Sonsuzluğa şarkılar

“Yirmi yaşımda yaşadığım şeylere bakıyorum, yetmiş yaşındayım yine aynı şeyler oluyor. Yunan Mitolojisi’nde Sisifos efsanesi vardır. Sisifos tanrılar tarafından bir cezaya çarptırılmıştır. Kayayı tepenin başına kadar çıkarır ve çıkardığı anda kaya aşağıya yuvarlanıp düşer ve tekrar çıkarır. Sisifos sonsuza kadar bunu yapmaya mahkûmdur.” Zülfü Livaneli bundan kısa süre önce Canan Aydın’a verdiği röportajda bunları söylemişti. Yarım asırdır bu toprakların acısı ve umutlarına dair besteler yapan bir isim Livaneli. 1970’lerden günümüze kadarki süreçte, hatta en zor zamanlarda bile ses vermeyi bırakmayan bir sanat adamı. Asla pes etmedi.

Zülfü Livaneli’nin ellinci sanat yılı için elli sanatçı bir araya geldi ve elli Livaneli bestesini yeniden seslendirdi. Livaneli 50. Yıl – Bir Kuşaktan Bir Kuşağa ismini taşıyan bu üç CD’lik proje Seyhan Müzik tarafından 10 Kasım’da servis edildi. Sezen Aksu yorumundaki Günlerimiz adlı şarkıyla başlayan kaydın kapanışını Memleket Kokulu Yârim parçasıyla Kardeş Türküler yapıyor. Teoman, Zuhal Olcay, Fazıl Say, Harun Tekin, Jehan Barbur, Yeni Türkü, Ceylan Ertem ve daha birçok ismin yer aldığı albümde Güneş Topla Benim İçin, Yiğidim Aslanım Burada Yatıyor, Gözlerin, Kardeşin Duymaz, Saat Dört Yoksun, Sürgün gibi tarihe not düşen Livaneli şarkıları bulunuyor. Sıla’nın Belalım yorumuna ise sanıyorum ayrıca değinmek gerekli. Sıla şarkının her saniyesini bizzat yaşıyor ve kurduğu cümlelerde o heyecanı bize de derinden hissettiriyor.

Son yıllarda üst üste yayımlanan saygı albümlerinde o kadar vasat işlere imza atıldı ki bu tür çalışmalar amaçlarından çok uzakta kaldıkları gibi detaylı planlanmış, özgün düzenlemeleriyle dikkati hak eden diğer saygı projelerin de gölgelenmesine sebep oldular. Livaneli 50. Yıl – Bir Kuşaktan Bir Kuşağa albümü ise bu örneklerin dışında, iyi tarafta yer alıyor. İçerikteki her yoruma kusursuz demek çok zor, ama baştan sona dinlediğinizde arşivlik bir kayıtla karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirim.
Bu albümü dinlerken babamın abim ve beni Livaneli’nin unutulmaz Ankara konserine götürüşünü hatırladım. On yaşındaydım ve hayatımda o kadar insanı ilk kez bir arada görüyordum. Sanırım müziğin gücüne de ilk kez o alanda inanmıştım. Livaneli şarkıları, tıpkı bu albümün isminde geçtiği gibi kuşaktan kuşağa devam edecek. Onun şarkılarını babamdan öğrendim, ben de oğluma öğreteceğim.