Sınır ötesi operasyon krizi
İçişleri Bakanlığı’na gerçekleşen saldırının ardından Suriye’de başlayan operasyonun yankıları sürüyor. Uzmanlar başlayan operasyonu ve ABD’nin TSK’ye ait SİHA’yı vurması ile devam eden süreci değerlendirdi. Yapılan değerlendirmelerde ABD’nin bölgedeki etkisine dikkat çekilirken operasyonun Türkiye’nin bulunduğu koridoru genişletme amacı olduğu belirtildi.
Öncü DURMUŞ
Ankara’da İçişleri Bakanlığı’na yönelik 1 Ekim tarihinde gerçekleşen saldırının ardından önceki gece MİT ve TSK işbirliği ile Suriye’de operasyonların başladığı duyuruldu. Suriye’nin kuzeyinde başlayan operasyonlarda Tel Rıfat, Cizire ve Derik bölgelerine hava saldırıları gerçekleştirildi.
Saldırıların ardından Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ‘görev başarı ile tamamlandı’ ifadeleri yer alırken ABD’ye ait F-16 savaş uçağının Türk silahlı insansız hava aracını (SİHA) vurması tartışmalara neden oldu.
Operasyon sonrası yapılan ilk açıklamalarda Pentagon Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder, SİHA'nın bölgede hava operasyonu yürüttüğünü, ABD güçlerine 500 metre kala mesafede tehdit olarak değerlendirildiğini ve SİHA'nın meşru müdafaa amacıyla düşürüldüğünü söylerken Savunma Bakanlığı’nın kaynaklarınca düşürülen SİHA’nın Türkiye’ye ait olmadığı öne sürülmüştü. Gecenin ilerleyen saatlerinde ise Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile ABD Savunma Bakanı Lloyd James Austin telefonda görüştü. Görüşmede Suriye’deki son gelişmelerin ele alındı.
Tartışmaların ardından ise Savunma Bakanlığı tarafından bir açıklama yayımlandı. Açıklamada, SİHA’nın ABD tarafından düşürüldüğü teyit edilirken “Operasyon esnasında üçüncü taraflarla işletilen çatışmasızlık mekanizmasındaki farklı teknik değerlendirmeler nedeniyle bir SİHA kaybedilmiştir. Söz konusu hadise, (PKK/YPG’ye karşı) devam eden operasyonun icrasını ve tespit edilen hedeflerin vurulmasını hiçbir şekilde etkilememiştir" ifadelerine yer verildi.
Bölgede başlatılan operasyonları ve operasyonların etkilerini Gazeteci Sarkis Kassargian ve Emekli Büyükelçi Selim Kuneralp BirGün’e değerlendirdi.
‘Başlatılan operasyonlar beklenmedik bir durum değil’ diyen Kassargian Ankara saldırısı sonrası yapılan hamlelerin saldırıya misillemenin yanı sıra Türkiye’nin bölgede bulunduğu koridoru genişletmek amacı ile olduğunu belirtti.
OPERASYON ÖNCESİ ABD İLE ANLAŞILAMADI
Kassargian operasyonun başladığı Suriye’nin Kuzeyindeki en büyük gücün ABD olduğuna dikkat çekti. Düşürülen SİHA için ‘bir mesajdı’ diyen Kassargian’ın açıklamaları şöyle: “Türkiye’nin Kuzey Irak’a operasyonu beklenir bir durumdu. Özellikle çokça tartışılan Ankara saldırısından sonra böyle hamlelerin geleceğini Türkiye’de açıklamıştı. Ancak şunu da belirtmekte fayda var. Saldırı ne zamanlaması ne de hedef odaklı çok tuhaf bir saldırıydı. Türkiye’nin saldırganlar Suriye’den geldi açıklamasından sonra Amerika’ya bu tezini iletti. Bunun asıl sebebi ise Kuzey Suriye’de yapılabilecek bire operasyonun çapını ancak Amerika belirleyebilmesi. Ancak son durumda Amerika bunun tam olarak böyle olmadığını iletti ve Ankara’nın elinde de yeterli somut bilgiler olmayacak ki bu konuda bir anlaşma sağlayamadılar. Bu sebeple Amerika’nın bu operasyonlara yeşil ışık yakma olasılığı çok az görünüyor.
Öte yandan Türkiye’nin açıklamalarındaki ‘3’üncü taraflar meşru hedefler gördüğü bölgelerden uzak kalsın’ çağrıları doğrudan Amerika’yaydı. Dolayısıyla Amerika tarafından düşürülen SİHA’nın indirilmesi de tam olarak bu çağrıya bir yanıt oldu. Amerika doğrudan biz bu konuya dâhiliz mesajı verdi. Ve bir nevi ‘tamam size saldırı oldu ama bu bölgede çatışma kurallarına uyun’ demek istedi. Bundan kastı da zaten hiç kesilmeyen noktalı ve kontrollü atışlara biraz daha genişleterek devam edebilirsiniz demek oldu”
OPERASYONUN ASIL AMACI KORİDORU UZATMAK
Başlatılan operasyonların bir başlangıç olduğunu belirten Kassargian asıl amacın bölgedeki koridoru genişletmek olduğunu aktardı. Kassargian, “Türkiye ile Amerika arasında da çatışma durumu var görüntüsü doğru değil. Türkiye’den yapılan açıklamalarda PKK ve YPG’nin alt yapısını kazıyacağız, temizleyeceğiz gibi bir durumda da Amerika zaten kendini gösterecektir. O yüzden böyle bir durum yok.
Bu gelişmeler daha güçlünün NATO ortağına verdiği bir mesajdı. Ki günün sonunda yapılan telefon görüşmesinden sonra da yapılan açıklamada bölgedeki faaliyetler konuşuldu diyerek çatışma ortamı kurmuyoruz demek istediler.
Türkiye’nin ise asıl amacı aslında var olduğu koridoru uzatmak. Bu operasyonlar bir başlangıç niteliğinde olabilir bu yüzden. Amerika’nın şu an için buna izin vermediği görüntüsü hâkim ancak bölgenin diğer aktörlerinden Rusya bu operasyonlara bir süre sessiz kalabilir. Çünkü Fırat’ın doğusunda bir Amerika’dan çok Türkiye’nin olması Rusya’nın da işine gelecektir.
IŞİD ZİHNİYETİ UNUTULUYOR
IŞİD zihniyetinin unutulduğunu belirten Emekli Büyükelçi Selim Kuneralp ABD’nin etkinliğinin önemli olduğunu belirtti. Kuneralp , “Var olan operasyonlar Ankara saldırısının ardından kamuoyuna bir görüntü verilmek üzere yapılıyor ancak gelinen sürecin bir kez daha açığa çıkarttığı bir durum var. Bölgede gerçekleşen operasyonda Amerika’ya takıldığınız durumun kendisi Ortadoğu da hala cihatçı yapıların tehlikeli oldukları. Amerika’nın başta IŞID olmak üzere bu yapılara karşı en büyük ittifakı YPG olduğu aşikâr. Dolayısıyla yapılan açıklamalardan doğru Türkiye operasyonları devam ettirmeye çalışsa da Kuzey Irakta da Kuzey Suriye’de de daha fazla faaliyet zor gözüküyor. Bu sebeple bu operasyonlarda ABD’nin etkinliği ile çok fazla ilerleyemeyebilir “ ifadelerine yer verdi.
∗∗∗
‘SİVİLLER ZARAR GÖRDÜ’ İDDİASI
Hava saldırılarının olduğu Kamışlı'daki yerel kaynaklar, Türkiye'nin düzenlediği saldırıda halka elektrik sağlayan santralin zarar gördüğünü, kent sakinlerinin elektriksiz kaldığını belirtti. Kamışlı'da yaşayan bir gazeteci. Edip Abdülfettah, "Vurulan yerler sivil alanlar. Buradaki insanların bir kabahati yok. Askeri alanlar hedef alınmadı" diyor. 'Hedef Kürt güçleri diyorlar, burası hem sivil hem Arap” ifadelerine yer verdi.
İHA SALDIRISINDA 80 ÖLÜ
Suriye’nin Humus kentinde bir askeri okul mezuniyet törenini hedef alan insansız hava aracı saldırısında altısı çocuk en az 80 kişi hayatını kaybetti, 240 kişi de yaralandı. Ordudan yapılan açıklamada, patlayıcı yüklü insansız hava araçlarının törenin sona erdiği sırada yerleşkeyi hedef aldığını bildirdi. Saldırı sonrası yapılan ilk açıklamada, can kaybının 60 olduğu, onlarca kişinin de yaralandığı belirtilmişti. Ancak Suriye Sağlık Bakanı Hasan el Gabaş, İHA saldırısında ölenlerin sayısının 80’e, yaralı sayısının da 240’a yükseldiğini açıkladı. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi isimli kuruluş ise saldırıda 14’ü sivil 100’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini, 125 kişinin de yaralandığını aktardı. Söz konusu hadise, çatışmaların on üçüncü yılına girdiği ülkede, son yıllarda Suriye Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik en ölümcül saldırılardan biri olarak kayıtlara geçti. Şam yönetimi, saldırıdan "bilinen uluslararası güçler tarafından desteklenen isyancıları" sorumlu tuttu ancak herhangi bir ülke ya da grup ismi zikretmedi. Yetkililer, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu bazı yaralıların durumunun kritik olduğunu aktardı. Bakan Gabaş, yaralılardan bazılarının durumunun kritik olması sebebiyle ölü sayısının daha da artabileceğini ifade etti. Saldırının sorumluluğunu üstlenen olmazken Suriye ordusu, "bu korkakça ve eşi benzeri görülmemiş terör saldırısına" "en sert şekilde karşılık verileceği" vaadinde bulundu.
∗∗∗
DIŞARIDA SAVAŞ İÇERİDE GÖZALTI
Düzenlenen saldırının ardından Suriye’de operasyon başlarken İçişleri Bakanlığı ülke içerisinde de gözaltı operasyonlarına devam ediyor. MA'da yer alan habere göre, İzmir, Eskişehir, Kilis, Kocaeli, Batman, Hakkâri, Mardin, Diyarbakır, Ağrı, Bitlis ve Şırnak'te aralarında YSP’li yöneticiler ve gazetecilerin de olduğu yapılan ev baskınlarında 75 kişi gözaltına alındı.
Bazı isimler şöyle: Yeşil Sol Parti Milletvekili Öznur Bartın’ın danışmanı Yasin Akdağ, Bahtiyar Bor, Vedat Özeken, Savaş Akdoğan, Uğur Şedal, Barış Özçük, Emin Ertuş, Agit Koca, Serhat Aşkan ve İsa Terzioğlu. İzmir'de yapılan ev baskınlarında HDP İzmir İl Eşbaşkanları Berna Çelik ve Çınar Altan, HDP Buca İlçe Eşbaşkanı Nihat Türk ile Azize Çelik, Şenay Ulusan ve Dilan Ulusan gözaltına alındı.
Kocaeli'de gözaltına alınan şüpheliler arasında HDP Kocaeli İl Başkanı Aynur Santo, yazar Ayşe Berktay ve 1 Kasım 2015’te yapılan 26. Dönem Milletvekili seçimlerinde HDP tarafından Bursa milletvekili adayı gösterilen Figen Ovat’ın da bulunduğu belirtildi.
MUHALEFETE UYARI
Yeşil Sol Parti’den yapılan açıklamada da saldırıların DAİŞ zihniyetinden bir farkının olmadığı vurgulandı. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “ Saldırıdan sadece birkaç gün önce AKP’nin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kürt sivil bölgelerini açıkça hedef alacaklarını ifade etmiştir. Bu beyan açık bir savaş suçu itirafıdır. Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik savaş suçu kapsamında değerlendirilen her saldırının baş sorumlusu AKP-MHP iktidarıyken, bu süreçte bütün muhalefetin de sorumluluğu bulunmaktadır. AKP iktidarının yakın dönemde yeniden Irak-Suriye tezkeresini Meclis'in onayına sunacağını hatırlatmak istiyoruz. Bu vesileyle muhalefete sesleniyoruz: AKP’nin Kürtlere karşı yürüttüğü bu savaşın tezkeresine onay verdiğiniz her gün, bu savaş suçunun ortağı olacaksınız. Dün yaşanan saldırıların talimatını veren AKP olsa da buna destek veren bir muhalefet gerçekliğini tüm Türkiye kamuoyunun dikkatine sunuyoruz."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, da ABD tarafından Suriye'de Türkiye'ye ait bir SİHA'nın düşürülmesine tepki gösterdi. İktidarın olayı geçiştirmeye çalıştığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Siz devleti yöneten kişiler olarak ülkemizin hakkını böyle utangaç açıklamalarla mı savunacaksınız?" diye seslendi. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Kılıçdaroğlu, "Dış politikamızı “ABD ne der, Rusya ne der, İtalya ne der” diye mi şekillendireceğiz?" diye sordu.
LÜBNAN TEZKERESİ MECLİS’TE
Lübnan'da bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensuplarının görev süresinin 1 yıl daha uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, TBMM Başkanlığı'na sunuldu.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasını taşıyan tezkerede,
"Türkiye'nin katkısı gerek BM sistemi içinde gerek bölgesel ve küresel ölçekte gerekse kapsamlı sivil-asker iş birliği faaliyetleri vasıtasıyla Lübnan toplumunun her kesimi nezdinde görünürlüğünün artmasına ayrıca barış ve istikrarın korunmasına yönelik politikasının sürdürülmesine hizmet etmiştir” ifadeleri yer aldı.
Geçtiğimiz gün Meclis’te Irak ve Suriye'ye asker gönderme tezkeresinin süresinin 2 yıl daha uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi de TBMM Başkanlığı'na sunulmuştu.