TMMOB’ye bağlı Şehir Plancıları Odası tarafından, iktidarın kendilerini hedef almasına yönelik yapılan açıklamada, "Tüm halkımıza sesleniyoruz: Geleceğimizin de enkaza dönüşmemesi için bu akıl dışılığı birlikte durdurmaya; yaşam hakkımıza, bilime, tekniğe, geleceğimize sahip çıkmaya çağırıyoruz" denildi.

Şehir Plancıları Odası: Halkımıza sesleniyoruz, bu akıl dışılığı hep birlikte durduralım!

HABER MERKEZİ

İktidar 43 binden fazla yurttaşın yaşamını yitirdiği ve 10 kenti yerle bir eden deprem felaketindeki sorumluluğunu üzerinden atmak için Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ni (TMMOB) hedef alıyor.

TMMOB’ye bağlı Şehir Plancıları Odası (ŞPO), “İlgili Kurumlara Değil; Halkımıza Sesleniyoruz: Geleceğimizin De Yıkıma Uğramaması İçin Bu Akıl Dışılığı Hep Birlikte Durduralım!” başlıklı bir açıklama yaptı.

Açıklamada, “6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen depremlerin ardından mesleki ve teknik bilgimizi halkımızın hizmetine sunmak adına ilgili kurumlarla işbirliğine hazır olduğumuzu belirterek, ürettiğimiz rapor ve dosyalar ile sürece katkı sunmaya çalıştık. Üzülerek ifade etmek isteriz ki tüm bu çabalarımız karşılık bulmadığı gibi akıl ve bilimle bağdaşmayan, alelacele kararlar birbiri ardına alınmaya devam etmektedir” denildi.

BİRÇOK ANALİZ YAPILMAYABİLİR

Açıklamada, bugün Resmi Gazete'de yayımlanan deprem bölgesinde yerleşme ve yapılaşma hususlarını belirleyen 126 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi dair şu ifadelere yer verildi:

“Bu kararnamede Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı`nca onaylanacak plan ve imar uygulamaları beklenmeksizin, jeolojik etüt raporu ve zemin etüdü raporu doğrultusunda Bakanlıkça onaylanacak vaziyet planına ve düzenlenecek yapı ruhsatına göre uygulama yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Bu düzenleme planlama meslek alanını yapılaşma sürecinden tamamen dışlayan, kentleşmeyi ve kentsel yaşamı tamamen yer bilimsel verilere bağlı kurgulanacak bir mühendislik olgusu olarak gören sığ ve akıl dışı yaklaşımdır. Bununla birlikte yürürlükteki mer`i mevzuat gereğince imar planı yapım sürecinde yerine getirilmesi gereken birçok analize, çalışmaya ve kısıtlara uyma zorunluluğu da ortadan kaldırılmıştır.

Şehir Planlama mesleğini dışlayarak kent inşa etmeye çalışma düşüncesi başarısız olmaya mahkumdur. İlgili makamların planlama meslek alanının tüm gerekliliklerini reddeden, planlamayı sadece süre kaybı olarak gören, yaşanan kayıplardan, felaketten ders çıkarmayan bu anlayışı karşısında tüm halkımıza sesleniyoruz: Geleceğimizin de enkaza dönüşmemesi için bu akıl dışılığı birlikte durdurmaya; yaşam hakkımıza, bilime, tekniğe, geleceğimize sahip çıkmaya çağırıyoruz.”