühendis Mehmet Tekin duruşmada hazır bulundu. Mimar Ertan Danacı ise SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı. Sanık avukatları tarafında avukat Ersan Şen, müşteki tarafında Avukat Rezan Epözdemir ve Kahramanmaraş Barosu Başkanı Burak Gül da salonda hazır bulundu.
SUÇLAMALARI REDDETTİ
Davada savunma yapan mimar Danacı suçlamaları reddetti. Kendisinin iç mimar olarak kaba inşaat ile alakası olmadığını öne süren Danacı, binanın yıkılma nedeninin Kervan Pastanesi’nde yaptığı tadilat ile alakasının olmadığını iddia etti. Binanın yıkılma nedeni olarak beton kalitesi başta olmak üzere projenin sorumluluklarını yerine getirmeyenler ve bunu denetlemeyenler olduğunu belirten Danacı "Ben fen adamı değilim, sanat adamıyım. Mağdurum. Müteahhit bile bilinçli taksirle yargılanırken ben neden olası kastla yargılanıyorum?" diye konuştu.
Duruşma sırasında sanık avukatı "Duruşma naklen yayınlanıyor, tweetler atılıyor" demesi üzerine salonda kısa süreli gerginlik yaşandı. Ailelerin avukatı Epözdemir "Duruşma salonundan ses ve görüntü aktarımı yapılmadığı sürece paylaşımlar bu biçimde değerlendirilemez" derken, bir kayıp yakını ise "Ersan Şen neden rahatsız oluyor? Siz rahatsız oluyorsunuz; çünkü kaçakları savunduğunuz için çekiniyorsunuz" diye konuştu. Dava, savunmalarla devam etti.
∗∗∗
YİNE ‘ASRIN FELAKETİ’ SAVUNMASI
Adıyaman’da, 6 Şubat depremlerinde yıkılan 37 kişinin hayatını kaybettiği Zümrüt Apartmanı’na ilişkin 3’i tutuklu, biri firari sanığın yargılanmasına dün başlandı. İlk duruşmada sanıkların savunmaları tepki çekti. Binanın tutuklu müteahhidi Bilal Karakuş, apartmanı yaparken kural dışı hareket etmediğini, binayı teslim ettikten sonra kaçak kat yapıldığını savundu. Binaya ait kolonların kesildiğini öne süren Karakuş, "Depremden sonra kendisine daire satışı yaptığımız Rıza Önge, Celal Canpolat’ın apartmanın altında bulunan iş yerinin kolonunun kesildiğini kendisinin de gördüğünü söyledi. Kural dışı hiçbir eylemim olmadı, depremi öngörmedim, suçlamayı kabul etmiyorum" dedi. Binanın teknik uygulama sorumlusu tutuklu sanık Sedat Gökay Harıkçı da "Yapmam gereken tüm kontrolleri bu binada yapmış olmama rağmen, bina yıkıldı. Asrın felaketi olan bir depreme maruz kaldık" dedi. Duruşma 15 Mayıs’a erteledi.