(Hayali bir televizyon programında hayali bir ülkenin hayali liderine sorulacak soruları hazırladım bu hafta. O hayali liderin vereceği yanıtları da soruların sonuna ekledim. Güzel bir televizyon mülakatı çıktı bence ortaya. Mülakatı yapan hayali gazetecinin başına ne gelmiş olabileceğini de hayal gücünüze bıraktım…) 1.Soru: Hoş geldiniz. İlk olarak bu hafta sonu, ülkemizin en büyük havaalanına bu […]

(Hayali bir televizyon programında hayali bir ülkenin hayali liderine sorulacak soruları hazırladım bu hafta. O hayali liderin vereceği yanıtları da soruların sonuna ekledim. Güzel bir televizyon mülakatı çıktı bence ortaya. Mülakatı yapan hayali gazetecinin başına ne gelmiş olabileceğini de hayal gücünüze bıraktım…)

1.Soru: Hoş geldiniz. İlk olarak bu hafta sonu, ülkemizin en büyük havaalanına bu hafta sonu uçakların inip kalkamamış olmasıyla başlayalım. Yılın 107 günü fırtınalı, 65 günü yoğun bulutlu olan bir kıyı bölgesinde havaalanı kurulur mu?

Yanıt: Kurulur çünkü ben öyle istedim!

2.Soru: Uzmanlar, “Uçuş için uçağın gelen rüzgarı önden alması gerekir. Yandan ya da arkadan rüzgar alması uçağı tehlikeye atar” diyor. Yılda 150 milyon kişinin taşınması planlanan bir havaalanı kurulmadan önce uzmanların görüşleri dikkate alınmaz mı?

Yanıt: Benden daha uzman olan mı var? İstedim. Yapıldı! Kıskanıyorlar şimdi. Bir gün o havaalanına kendi ismimi de vereceğim İnşallah.

3-Soru: Peki. Geçelim başka bir konuya. Ülkenin muhalefet lideri linç edilirken, gazeteciler saldırıya uğrarken, saldırganların tutuklanmaması, ülke insanında can güvenliği endişesi yaratır mı?

Yanıt: Biraz endişelenmek herkes için faydalıdır. Tutuklanmalarını istemiyorum. Tutuklanmayacaklar.

4.Soru: Gazeteciler, yaptıkları haberler yüzünden hapiste. Bu konuda dünya rekoru kırdık. Düşünce ve ifade özgürlüğünde utanç listesindeyiz. Bunca insanın tutuklanması doğru mu?

Yanıt: Tutuklanmalarını istiyorum. Tutuklanacaklar. Öylece bırakmam. Hem bak başörtüsü yasağını kaldırdık. Özgürlüklerde hiç olmadığımız kadar iyi bir noktadayız!

5.Soru: İşsizlik oranı, enflasyon, bütçe açığı, Dolar kuru, tüm ekonomik veriler derin bir krizi işaret ederken ekonomi yönetimi işin ehli olmayan bir akrabaya teslim edilir mi?

Yanıt: Akraba değil o, damat! Hem, ehil olmadığını kim söylüyor? Ekonomi tıkırında. 20 yıl önce daha mı iyiydik sanki?

6.Soru: Ülkenin en büyük şehrinde yapılan belediye seçimlerinde oyların çalındığına dair belge, delil, kanıt yokken bu seçimler yargı eliyle iptal edilebilir mi?

Yanıt: İptal edilir, ettiririm. Oylar çalındı diyorsam çalınmıştır. Kanıt benim, benim sözlerim. Bu seçim ben kazanana kadar tekrarlanacak!

7-Soru: Böyle demokrasi olur mu beyefendi? Nerede görülmüş iktidar adayı kazanana kadar seçim yaptırıldığı?

Yanıt: Bir ülkede ne kadar çok seçim yapılırsa o ülke o kadar demokratiktir. İleri demokrasi bu. Demokrasi olmayan yerde seçim mi olur?

8.Soru: Son olarak şunu sormak istiyorum. Yaptığınız sistem değişikliğinden memnun musunuz? Ülkeyi iki yıl önce yönettiğinizden daha mı rahat yönetiyorsunuz?

Yanıt: Bana payanda mı yok? Bir ortak sıkıntı yaratırsa başka ortak bulurum. Sen kafanı takma bunlara. Gayet de rahat yönetiyorum. Sahi sen kimsin? Kimsin be? Çık dışarı!