Erkek şiddeti kadınlarla birlikte aile fertlerini de hedef alıyor. Faillerin ateşli silahla ailesini katlettiğine dikkat çeken kadınlar tepkili: “Tedbir kararı kapsamında failin silahına el konulmalıdır. El konulmadığı gibi ceza da yok.”

Son 1 ayda 6 fail ailesini katletti

İlayda KAYA

Son 1 ayda en az 6 kişi boşanma aşamasında, boşandığı kadınları ve ailelerini katletti. Hane içi cinayetlerin arttığına dikkat çeken kadın hakları savunucuları, cezaların caydırıcı olmamasına dikkat çekti.

Sakarya'nın Serdivan ilçesinde bir komiser; kızını, evli olduğu kadını ve annesini beylik silahı ile katletti. Kızı olay yerinde, evli olduğu kadın hastanede hayatını kaybetti.

İzmir’deki Ege Üniversitesi'nde Akademisyen olan Yusuf Yılmaz, boşanma aşamasında olduğu Derya Uzelli Yılmaz, kızı ve kayınvalidesine saldırdı. Yılmaz'ın kızı ve kayınvalidesi yaşamını yitirdi.

Konya'nın Seydişehir ilçesinde Diş teknisyeni Bekir D. boşandığı Ayşe G. ve kızı Gözde Nur D'yi silahla vurarak katletti.

Bu olaylardaki failler; evli, boşanma aşamasında ya da boşandığı kadınları katleden, başta çocukları olmak üzere ev içindeki diğer bireyleri de öldürerek hane içi katliam yaratan erkeklerden yalnızca birkaçı. Son bir ay içinde en az 6 hane içi katliam olayı yaşandı. Bu olaylardaki katillerden akademisyenin 4 ruhsatsız tabancası olduğu belirlenirken 2 kentteki polis memurunun ise beylik tabancasını kullandığı, birinin ise diş teknisyeni olduğu ortaya çıktı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, silahlanmanın artması ve cezaların caydırıcı olmamasına dikkat çekti.

TEDBİR KARARINI UYGULA

Ataselim, kadın cinayetleriyle birlikte, hane içi katliamlarının da her geçen gün arttığını söyledi. Ateselim, BirGün’e yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Önleyici- koruyucu tedbir kararları, 6284 Sayılı Kanun’u uygulanmadığında, şiddeti önleme izleme merkezlerinin şiddetin takibini sistematik bir şekilde yapmadığında, şiddet sadece kadına yönelmiş olmuyor. Şiddetin öznesinin kadınla birlikte kadının yakınındaki diğer kadınlar ve aile üyeleri olduğunu görüyoruz. Bu ay da çok sayıda kadın ve aile üyeleri katledildi. Şiddet ilk ortaya çıktığında gerekli tedbirler alınmak zorunda.”

SİLAHA ULAŞMAK KOLAY

Ataselim, kadın cinayetlerinin en çok ateşli silahlarla işlendiğini anımsatarak şöyle devam etti: “Erkeklerin kolaylıkla silahlara eriştiğini görüyoruz. Bunların bir kısmı kamu personeli olan ve silah bulunduran kişiler. Kadın cinayetlerini azaltmanın yollarından biri bireysel silahlanmanın önüne geçmek. Bu konuda etkin bir politika izlenmeli. Özellikle İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekildikten sonra uygulamada sınırlarla karşılaşıyoruz. Uzaklaştırma kararlarının süreleri az veriliyor, elektronik kelepçe herkese çıkmıyor, tedbir kararlarını ihlal eden şiddet faili erkeklerle ilgili mahkeme zorlama hapis kararı vermesi gerekirken bu kararları vermediğini görüyoruz. Bir de önümüze gelecek olan yargı paketinin dolaşan taslağında koruma tedbirleriyle ilgili itiraz süreçlerinde sorun yaşadığı ifade ediliyor. Tedbir kararlarında zorlama hapis kararı uygulanmadığı için kadınlar öldürülürken bir de itiraz süreçlerinde ‘Erkekler mağdur ediliyor’ diye ifade edilmesi aslında çok büyük bir risk doğurduğunu, bu anlamıyla 6284 Sayılı Kanun’un herhangi bir maddesine yönelik herhangi bir değişikliğin olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Zaten uygulamada nice zorluklar yaşıyoruz. 6284 kapsamında uygulanan tedbir kararlarından biri de failin silahına el konulmasıdır. Burada şiddet failleri nüfuslu kişiler olduğu durumda ya da silah taşıma hakkı olan meslekte olduklarında, polis, hakim gibi, silahına el koyma kararının uygulanmadığı görüyoruz. Silaha el koyma kararının istisnai bir durumunun olmaması gerekir. İnternetten silah siparişi verilebiliyor olması da silaha ulaşımın ne kadar kolay olduğunu gösteriyor. Bunun önüne geçilmesi gerekir.”