Akşener ‘sorun yok’ mesajı verse de İYİ Parti de sular durulmuyor. Partinin önde gelen isimlerinden sert eleştiriler gelirken gelişmeleri değerlendiren Siyaset Bilimci Koç, “Seçmen desteğini koruması zor” dedi.

Seçmen desteğini koruması çok zor
Akşener partisinin Meclis’teki grup toplantısında gündemi değerlendirdi. (Fotoğraf: Depo Photos)

Politika Servisi

Seçim sonrası İYİ Parti’de kazan kaynamaya devam ediyor. Genel Başkan Meral Akşener, ‘sorun yok’ mesajı verse de Partinin önde gelen isimlerinin partiye yönelik eleştirilerinin ardından istifası, parti içi taciz suçlamaları ve karşılıklı atışmalar kargaşanın geldiği boyutu gözler önüne seriyor.

Dün 'taciz' suçlamasıyla İYİ Parti Disiplin Kurulu'na sevk edilen Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, kendisi hakkında suç durusunda bulunarak 4 ayrı iddianın soruşturmasını istedi. Dikbayır ayrıca TBMM Başkanlığı'na dilekçe vererek, dokunulmazlığının kaldırılmasını talep etti.

Öte yandan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 50+1 sistemi açıklamasını “Tekrar aday olabilmek için yapıyorsan çok beklersin” sözleriyle değerlendirdi. 50+1 sisteminin ittifaklara zorladığına dikkat çeken Akşener, AKP’ye “Seçimlere tek başınıza girin” çağrısı yaptı. Akşener, İYİ Parti’yle ilgili gündeme gelen tartışmalara “Güneş yerinde her şey yolunda” yanıtını verdi.

İYİ Parti'den geçtiğimiz günlerde istifa eden Durmuş Yılmaz ise Akşener'in partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmaya isim vermeden sosyal medya hesabından tepki gösterdi. Yılmaz, "Bir saat dedikodu yaptı, hiçbir soruya yanıt vermeden kürsüden indi" dedi. Yılmaz, Akşener'in hiçbir yakıcı sorundan bahsetmediğini vurgulayarak, "Ülke gündemindeki yakıcı sorulara yanıt vermek üzere kürsüye çıktı, bir saat dedikodu yaptı, hiçbir soruya yanıt vermeden kürsüden indi" dedi.

KİMLİĞİ OLUŞMUŞ DEĞİL

Partide yaşanan gerilimleri ve olası yönelimleri değerlendiren Siyaset Bilimci Özgün Emre Koç, “CHP'de kongre ve değişim sürecinin tamamlanmasıyla parti, muhalefetin gündeminden önemli ölçüde düşmüş oldu. Böylece seçimden beri özellikle İYİ Parti'nin kamuoyu gündeminde tartışılmasını geri plana düşüren bir etki ortadan kalktı ve gözler Akşener'e çevrildi. CHP bir toparlanma sürecine girerken İYİ Parti'nin ertelenmiş olan parti içi hesaplaşmaları ve seçim muhasebesi ön plana çıktı” dedi.

“Akşener seçimden sonra CHP'ye olan tepkiye yaslanarak ittifakı sonlandırma isteğini yüksek perdeden dillendirmeye başlayınca parti içi tasfiye ve ayrışmaların önü açılmış oldu” ifadelerini kullanan Koç, “Bununla birlikte İYİ Parti içindeki tabiri caizse ısmarlama makam sahipleri de kaderlerini partiyle birleştirmeyi akıllıca bir yatırım olarak görmüyorlar muhtemelen. CHP öyle veya böyle asırlık bir parti. Oturmuş bir geleneği, kimliği ve kadroları var. İYİ Parti henüz kimliğini, programını, siyasette özgün konumunu oluşturabilmiş bir parti değil. Dolayısıyla bu tür kriz dönemlerinde daha büyük kayıplar veriyor, daha sarsıcı iç hesaplaşmalara giriyor. Toplama bir parti görünümü veriyor. Akşener konuşmalarında milliyetçilerin temsilcisi olma iddiasını giderek daha fazla vurgulamaya başladı. Merkez sağ parti olma iddiasından vazgeçiyor ve alternatif bir MHP olmaya doğru yöneliyor” diye konuştu.

Koç değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Şu an mecliste CHP dışındaki aktörler Erdoğan'ın sağlığı elverdiği sürece iktidarda kalacağı bir siyasi tabloya göre konumlanma çabası içinde. İyi Parti de muhalefeti eleştirirken bir yandan kendine özgün bir alan açmaya çalışıyor bir yandan da Erdoğan'la yeni bir pazarlık zemini oluşturmayı deniyor. Bunlar Erdoğan'ı yenmeye dönük değil, Erdoğan’lı siyasi tabloda güç kazanmaya dönük hamleler.

Erdoğan yeni dönemde MHP ile olan rabıtasını zayıflatmaya, onun sosyo-ekonomik zeminini tasfiye etmeye çalışıyor. Ancak yıllardır iktidar eliyle kabartılan milliyetçi rüzgâr ve enerji, o cenahta İYİ Parti ve Zafer Partisi'nin de talip olduğu bir oyun alanı açıyor. Bu çalkantılı süreçten seçmen desteğini koruyarak çıkabilmesinin şimdilik oldukça zor olduğunu düşünüyorum.”