HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında konuştu. AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'suç çeteleri' yorumunu hatırlatan Sancar, "Bunların buzdağının görünen kısmı olduğunu biliyoruz. Zehirli yılanlarla aynı torbaya girdiğinizde sonucunun ne olacağını dün AKP Genel Başkanı söyledi" diye konuştu.

Sancar, Erdoğan'ın 'suç çeteleri' yorumunu hatırlattı: Ne olacağını AKP Genel Başkanı söyledi

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasında AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün (17 Mayıs) Kabşne Toplantısı sonrası yaptığı konuşmada kullandığı "Suç çeteleri de zehirli bir yılan gibidir. Onunla aynı çuvala girerseniz başınıza geleceklere rıza göstermiş olursunuz" ifadelerine gönderme yapan Sancar, "Bugün ortaya saçılanlar bizim için yeni değil. Bunların buzdağının görünen kısmı olduğunu biliyoruz. Zehirli yılanlarla aynı torbaya girdiğinizde sonucunun ne olacağını dün AKP Genel Başkanı söyledi" dedi.

Konuşmasında 17 günlük kapanma sürecine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Sancar, "Halkın cebi ve sofrası yangın yeri. 17 günlük güvencesiz kapanmada insanların çaresizliğe mahkûm edildiği, açlıkla, sefaletle karşı karşıya bırakıldığı süreçle karşı karşıya kaldık" diye konuştu.

Pandemi yönetiminini turizm sezonuna dayalı sürdürüldüğünü kaydeden Sancar, "Öncelikleri halk sağlığı değil; işsizlere, esnafa, kadınlara yine destek yok" dedi.

Bu ülkede ne yaşanırsa yaşansın fedarkarlığın hep halka yaptırıldığını kaydeden Sancar, şöyle devam etti: "Kendileri fedakarlık yapmayı düşünmezler. 17 gün Saray'ı kapatın, yandaşlara verdiğiniz musluğu kapatın; gelir kaybına uğrayan milyonlarca insanın güvencesi sağlanır."

Sancar'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Mevsimlik tarım işçileri, asgari yaşam şartlarının sağlanmadığı, insanlık onuruyla bağdaşmayan koşullarda ekmek parası peşindeler. Çocuklar, eğitim imkanlarından yoksunlar. Kadınların sorunları ise dağ gibi. İnsanlarımızın onuruna yakışır şartlarda yaşaması için varımızı yoğumuzu ortaya koyacağız.

Halkın cebi ve sofrası yangın yeri. 17 günlük güvencesiz kapanma dönemi, insanların açlık ve sefaletle baş başa bırakıldığı bir dönemi hep birlikte yaşadık. Uluslararası rapolara göre Türkiye, sefalet endeksinde Güney Afrika'dan sonra 2. sırada yer almaktadır. IMF'nin son raporuna göre; mutlak yoksul sayısı 3 milyon kişi artarak 10 milyona varmıştır. Genç işsizlik yüzde 40'lara dayandı.

'TURİZM SEZONUNA DAYALI BİR PANDEMİ YÖNETİMİ VAR'

Geçenlerde bir video vardı... ABD'de çalışma izni alan bir genç sevinçten çığlıklar atıyordu. Bu video, ülkenin içnde bulunduğu trajedeyi anlatmaktadır. Bu yılın ilk üç ayında kapanan iş yeri sayısı 29bin. İcra dairelerine gelen dosya sayısı günlük 100 bin. Hiçbir şey olmamış gibi kademeli normalleşmeye geçiyoruz diyorlar.

Turizm sezonuna dayalı bir pandemi yönetimi sürdürüyorlar. Öncelikleri halk sağlığı değil; işsizlere, esnafa, kadınlara yine destek yok. Bu ülkede ne yaşanırsa yaşansın hep halka fedarkarlık yaptırırlar. Kendileri fedakarlık yapmayı düşünmezler. 17 gün Saray'ı kapatın, yandaşlara verdiğiniz musluğu kapatın; gelir kaybına uğrayan milyonlarca insanın güvencesi sağlanır.

'DÖRT AYDA AŞILAMA HENÜZ YÜZDE 12 SEVİYESİNDE'

128 milyar dolar nerede? Yok. Aşı nerede? O da yok. Dört aydır gelinen noktada aşılama henüz yüzde 12'ler seviyesinde.

Yeni bir milis çetesi gibi karşımıza bekçileri çıkarıyorlar.

'HELALLEŞME İSTİYORSANIZ ÖNCE YÜZLEŞECEKSİNİZ'

Halka aşı yok; aşağılama var. Utanmadan çarklar dönsün diye köle gibi reklam malzemesi yapmaya çalışmak var. Ne yazıyor o maskelerde; bu bir utanç vesikasıdır. Bu bir iktidarın; halkını parya olarak gördüğünün en açık itirafıdır. Helalleşme istiyorsanız önce yüzleşeceksiniz. Sebep olduğunuzu itiraf ettiğiniz sorunların nedenini açıklayacaksınız.

'ZEHİRLİ YILANLARLA AYNI TORBADASINIZ'

Bugün ortalığa saçılan videoların, açıklamaların tek tek üzerinde durmayı gerekli görmüyoruz. Bunların buzdağının görünen kısmı olduğunun farkındayız. Buraya neden geldik bunu görelim. Buraya gelmemizin nedeni Kürt sorununu inkârdır. Bu politikayı seçtiğinizde zehirli yılanlarla aynı torbaya girmek zorunda kalıyorsunuz. Zehirle yılanlarla aynı torbaya girince ne olacağı AKP Genel Başkanı dün söyledi. Zehirli yılanlarla aynı torbadasınız.

Parlamentoda bunların araştırılması için birlikte hareket edelim. Sadece siyasi partilerin meselesi değil. Hep birlikte adalet, demokrasi çabası içine girelim.

Herkes önüne HDP'nin demokrasi ittifakı önerisini önüne koysun. Bu ülkede vicdanlı savcılar var. Adil adaleti harekete geçilmelidir."