Google Play Store
App Store

10 Ekim Ankara Katliamı'nın 23. duruşması bugün görülecek. 104 kişinin yaşamını yitirdiği katliamda devletin sorumluluğunun gizlendiğini söyleyen Avukat Doğanoğlu, “Açıkça ‘Sizden gizliyoruz’ denilen süreçteyiz” dedi.

Sorumluluklarını gizlemek istiyorlar
Katliamın yıldönümünde yaşamını yitirenler Ankara Garı önünde anılmıştı. (Fotoğraf: Depo Photos)

Deniz GÜNGÖR

KESK, DİSK, TTB’nin ‘Emek, Barış ve Demokrasi’ mitingine IŞİD tarafından gerçekleştirilen, 104 kişinin yaşamını yitirdiği 10 Ekim Ankara Katliamı’nın ardından firari sanıkların yargılandığı davanın 23. duruşması bugün görülecek. Duruşma sabah saat 10.00’da Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Önceki duruşmada katliamda kamu görevlilerinin sorumluluğunu ortaya koyan Mülkiye Müfettişliği Teftiş Kurulu raporlarının bazı sayfaları sansürlenerek dava dosyasına eklenmişti. Avukatlar, katliamda kritik rolü bulunan faillerin telefonlarının dinlendiği, istihbaratın gizlendiğine dikkat çekti. Avukatlar, mahkeme heyetinden sansürlenen belgelerle korunan faillerin açığa çıkarılmasını talep ederken bütün talepleri reddedildi.

IŞİD İTİRAFÇISI DİNLENECEK

Bugün görülecek olan duruşmada IŞİD itirafçısı olan bir tanığın dinleneceğine dikkat çeken Avukat Senem Doğanoğlu, “Dava bu duruşmanın sonucunda da ertelenecek ancak tanık ne anlatacak bilmiyoruz. Kendi beyanında Ankara Katliamı döneminde IŞİD’te örgütlü olduğunu söyleyen bir tanık... Söyleyecekleri başka bir kanal da açabilir açmayabilir de. Aynı zamanda firari sanıkların sınır ötesinden getirilememesi de davanın bir konusu olacak.” dedi.

Firari sanıklarla ilgili bir yargılamanın sürdüğüne dikkat çeken Doğanoğlu, davanın uzun sürmesinin sebeplerinden birinin devletin sorumluluğunun açığa çıkması olduğunu vurguladı. Sınır illerinde IŞİD’e yönelik sağlanan toleransın ortaya çıkan belgelerine dikkat çeken Doğanoğlu, “Yargılama sürecinin uzaması daha çok belgenin ortaya çıkması. Onlar bu davayı uzatmak istemiyorlar. Bu yargılamayı onurlu bir şekilde sürdürmek ve devletin bütün silsile içindeki sorumluluğunu ortaya koymak istiyoruz.” dedi.

Doğanoğlu, yalnızca firarilerle birlikte 35 sanığın örgütlediği bir katliamdan bahsetmediklerini ifade etti. Doğanoğlu, “Ayrıca ‘insanlığa karşı suç’tan da bir yargılama sürüyor ki bu tip büyük suçlarda yıllar geçtikçe deliller ortaya çıkar. Dava süresince devletin sorumluluğunu bu sanıklar üzerinden gizleme çabasıyla yeri geldiğinde gizleyerek yeri geldiğinde gözümüze sokarak yapıyorlar. Bunun üzerinden bir çatışma var ki yargılamayı bu uzattı diyebiliriz.” ifadelerini kullandı.

AMAÇLARI DAVAYI BİTİRMEK

Devletin sorumluluğunun gizlenmeye çalıştığına vurgu yapan Doğanoğlu, davanın başından bu yana bazı verilere erişimin sınırlandırıldığını hatırlattı. Doğanoğlu, sınır geçişleri, mühimmat nakli olmak üzere IŞİD’in saldırısını imkânlı kılan bütün dosyaların iade edildiğine dikkat çekti. Devletin 30 Eylül tarihinden itibaren katliamdan haberdar olduğunun belgelerin olduğu klasörlerin saklanmış olduğu savcılıklardan bahsediyoruz. Katliamda kamu görevlilerinin sorumluluğunu ortaya koyan Mülkiye Müfettişliği Teftiş Kurulu raporlarının sorgulanmasının mahkeme önüne geçmeye çalışıyor. Sansürlenmiş belgelerin verildiği ve açıkça ‘saklıyoruz’ denilen bir süreçteyiz.”